Beşiktaş’ın defans oyuncusu Tomas Sivok, Yavru Kartal Dergisi'ne futbol kariyerini ve gelecek planlarını anlattı.
Futbol kariyeriyle ilgili açıklamalarda bulunan Sivok, “2 bin kişilik çok küçük bir kasabada büyüdüm. Yapacak fazla bir şey yoktu. Benim için yapacak birkaç alternatif vardı. Futbol, tenis ya da hokey. Ben futbolu seçtim. Benden 3 yaş büyük abimle beraber, henüz 4 yaşımdayken futbol oynamaya başladım” diyerek, futbol oyunculuğu dışında hangi mesleği seçeceğiyle ilgili olarak ise, “Herhalde babamın inşaat firmasında çalışırdım. Tasarımı sevdiğim için mimar olurdum. Ama futbolcu olduğum için çok mutluyum. Belki de bir insanın yapabileceği en güzel iş. İnsanı hem mutlu eden hem de para kazandıran bir iş” şeklinde konuştu.
“BEŞİKTAŞ’IN İSMİ TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TAKIMLARINDAN BİRİ OLARAK ANILIR”
Beşiktaş’a geldiği için çok mutlu olduğunu belirten Sivok, “İtalya’nın Udinese takımında oynarken 6 ay eski takımım Sparta Prag’a kiralık olarak gittim. Sonrasında çeşitli ülkelerden teklifler geldi. Bunların arasındaki en güzel teklif Beşiktaş’tan gelendi. Çek Cumhuriyeti’nde Beşiktaş’ın ismi Türkiye’nin en büyük takımlarından biri olarak anılır. En başta kafamda bazı şüpheler vardı Türkiye’yi fazla tanımadığım için ama bu kararı verdiğim için çok mutlu oldum. Hiç pişman değilim” dedi.
Başarılı bir futbolcu olmak için çok çalışmak gerektiğine değinen Sivok, “İnsanın küçük yaşlardan itibaren kendisine bir hedef koyması ve bunun için bütün hayatı boyunca çalışması lazım. Öncelikle de futbolu sevmesi lazım. Çünkü sevmeden bu kadar hedefi gerçekleştirmek çok zor. Özveride bulunmak, özellikle 14-15 yaşından sonra hayatın diğer eğlenceleri işin içine girdiğinde her şeyi bir kenara koyarak kendini tamamen ve sadece futbola adamak lazım. Maalesef bunlar da yetmez. Öncelikle sağlıklı olmaya devam etmek ve sakatlıklar yaşandığında bunları atlatmak gerek. Ve bütün bu hırs, istek, arzu, hedef koyma ve sağlığını korumanın yanında birazcık da şans olursa, insan başarılı ve belki yıldız da olabilir” diye konuştu.
“TARAFTARLARIMIZIN BENDEN MEMNUN OLMALARINDAN BEN DE ÇOK SEVİNÇLİYİM”
Beşiktaş taraftarının güçlü ve destekleyici olduğunu vurgulayan Sivok, “Böyle olması normal çünkü futbol Türkiye’de çok seviliyor ve Beşiktaş da Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri. Taraftarlarımızın benden memnun olmalarından ben de çok sevinçliyim, benim için çok önemli. Ancak ben özellikle bana ilgi göstermelerindense takıma ilgi göstermelerini tercih ederim. Bazı oyuncular yıldız karakterli olur. Taraftarların sürekli kendi adlarını seslenmelerini isterler. Bense böyle olmayı sevmiyorum. Takım ruhu içinde, takımın parçası olmayı seviyorum” yorumunda bulundu.
“YETERİNCE ÇALIŞILIRSA SAKATLIKLARDAN GERİ DÖNMEK MÜMKÜN”
Futbol kariyerindeki sakatlıklarına anlatan Tomas Sivok, “Futbol hayatım boyunca birçok sakatlık yaşadım. Bunlardan ikisi çok ciddi sakatlıklardı. Bundan fazla korkmaya gerek yok. Çünkü yeterince çalışılırsa sakatlıklardan geri dönmek mümkün. Tabii uzun süreli sakatlıklarda insanın morali bozulabiliyor. Hem takımla beraber hem de birey olarak çok çalışmak, çok iyi beslenmek, kendine bakmak lazım ki böyle sakatlıklardan eski performansı gösterebilecek şekilde dönülsün” şeklinde konuştu.
“SON 2-3 YILDIR BURADAKİ FUTBOL KALİTESİ ÇOK YUKARILARA ÇIKTI”
Türkiye’deki futbol kalitesinin arttığına dikkat çeken siyah-beyazlı futbolcu, “4,5 yıldır Türkiye’de futbol oynuyorum. Son 2-3 yıldır buradaki futbol kalitesi çok yukarılara çıktı. Avrupa’daki ekonomik krizden dolayı ve Türkiye’deki kulüpler iyi teklif verdikleri için çok iyi yabancılar burada oynamaya başladı. Yetenekli Türk oyuncularla beraber kalitenin arttığını ve ligin zorlaştığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda aralarında çok ciddi rekabet olan birkaç kulüp var. Yabancı bir oyuncu olarak bu maçlarda oynamak beni çok heyecanlandırıyor.
“AKLIMDA YA BİR KULÜPTE SPORTİF MENAJER OLMAK YA DA ANTRENÖR OLMAK VAR”
Futbol oynamayı bıraktıktan sonrada futbolun içerisinde kalacağı söyleyen Sivok, “Biz futbolcularda bu vardır. Hayatımızı futbola adadığımız, futbol dışında bir eğitim almadığımız ve en iyi yaptığımız iş bu olduğu için. Benim aklımda ya bir kulüpte sportif menajer olmak ya da antrenör olmak var. Şu anda zaten antrenör olmak için çeşitli kurslara, sınavlara katılıyorum. Antrenör olursam da uzun süre gençlere eğitim veririm. Çünkü gençleri yönlendirmek, takımın parçası olduklarını hissettirmek, teknik ve taktik şeyleri öğretmek çok hoşuma gidiyor. Aynı zamada küçücük gençleri sıfırdan alıp onlardan bir takım oluşturmak benim için heyecan verici” açıklamasını yaptı.
“BEŞİKTAŞ’IN 100 YILDAN UZUN TARİHİNE HAKİMİM”
Matias Delgado ve Sergen Yalçın’ın oyununu çok beğendiğini anlatan başarılı futbolcu, “Beşiktaş’ın 100 yıldan uzun tarihine elbette hakimim. Ancak eski oyuncuları çok iyi tanımıyorum. Beraber oynadığım oyunculardan Matias Delgado ve benden önce takımda oynayan Sergen Yalçın’ı çok beğendiğimi söyleyebilirim. Sergen Yalçın, ben Sparta Prag’ta oynarken Beşiktaş’ta forma giyen, Şampiyonlar Ligi’nde karşılaştığımız ve hepimizin takdir ettiği bir oyuncuydu. Buraya geldikten sonra da kulüp için ne kadar önemli olduğunu öğrendim” dedi.
“EN YETENEKLİ OYUNCULAR HEP GENÇ OYUNCULAR”
Beşiktaş’ta ki genç oyuncularda büyük bir yetenek olduğuna dikkat çeken Sivok, “Ben buraya geldiğimden beri en yetenekli oyuncular hep genç oyunculardı. Genç Türk oyuncularda muazzam bir yetenek ve potansiyel var. Ama çoğu zaman bunu gerektiği şekilde değerlendiremiyorlar. Örneğin bunlar biri Serdar Özkan. Şu anda da takımımızda çok yetenekli genç oyuncular var. Yetenek dışında akıllı ve disiplinli olmaya ihtiyaçları var. Bunu yaparlarsa potansiyellerini gerçekleştirip çok iyi futbolcular olurlar. Diğer yetenekli oyuncularımız arasında özellikle bir isim vermek istemiyorum. Çünkü bu sefer yeteneklerine inanıp çalışmamaya başlayacaklarından korkuyorum” derken Dünyadaki en beğendiği futbolcuları ise, “Futbolcu olarak insanın beğendiği çok isim oluyor. Ancak son dönemde Ronaldo ve Messi’nin ismini verebiliriz. Tabii onlar hücum yönü kuvvetli oyuncular. Nispeten savunma yönünü beğendiğim bir isim olarak Thiago Silva’yı söyleyebilirim” şeklinde anlattı.
“EN SEVDİĞİM DEPLASMAN GAZİANTEP”
En sevdiği deplasmanın Gaziantep olduğunu aktaran Sivok, “En çok Gaziantep’i seviyorum çünkü baklavayı harika yapıyorlar. Oraya her gittiğimizde elimizde kutu kutu baklavalarla dönüyoruz. Bu nedenle en sevdiğim deplasmanın Gaziantep olduğunu söyleyebilirim. Ama onun dışında Antalya’yı da çok seviyorum” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz