Toplu Taşımacılık Türkiye Konferansı

İZMİR (A.A) - İzmir Valisi Cahit Kıraç, kentin EXPO 2020 adaylığı için sundukları dosyanın en önemli bölümlerinden bir tanesinin 'ulaşım' olduğunu söyledi.

Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP), İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği ve ESHOT Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Toplu Taşımacılık Türkiye Konferansı'nda konuşan Vali Kıraç, kent içi ulaşımın günlük yaşamın en önemli parçalarından bir tanesi olduğunu belirtti.

Konferansın EXPO 2020'ye aday olan İzmir'de yapılmasının önemine işaret eden Vali Kıraç, Kasım 2013'de yapılacak oylama ile bu organizasyonun yapılacağı ülke ve şehrin belirleneceğini dile getirdi.

Vali Kıraç, şöyle konuştu:

"Sağlık temalı bir EXPO'yu en iyi şekilde yapacağımız iddiasıyla yaptığımız hazırlıkları tamamladık. EXPO Genel Sekreterliği'ne sunmuş olduğumuz adaylık dosyamızın en önemli bölümlerinden bir tanesi ulaşımdır. EXPO sürecinde Türkiye'ye ve İzmir'e gelecek yaklaşık 20 milyonu yabancı, toplam 40 milyon ziyaretçinin bu coğrafyaya nasıl ulaşacağı, kent içinde nasıl rahat gezebileceği ve bölgemizdeki çok sayıda kültür varlıklarına nasıl rahat gidip görebileceğini anlatan çok kapsamlı bir ulaşım dosyası hazırladık. Uluslararası Sergiler Bürosu'na sunduğumuz adaylık dosyasında ulaşım bütün detaylarıyla yer alıyor. Böyle bir oylama arefesinde, böyle uluslararası bir konferansın İzmir'de yapılması önemlidir. EXPO 2020 hazırlıklarımıza destek mahiyetinde bir toplantı oldu."

"Toplu ulaşım hizmetlerinde yeni bir model üzerinde çalışıyoruz"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise toplu ulaşım hizmetlerinde yeni bir model üzerinde çalıştıklarını, belediye ile özel sektörü entegre etmek istediklerini belirtti.

Menemen'den Menderes'e, Güzelbahçe'den Belkahve'ye kadar olan bölgenin dışındaki toplu ulaşımı kooperatiflerin, otobüsçülerin yapmasını istediklerini, şehir merkezi sayılacak bölgelerde ise ulaşımı belediyenin yapacağını ifade eden Kocaoğlu, şunları kaydetti:

"Minibüslerimizi de daha kısa mesafeli ring ve besleme hatlarında değerlendireceğiz. Onların da para kazanmasını arzu ediyoruz. Ancak bunun da önünde yine ücretsiz binişler var. Dolayısıyla tüm kaçakların önlenmesi için herkesin paralı-parasız Kent Kart sistemine dahil edilmesi gerekir.

Kanunen ücretsiz ya da indirimli taşınan yolcuların bize yıllık maliyeti 209 milyon lira. Ücretsiz taşıma yapmamış olsak yıllık yüzde 5-7 oranında kar ederiz. Ulaşımda yılda 175 milyon lira zarar ediyoruz. Ulaşımdan ücretsiz yararlananlar toplamda taşıdığımız yolcuların yüzde 25'ini oluşturuyor. Biz bedava taşıdığımız yolcularını ücretini her ayın sonunda bir havuza koyalım istiyoruz. Aksi taktirde hesabı belli olmayan bir sistemin sağlıklı yürümesi beklenemez. Biz neyi sübvanse ettiğimizi bilelim. Önerdiğimiz bu sistemin acilen devreye alınması gerekiyor."

Kocaoğlu, kanunen ücretsiz ya da indirimli taşıdıkları yolcuların parasının genel bütçeden karşılanması için Maliye Bakanlığı'ndan talepte bulunduklarını ifade etti.

Aziz Kocaoğlu, İzmir'de bu yaz klimasız otobüsün sefere çıkmayacağını, kredi kartları ile de otobüse binilmesi için çalışma başlattıklarını vurguladı.

UITP Genel Sekreteri Alain Flausch da dünyada toplu taşımacılığın payını 2025 yılına kadar iki katına çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi. Flausch, toplu taşıma alanında duyulan yenilikçi heyecan ve yatırımlar nedeniyle dünyanın gözünün İzmir'de olduğunu ifade etti.

Konferansta, "kent içi ulaşımın sorunları, kent içi ulaşımda ücret yönetimi, ücret politikaları, yasal düzenlemeler, teknoloji ve operasyon" konuları masaya yatırıldı.

Muhabir: Ali Rıza Karasu / Ramazan Ercan