Kabil Disko - Kaboul Disco
Fransız çizgi romancı Nicolas Wild'ın kendi Afganistan deneyimlerinden yola çıkarak çizdiği bu grafik romanı türün meraklıları çok sevecektir. Kitapta evsiz ve işsiz durumda olan çizgi romancı Nicolas Wild'ın karşısına çıkan bir iş fırsatını kabul ederek Afganistan'a gitmesi ve burada yaşadığı deneyimler anlatılıyor. Kitabın çizgi roman üretim süreçlerine değindiği bölümler de bu türü okumayı sevenler için ilgi çekici nitelikte. Bir üçleme olacak serinin ilk kitabı Kabil Disko - Afganistan'da Kaçırılmamayı Nasıl Başardım? Esen Kitap tarafından basıldı ve İbrahim Şahin tarafından çevrildi. Belli bir süre geçince grafik romanların piyasada bulunmasının ne kadar zor olduğunu biliyoruz, bu kitap henüz raflardayken kaçırmayın.
Uçma Sanatı - El Arte de Volar
İspanyol yazar Antonio Altarriba'nın yazdığı ve Katalan çizgi roman sanatçısı Kim'in çizdiği Uçma Sanatı ülkemizde 'Bir İspanya İç Savaşı Hikayesi' alt başlığıyla Versus Yayınları tarafından yayınlandı. Kitap, yazar Antonio altariiba'nın babası Antonio'nun hikayesini anlatıyor. Kitabın kahramanı Antonio'nun intiharı ile açılan kitap, Antonio'nun hayat hikayesini çocukluğundan itibaren başlayarak kat kat düşme metaforuyla intiharına kadar anlatıyor. Nefret ettiği köyünden Zaragoza'ya giden Antonio burada istediğini bulamayınca tekrar köyüne dönüyor ancak burada da arkadaşının ölümüyle sarsılıyor ve tekrar Zaragoza'ya dönüyor. İkinci Zaragoza macerasında kendisini iç savaşın içinde bulan Antonio, savaşta anarşistlerin yanında yer alıyor. Her ne kadar iç savaş kitabın büyük bölümünde önemli bir rol oynasa da kitap tamamen Antonio'nun her anında mutsuz ve mağlup olduğu hayatına ve iç dünyasına odaklanıyor. Gerek çizimleri gerekse yazar Atarriba'nın etkileyici anlatımı ve hikayesinin ağırlığı ile Uçma Sanatı mutlaka okunması gereken grafik romanlardan bir tanesi oluyor. Maus
Maus, yine bir yazar/çizerin babasının savaş döneminde yaşadıklarını anlattığı bir grafik roman. Yazar Art Spiegelman, babasının Nazi işgali altındaki Avrupa'da Musevilerin, çingenelerin, eşcinsellerin, komünistlerin ve her türden muhalifin avlandığı, yirminci yüzyılın en tüyler ürpertici olaylarının yaşandığı bu dönemde nasıl hayatta kaldığını çok çarpıcı bir şekilde çizgiye aktarıyor. Kitapta bütün Almanlar kedi, bütün yahudiler fare olarak resmedilmiş, bunun yanı sıra farklı milletler ise farklı hayvanlar ile sembolize edilmiş. Örneğin; Fransızlar kurbağa olarak resmedilmiş. Art Spiegelman, babasından dinlediği hikayeyi tüm objektifliği ile kitaba aktarmış, hatta bu konuya oldukça dikkat etmiş görünüyor. Art Spiegelman'ın bu çarpıcı hikayesi grafik roman türünün en muazzam örneklerinden biri. Güngezgini - Daytripper
Brezilyalı Fabio Moon ve Gabriel Ba'nın grafik romanı Güngezgini, son zamanlarda çizgi roman türünün başına gelmiş en iyi şeylerden birisi. Güngezgini ilk olarak DC Comics'in daha az popüler olan ama daha çok yetişkinlere hitap eden ve çizgi romanı bir sanat olarak ele alan işleri yayınladığı alt şirketi olan Vertigo Comics tarafından 10 sayılık bir seri olarak yayınlandı. Daha sonra bu seri bir araya getirilerek grafik roman şeklinde satışa sunuldu. Ülkemizde Gerekli Şeyler etiketiyle çıkan grafik romanın baş kahramanı Bras de Olivia Domingos isimli genç bir yazardır. Genç yazarımızı romanın ilk bölümünde bir gazetede ölüm ilanları yazan birisi olarak görürüz, henüz bir yazar olmamıştır ve daha ilk bölüm sona erdiğinde kahramanımızın ölümüne şahit oluruz. İlerleyen diğer bölümlerde ise Bras'ın farklı yaşlardaki hallerini ve bu yaşlardaki ölümlerini görüyoruz. Bu bilgileri spoiler olarak düşünmeyin, roman konusundan çok daha fazlasını veriyor. Ba ve Moon kitap boyunca yaşamın her halini, güzelliklerini, çirkinliklerini, zorluklarını ve en önemlisi ölümü bir arada sunuyor ve bize yaşam ve ölüm üzerine düşünme fırsatı sunuyor. Bir Borges ya da Marquez öyküsü okur gibi okuyacağınız bu muazzam grafik roman başucu kitaplarınızdan birisi olacak. Sandman
Neil Gaiman'ın yazdığı ve birçok farklı çizer tarafından çizilmiş olan 11 kitaplık Sandman serisi de bir Vertigo Comics üretimi. Çizgi roman türünü takip edenler ve okuyanlar zaten Sandman karakterine ve çizgi romanlarına aşinadır, türe yeni başlamak isteyenler ve süper kahraman janrı dışında bir şeyler okumak isteyenler için ise Sandman birebir olacaktır. Başkahramanımız Sandman, en kaba tabirle uyku meleğidir ve kitaplar boyunca onu çeşitli macereların içinde görürüz. Hatta ilk kitabında John Constantine gibi Bruce Wayne gibi aşina olduğumuz DC Comics karakterleri de küçük rollerde görebiliriz. Yıllardır filmleri beklenen, profil fotoğraflarında en çok beliren çizgi roman kahramanlarından birisi olan Sandman kitapları grafik roman türünün en özgün ve en okunası kitapları arasında yer alıyor. Watchmen
Time Magazine'nin en iyi 100 roman listesinde kendine yer bulan yalnızca bir tane grafik roman var. Doğru bildiniz, Watchmen! Watchmen, türün gelmiş geçmiş en saygın romanı, yazarı Alan Moore ise hala yaşan bir çizgi roman efsanesidir. Alan Moore, V for Vendatta'dan Hellblazer'a, Swamp Thing'ten The League of Extraordinary Gentlemen'e kadar çizgi roman türünde yazılmış en efsane işleri ortaya çıkaran dehadır. Hatta gelmiş geçmiş en iyi Batman hikayesi Batman: The Killing Joke hikayesini de bizlere armağan etmiştir ancak Watchmen bütün bu işlerin ötesinde bir iştir. Watchmen'i efsane yapan birçok neden bulabilirsiniz; yayınlandığı zamanı ve yayınlandığı zamandaki iki kutuplu dünyayı en iyi anlatan romanlardan birisi olması, süper kahraman türünü ters yüz eden yapısı, anlatım formu ve dili, çizgi roman türünün verdiği olanakları en iyi şekilde kullanması ve türün sınırlarını zorlaması, Dave Gibbons'un çizimleri bu nedenlerden yalnızca birkaçıdır. Tamamı anti-kahraman özellikleri gösteren karakterleriyle, kurgusuyla ve çizgi roman türünde çığır açmış olmasıyla Watchmen gelmiş geçmiş en iyi çizgi romandır.