Toplumsal cinnet cezaevi raporuna da girdi

ANKARA (ANKA)- Meclis İnsan Hakları'nı İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Cezaevi alt komisyonu Muş E Tipi Ceza İnfaz Kurumu İnceleme raporunda "cinnet" uyarısında bulundu. Raporda "Her geçen gün sayıları artan ve toplumsal tansiyon ve tahammülsüzlüğün bir belirtisi olan cinnet olayları doğru okunmalı, yakın ya da uzak bir gelecekte tekrar topluma geri dönecek tutuklu ve hükümlülerin ruh sağlıklarının iyileştirilmesi hedeflenmelidir" denildi.

Cezaevi alt komisyonunun raporunun sonuç bölümünde, ceza infaz kurumu idaresi ile hükümlü ve tutuklular arasında sağlıklı ve daimi bir diyalog kurulması gerektiğine işaret edildi. Tutuklu ve hükümlülerin mazileri ne olursa olsun, ‘toplumun devlete emaneti' olduklarının unutulmaması gerektiğine dikkat çekilen raporda "Söz konusu kişilerin bizatihi kendilerinin, ayrıca bu kişiler için endişe duyan yakınlarının kaygıları makul karşılanmalı, sorun ve talepler empati ile değerlendirilmelidir. Cumhuriyet Başsavcısı ve Ceza İnfaz Kurumu Savcısının denetim görevleri kapsamında aldıkları aktif rolün yararlı olduğu, bu yaklaşımın hükümlü ve tutuklular ile görevliler arasında çıkabilecek muhtemel sorunları önleyici bir fonksiyon eda ettiği müşahede edilmiştir. Bununla birlikte, yönetiminin hükümlü ve tutuklularla var olan diyalogu artırmasının, daha yapıcı bir üslup benimsemesinin ve mevcut şartların daha da iyileştirilmesini sağlayacak tedbirler almasının yararlı olacağı düşünülmektedir" denildi.

Reklam
Reklam

-İNFAZ KURUMU YETKİLİLERİNE STRES YÖNETİMİ ÖĞRETİLMELİ-
Raporda ceza infaz kurumu yetkililerine stres yönetimi ve insan ilişkileri konusunda da sürekli meslek içi eğitim verilmesi gerektiğine işaret edildi. Raporda, "Ceza infaz kurumu yetkililerine kurumdaki eğitsel ve rehabilitasyon amaçlı faaliyetler part-time çalışan uzmanlarla desteklenmeli, personelin de ek ücret karşılığı mesaiye kalmaları sağlanarak ek işgücü oluşturulması yolu açılmalıdır" önerisinde bulunuldu.

-"CİNNET OLAYLARI DOĞRU OKUNMALI"-
Raporda dikkat çeken bir başka öneri ise son günlerde sık sık dile getirilen ‘toplumsal cinnet'le ilgili oldu. Raporda "Her geçen gün sayıları artan ve toplumsal tansiyon ve tahammülsüzlüğün bir belirtisi olan cinnet olayları doğru okunmalı, yakın ya da uzak bir gelecekte tekrar topluma geri dönecek tutuklu ve hükümlülerin ruh sağlıklarının iyileştirilmesi hedeflenmelidir. Hayatlarının önemli bir kısmını devletin hâkimiyet alanında geçiren bu kişilerin ruh sağlıklarının iyileştirilmesi amacıyla üniversiteler ve Adalet Bakanlığı ortaklaşa projeler yapmalıdır. Öte yandan, her yaştaki hükümlü ve tutuklu psikolojisi hakkında eğitim veren enstitü ve fakülteler kurulmalı; Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere konuyla ilgili uluslararası örgütlerden finansal kaynak ve rehberlik talep edilmelidir." görüşüne yer verildi.

Reklam
Reklam