Toprağın Çocukları Çankaya’da Buluştu

Çankaya Belediyesi, Cumhuriyet dönemine damgasını vuran Köy Enstitüleri’nin ilk mezunlarını düzenlediği yemekli gecede bir araya...

Çankaya Belediyesi, Cumhuriyet dönemine damgasını vuran Köy Enstitüleri’nin ilk mezunlarını düzenlediği yemekli gecede bir araya getirerek o dönemde yaşamış çınarları geçmişe götürdü.İlk olarak ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılan daha sonraları Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi, sosyal hayatına yön veren kurumlar olma özelliğini koruyan Köy Enstitüleri’nin ilk öğrencilerinden ve çoğunluğu Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nden mezun olan asırlık çınarların buluşmasına ev sahipliği yapan Çankaya Belediyesi’nin düzenlediği etkinliğe ev sahibi sıfatıyla Çankaya Belediyesi’ni temsilen Başkan Yardımcısı Eser Atak, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Atıcı ve çok sayıda Köy Enstitülü katıldı.KÖY ENSTİTÜLÜ BİR BABANIN EVLADI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUMTamamen Türkiye’ye özgü bir proje olan Köy Enstitüsü akımının öncülerini ağırlamaktan ve Köy Enstitülü bir babanın evladı olmaktan gurur duyduğunu belirten Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Eser Atak, ‘Benim babam da Köy Enstitüsü mezunuydu, öncelikle onu belirteyim kendisi Hasanoğlan’dan mezundu, 1952 mezunlarındandı. O açıdan benim için de büyük önem taşıyor sizlerle burada olmak. Anadolu insanının aydınlanmasında hepinizin gerçekten büyük rolünüz var. O dönemin fedakar öncülerisiniz. Onun için ben sizlerin önünde saygıyla eğiliyorum’ diye konuştu.“BÜTÜN DÜNYA KÖY ENSTİTÜLERİNDEN KORKTU”Çankaya Belediyesi’nin Köy Enstitüsü’nün ilk mezunlarına Şükran Belgesi sunduğu geceye 1950’de Köy Edebiyatı akımını başlatan yazar, şair, öğretmen ve aynı zamanda bir Köy Enstitülü olan Mahmut Makal’ın sözleri damga vurdu.Köy Enstitüleri’nin Türkiye’nin değil dünyanın da baş belası olduğunu ifade eden Makal, “Anlıyorum ki erken kapatmasalardı dünyanın baş belası olacaktı. Bütün dünya Amerika başta olmak üzere Köy Enstitüleri’nden korktu. Ve hedeflerine ulaşıp bu güzide kurumu kapattılar. Vedat Dalokay’ın bir sözünü hatırlıyorum, ‘Şu öğretmenler her türlü zorlukla karşılaşıyorlar ama bir an olsun yılmıyorlar, aç kalıyorlar, susuz kalıyorlar ama yılmıyorlar’. Şimdi Köy Enstitüleri yok ama çocukları ve torunları Türkiye’nin neresine giderse gitsin hastanelerde şu veya bu kurumlarda hep karşınıza çıkıyor. Hep enstitü ruhuyla babalarının mirasını korkusuzca yerine getiriyorlar. O yüzden dilerim ki, günün birinde yeniden Köy Enstitüleri’ne benzeyen kurumlar ülkemizde kurulur ve gerçek kurtuluş gerçekleşir’ dedi.Önceleri yaratıcılığın ön plana çıktığı eğitim anlayışının yerine giderek geleneksel, ezberci eğitimin yerleştiği öğretmen okullarına dönüştürülen ve 1954’te kapatılan Köy Enstitüleri’ne mensup eğitmenler bir yandan eski anıları tazelediler bir yandan da keyifli ortamın tadını çıkardılar.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: