Birçok hastayı canından bezdirir hale getirmiş bir hastalık olan topuk dikeni hastalığının tedavisi doktorları da gerçekten zorlamaktadır.
Hastalar tedavi için genellikle birçok doktor, birçok tedavi yöntemi denemektedirler. Kimilerine topuktan iğne yapılmakta, kimilerine değişik tabanlıklar verilmektedir. Ancak çok az hasta tam tedavi olabilmektedir. Çoğu hasta tam olarak iyileşmemekte, hatta hiç iyileşmemektedir. Hastalarınsa aldıkları farklı yanıt ve tedavilerle kafaları karışmakta, doktorlarına karşı güvenleri sarsılmaktadır.
Topuk dikeni hastalığı, ayak taban kaslarının topuk kemiğine yapışma yerinde aşırı zorlanma nedeniyle oluşan yara ve bu yaranın sürekli bir hal almasıdır. Çekilen röntgen filminde, yara üzerine biriken kireç nedeniyle topukta dikenimsi bir görüntü oluşur. Bu görüntüden dolayı hastalık “topuk dikeni” olarak anılmaktadır. Hastalar özellikle sabahları yere basarken ciddi topuk ağrısı yaşarlar. Biraz yürüdükten sonra ağrı azalır. Ancak uzun süre ayakta kalınca ya da yürüyünce ağrı tekrar artar. Bazı hastalar ağrı nedeniyle parmak ucunda yürümek zorunda kalırlar.
Topuk dikeni hastalığı için en yaygın uygulanan tedavi lokal kortizon enjeksiyonudur. O bölgede oluşan yara ve ödemin iyileşmesini sağlayarak tedavi eder. Ancak çoğu hastada hastalık tekrarlamaktadır.Maalesef kortizon 1-2 enjeksiyondan sonra dokularda zayıflamaya yol açtığından, yapılması tavsiye edilmez. Günümüzde tabanlık uygulamaları da son derece gelişigüzel yapılmakta, bu konuda yetişmiş personel sıkıntısı çekilmektedir. Uygun tabanlık verilmediğinden,hastalar kullandıkları tabanlıktan genellikle memnun kalmamaktadırlar.
Egzersizin önemi ve devamlılığı konusunda hasta yeterince bilgilendirilip, motive edilmemektedir.Sonunda hastaların büyük kısmı kendi haline bırakılmaktadır. Olayın cerrahi boyutuna ise gerçekte çok az ihtiyaç duyulmaktadır.
O halde ne yapılmalıdır?
Dr. Vildan Çerçi
www.vildancerci.com