Hadim ilçesinin Aladağ bölgesinde, Göksu Nehri üzerindeki "Yerköprü" olarak da anılan şelale, kanyonuyla dikkati çekerek adını alüvyon üzerine traverten çökmesi ve alttaki alüvyonun eriyerek köprü şekline benzemesinden alıyor.
Orta Toroslar'da, Bozkır ilçesinin Karacahisar Mahallesi'nde bulunan "Aygırdibi" olarak bilinen şelale ise Çarşamba Çayı'nın çıkış noktasını oluşturuyor.
Aygırdibi Şelalesi, Konya'ya 150, Bozkır'a 20 kilometre, Göksu Şelalesi ise il merkezine 100, Hadim'e 23 kilometre mesafede yer alıyor.
Doğası ve çevresindeki mesire alanlarıyla dikkati çeken Aygırdibi Şelalesi ve 60 metreden dökülen Göksu Şelalesi, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleri arasında bulunuyor.
Doğa tutkunlarının yanı sıra fotoğraf meraklılarını da cezbeden şelaleler, sonbaharın bütün renklerini barındıran manzarasıyla "doğal stüdyo" imkanı sağlıyor.
Her mevsim ayrı güzellik sunan şelaleler, kaynaklarından çıkan suyun kayalıklardan aşağı süzülmesiyle çıkan sesi ve manzarasıyla ziyaretçilerini stresten uzaklaştırıyor.
Zengin tabiatının yanında, dinlenme ve piknik için ayrılan yerleriyle dört mevsim misafirlerini ağırlayan şelaleler, Toroslar'ın eşsiz güzelliklerini yansıtıyor.
Göksu Şelalesi'ni gezmeye gelen Cem Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her mevsim ayrı güzel şelalede, sonbaharda renk şöleni yaşandığını anlattı.
Mevsim geçişindeki şelalenin ayrı bir havaya büründüğünü anlatan Öztürk, "Sonbahar dönemi şelaleye daha farklı bir hava katıyor. Ağaçlar sararıyor. İnsanların gelip burayı görmesi gerekiyor. Şimdi şelalenin en tatlı zamanı. Sessiz, sakin, doğada huzur arayanların buraya gelmesi gerekiyor." diye konuştu.
Şelale restoranının işletmecisi Can Şimşek ise buranın sonbaharda daha fazla ziyaretçi ağırladığını belirterek "İnsanların şelaledeki sonbahar güzelliğini keşfetmelerini arzu ediyoruz. Elimizden geldiğince bu doğal güzelliği tanıtmaya çalışıyoruz. Bunun için 365 gün açığız. Şu an tam ağaçların sararıp yaprakların dökülme zamanı. Herkes bu güzelliği görmeli." ifadelerini kullandı.
AA