Kızılcık, Novotel'de Trabzon Su Ürünleri Merkezi Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen 1. Ulusal Hamsi Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, hamsinin tatlısından pilavına kadar birçok şekilde sofralara geldiğini ifade ederek, ''Ama sorunları konusunda belki bugüne kadar bu düzeyde bir toplantı, çalıştay olmadı. Gıda kaynağı olan hamsimizin sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde küresel ısınmanın olduğu bir dönemde stoklarının artırılması ve bu alandan kazanç sağlayan balıkçıların ticari faaliyetlerine devam etmesi açısından bu çalıştayın son derece önemli olduğunu değerlendiriyorum'' diye konuştu.
Balıkçıların artık yetiştiricilik de yaptığına işaret eden Kızılcık, şöyle devam etti:
''Çünkü artık hamsinin denizde büyümesi sadece devletin koruması altında değil. Bunun denetimi balıkçılarımızın kurduğu kooperatifler aracılığıyla yapılıyor. Hepimizin gayesi bu stokları artırmak, maksimum geliri, faydayı sağlayabilmektir. Dolayısıyla işbirliğini gerçekleştirdiğimiz takdirde hem yanlış bilgilendirmelerden ve bunun neden olduğu zararlardan korunma şansına sahibiz hem de daha bilimsel, daha rasyonel balıkçılığı gerçekleştirip milli servetimize, milli gelire maksimum fayda sağlayabilme imkanı yakalamalıyız.''
-PROF. DR. DÜZGÜNEŞ'İN KONUŞMASI-
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş de bilimsel veri bulunmamasına karşın anavatanı Peru olan hamsinin jeolojik dönemlerde Akdeniz'den Karadeniz'e geçtiğinin tahmin edildiğini anlattı.
Hamsinin Karadeniz insanına istihdam olanağı yarattığını belirten Düzgüneş, ''Hamsi, kısıtsal tarım alanı bulunan bölgede beslenme bakımından çok büyük bir yeri var. Bölge insanı hamsiyi diğer balık türlerinden ayırıyor. Kendisi küçük ama ekonomideki yeri, kültürümüzdeki önemi son derece fazla. Hamsi Karadeniz'e özgü olmasa da birçok yerde bulunsa da Karadeniz için ayrı önemi var. Çünkü toplum hayatı ile bütünleşmiş bir tür'' diye konuştu.
Trabzon Su Ürünleri Merkezi Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Atilla Özdemir de konuşmasında şunları dedi:
''Ülkemizde deniz ürünleri üretiminin çoğu göçmen türlerden elde edilmekte ve yıllara göre değişmekle birlikte toplam deniz ürünleri üretiminin ortalama yüzde 60'ı tek başına hamsi avcılığından sağlanmaktadır. Balıkçılık ülkemizde büyük bir filoya sahip, ülke dışında da büyük bir sektör. Bazı sorunlar yaşadığımız malumdur. İşte bu sorunlarda doğrulara değinip kararlar almaya yardımcı olabilirsek ne mutlu bize.''
Çalıştay, yarın sona erecek.