Trabzon’da “uyuşturucuyla Mücadele Ve Haber Dili” Ele Alındı

Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı’na Yönelik İletişim Stratejisi" kapsamında Trabzon’da yapılan toplantıda “Uyuşturucuyla Mücadele ve Haber Dili” ele alındı.Yapılan konuşmalarda özellikle medyada uyuşturucuya yönelik yapılan haberlerin uyuşturucu satıcılarının güçlü kişiler olarak gösterilmesi ve birçok şeyi yapabileceklerini anlatan metinlerden mutlaka kaçınılması gerektiği vurgulandı.Trabzon’da bir otelde yapılan toplantıda Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü İl Müdürü Sadettin Kaşıkçı ve Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve AMATEM’den Uzman Psikolog Faruk Bozkır katılarak birer konuşma yaptı."UYUŞTURUCU SATICILARI GÜÇLÜ KİŞİLER OLARAK GÖSTERİLMESİN"İlk olarak söz alan Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü İl Müdürü Sadettin Kaşıkçı, uyuşturucuya yönelik yapılan haberlerde uyuşturucu satıcılarının güçlü kişi olarak gösterilmesinin son derece sakıncalı olduğuna dikkat çekerek “Son yıllarda dünya genelinde uyuşturucu kullanan bireylerin sayısı hızla çoğalmakta. Türkiye’de uyuşturucu kullanımı bir çok devletten geri olsa da risk gittikçe artmaktadır. Artan risk, alınan tedbirleri etkin bir şekilde uygulamayı, yeni tedbirler almayı gerekmiştir. Bu kapsamda 2014 yılında Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulan ‘Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı Taslağı’ hazırlanarak uyuşturucu ile daha kararlı bir mücadele başlamış oldu. Biz biliyoruz ki uyuşturucu sadece onu kullananı değil, tüm toplumları zehirliyor. Belki bugün yakın çevremizde uyuşturucu kullanan olmayabilir ama yarın olmayacağına dair bir garantimiz yok. Öyleyse bu toplumsal virüse karşı hep beraber mücadele etmeliyiz. Bizler bu mücadeleden bireyler olarak sorumluyuz. Bunun yanında gazeteci olarak daha bir sorumluyuz. Çünkü yaptığımız bir haber, yayınladığımız bir görüntü riski artırabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki haber dili risk gruplarında tetikleyici olabilmektedir. Maddi ve manevi boşluklardaki gençler bir haberde okudukları ya da gördükleri karşısında savunmasız kalabilmekte, belli bir sürecin sonunda kendini bir anda kullanıcı ya da satıcı olarak bulabilmektedir. Haberlerde uyuşturucu satıcılarının güçlü kişiler olduğunu, birçok şeyi yapabileceklerin anlatan metinlerden mutlaka kaçınmamız gerekir” dedi.3 AYDA MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMAK İÇİN 90 KİŞİ TEDAVİ EDİLDİKanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzman Psikolog ve Trabzon AMATEM (Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi) Kurucusu Faruk Bozkır, kitle iletişim araçları ve medya çok önemli bir pozisyonda olduğunu ifade ederek “AMATEM servisimiz 4 Ocak 2016 tarihinde açılmış ilk hasta kabulüne 6 Ocak 2016 tarihinde gerçekleştirmiştir. 17 yatak kapasitesi mevcuttur. Üç aylık süreçte toplam 90 hasta yatarak tedavi olmuştur. Ayaktan tedavi ünitesi için AMATEM poliklinik hizmetleri başlatılmıştır. Denetimli Serbestlik kapsamında ayaktan ve yatarak tedavi ve rehabitilasyon çalışmaları sürdürülmektedir. Hastalar AMATEM polikliniğinde uzman hekim Ruhsal Durum Muayenesi ve görüşmesi sonucunda kişilerin kendi istekleriyle yatırılmaktadır. Denetimli serbestlik kapsamında yasal zorunluluk gerekçesiyle de merkezimize hasta kabulü gerçekleşmektedir” dedi.Bozkır konuşmasında haber dilinin önemine işaret ederek “Toplumsal söylemi biçimlenmesi, görsel idollerin oluşturulması gibi belirleyici gücü olan medyanın bu konuda üstleneceği rol kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Medya eğitici güç değildir, ancak eğilimleyici bir güç olarak önemi asla tartışılamaz” diye konuştu."UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE SADECE POLİS VE JANDARMANIN GÖREVİ DEĞİL"Trabzon Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan da uyuşturucu ile mücadelenin günümüzde tüm ülkenin en temel problemlerinden biri olduğunu ve artık topyekün bir mücadelenin zamanının geldiğini hatırlattı. Yazgan "Hükümetimiz geçtiğimiz yıl ulusal bir eylem planı hazırladı. Bizim bugüne kadar ulusal bir eylem planımız uyuşturucu ile mücadele noktasında mevcut değildi. Konuya daha çok güvenlik konsepti ile sadece polis ve jandarmanın, sahil güvenlik teşkilatlarımızın problemiymiş gibi ya da çözüm olması gerekirmiş gibi bir çözüm tarzımız vardı. Günümüzde artık bu eylem planımızla beraber biz diyoruz ki uyuşturucu ile mücadele sadece polisin ve jandarmanın görevi değildir. Bütün kurum ve kuruluşların bu konuda iş birliği yapmakla mükelleftir" ifadelerini kullandı.