MERSİN (İHA) - Mersin Üniversitesi (MEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Gödelek, "Trafik canavarı" yakıştırması yapılan kişilerin aslında ruh sağlığı bozuk bireyler olduğunu belirterek, canavar yaklaşımından, ruh sağlığı bozuk bireyler yaklaşımına dönülmesi gerektiğini söyledi.
Mersin'de 600 sürücü üzerinde yapılan bir araştırma sonucunda, sürücülerin tümünde ruhsal rahatsızlıklar görüldüğü belirlendi. Madde bağımlılığı olan sürücülerde ise bu rahatsızlıkların daha ağır olduğu saptandı. MEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Gödelek'in "Kısa Semptom Envanteri Aracılığıyla Madde Etkisi Altındaki Sürücülerle, Madde Etkisi Altında Olmayan Sürücülerin Karşılaştırılması" konulu makalesi, önemli sonuçları göz önüne serdi. Makaleye konu olan araştırmanın Mersin'de yaşayan B, C, D ve E türü sürücü belgesi sahibi 600 kişi üzerinde Kısa Sempton Envanteri kullanılarak yapıldığını belirten Gödelek, makalenin aynı zamanda Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2. Trafik Şurası'nda da sunulduğunu ifade etti. Gödelek, ergen ve yetişkinlere yönelik olan Kısa Semptom Envanteri'nin çeşitli psikolojik belirtileri taramak için geliştirilen bir ölçek olduğunu kaydetti.
Araştırmalarda 3 grup belirlediklerini ifade eden Gödelek, 1. grubun "İçkili iken hiçbir zaman direksiyon başına geçmedim" diyenlerden, 2. grubun "İçkili iken 1 defa direksiyon başına geçtiğim olmuştur" diyenlerden ve 3. grubun da "İçkili iken birçok defa direksiyon başına geçtiğim olmuştur" diyenlerden oluştuğunu ifade etti. Gödelek, 2. ve 3. gruptakilerin aynı zamanda bağımlılık yapıcı maddeler de kullandıklarını vurguladı.
Araştırmada ayrıca hiç madde kullanmayanların da bir takım psikolojik sıkıntıları olduğu sonucunun çıktığını vurgulayan Gödelek, araştırmada toplumun bir kesitini aldıklarını, sonuçların da psikolojik anlamda insanların ne kadar sıkıntıda olduğunu gösterdiğini, bunun madde bağımlılığı ile daha da ağır hale geldiğinin belirlendiğini kaydetti. Gödelek, "Sürücü, alkol ve bağımlılık yapıcı madde alıyorsa, psikolojik semptomların değerleri daha da artıyor ve karşımıza giderek ruh sağlığı daha bozuk insanlar çıkıyor. Şimdi önemli olan, 'Karşımızda bir trafik canavarı mı var, yoksa psikolojik sağlığı bozulmuş bireyler mi var?' sorusudur. Eğer bu sürücüleri trafik canavarı ilan edersek, sağlık sorunlarını dikkate almıyoruz. Mide hastalığı olan bir insana hiçbir zaman canavar demiyoruz, ancak ruh sağlığı şikayeti olan bu insanlara canavar yakıştırmasında bulunuyor, bunu bir halkla ilişkiler mesajı haline dönüştürüyoruz. Belki de bu yüzden trafik kazaları sayısal olarak azalmıyor. Canavar yaklaşımından, ruh sağlığı bozuk bireyler yaklaşımına dönmeli, bu insanlara nereden yardım almaları gerektiğini söylemeliyiz. Yetişkinlerin yaklaşımlarını bu bağlamda değiştirmelerinde bir fayda olduğunu düşünüyorum" dedi.