17 Kasım günü İstanbul Anadolu Yakası'ndaki bir karakolda görevli komiser 29 yaşındaki O.K., B.Y. ve Ç.K. isimli iki polis memuruyla trafik uygulaması yaparken akşam saatlerinde Bursa plakalı bir aracı durdurdu. Sürücü K.G.'nin ehliyetinin olmadığını tespit eden memurdan O.K., iddiaya göre araçta 6 kişi olduğunu görünce, sürücüye, 'Göçmen kaçaklığı mı yapıyorsun' dedi.
Çevirmenin olduğu kısımdan daha uzak bir yere götürülen K.G.'ye aracın bağlanacağını söyleyen komiser, yine iddiaya göre sürücüden rüşvet talep etti. Çalıştığı şirketin sahibi olan amcası M.N.G.'den para isteyeceğini söyleyen K.G., polislerle rüşvet pazarlığına oturdu. K.G., polislerle 10 bin liraya anlaştı. Kerim, aradığı amcasına olay yerine paralarla birlikte gelmesini söyledi.
Bir süre sonra amca M.N., yeğenini arayarak 10 bin lirayı ayarlayamadığını 8 bin lira bulduğunu söyledi. Polisler ise ayarlanan parayı kabul etmedi. Bunun üzerine amca-yeğen kredi limitlerini zorlayarak polislerin istediği parayı ayarladı ve banka üzerinden parayı polis memuruna gönderdi. Ardından polis merkezine giden M.N.G. ve K.G., rüşvet isteyen polislerden şikayetçi oldu. Banka dekontlarını delil olarak sunan amca-yeğen, polislerin cezalandırılmasını istedi.
Sabah'ın haberine göre savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, trafik çevirmesi yapan görevli polisler aynı gün gözaltına alındı. Komiser, kendisini ihbar eden amca-yeğen hakkında tutulan tutağın delil olarak sunsa da tutanakların sahte şekilde doldurulmuş olduğu belirlendi. İfadelerinde suçlamaları reddeden 2 polis memuru ve bir komiser, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Görevli polis memurları hakkında, 'Rüşvet almak ve resmi belgede sahtecilik' suçlarından dava açıldı. Dava, Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.