"Trakya'nın incisi" tarihi yapılarıyla göz kamaştırıyor

Tekirdağ'da bulunan Mimar Sinan'ın eseri Rüstem Paşa Kervansarayı ile Ergene, Çorlu ve Hayrabolu ilçelerindeki tarihi köprü ve yapılar, kente gelen ziyaretçileri adeta tarih yolculuğuna çıkarıyor - İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu: - "Amacımız Tekirdağ'ın var olan tarihi ve kültürel özelliklerini ön plana çıkararak, diğer illerle yarışır hale getirmektir"

TEKİRDAĞ (AA) - ÖMER URAL - "Trakya'nın incisi" olarak adlandırılan Tekirdağ, doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi zenginlikleri ile de göz kamaştırıyor.

Kentteki Namık Kemal Evi, Rakoczi ile Arkeoloji ve Etnografya müzeleri, kenti ziyaret eden yerli ve yabancı turistleri adeta tarihe yolculuğa çıkarıyor.

Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı Rüstem Paşa tarafından 1547-1553 yıllarında Mimar Sinan'a yaptırılan, 6 kubbeli bedesteni, hamamı, tek şerefeli minaresi, 5 sütunlu şadırvanı, geometrik motiflerle bezenmiş kapı ve pencereleriyle, bayındırlık hizmetinin yaşayan canlı örneği olma özelliği taşıyan Rüstem Paşa Kervansarayı, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Reklam
Reklam

Ergene ilçesinde bulunan Kırkgöz ve Sokullu Mehmed Paşa köprüleri, Çorlu'daki Mustafa Paşa Köprüsü ile Hayrabolu Köprüsü kentteki Osmanlı mimarisinin nadide örnekleri arasında yer alıyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tekirdağ'da Osmanlı dönemine ait mimarinin hakim olduğunu söyledi.

Kentte 6 bin yıl öncesine ait eserlerin izlerinin bulunduğunu anlatan Hacıoğlu, "Karaevli Mahallesi'ndeki kazılar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Oradan çıkarılan unsurlar Arkeoloji ve Etnografya müzelerimizin önemli bir bölümünü oluşturuyor." dedi.

- "Balkanlar ile İstanbul arasındaki köprü"

Hacıoğlu, Tekirdağ'ın Balkanlar ile İstanbul arasında köprü görevi gördüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rüstempaşa Camisi ve Bedesteni, Malkara'daki Hacerzade İbrahim Paşa Cami, Çorlu'daki Süleymanpaşa Camisi, Hayrabolu'daki Sarbana Ahmet Türbesi, tarihi köprülerin varlığı, merkezde ve ilçelerdeki tarihi çeşmelerin varlığı şehrimizi cazibe merkezi haline getiriyor. Yine Osmanlı'nın son dönemdeki mevcut valilik binasından tutun Hora Feneri'ne kadar olan eserler, tarihi ve kültür turizmi açısından çok ayrıcalıklı ve özellikli yer tutmaktadır."

Reklam
Reklam

Kentteki müzelerin de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini ifade eden Hacıoğlu, ziyaretçi sayısının her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Tekirdağ'ın özellikle Balkan ülkelerinden gelen turistleri ağırladığını belirten Hacıoğlu, şunları kaydetti:

"Arkeoloji ve Etnografya müzeleri, Namık Kemal Evi, Rakoczi Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin aradıklarını buldukları yerlerdir. 2019'un ilk altı ayında sadece Macaristan'dan bin 500 yabancı turist gelmiş. Ama 2018'de Tekirdağ'ın sadece müzelerini ziyaret eden kişi sayısı 15 bin civarında. Bizim amacımız Tekirdağ'ın var olan tarihi ve kültürel özelliklerini ön plana çıkararak, diğer illerle yarışır hale getirmektir."

Kenti gezmek için gelen Ali Korkmaz da Tekirdağ'ın tarih ve kültür açısından çok zengin olduğunu söyledi.

Kentteki yapılardan özellikle Rüstempaşa Kervansarayı'nı beğendiğini dile getiren Korkmaz, "Tekirdağ'daki tarihi yapılar çok güzel. Şehir ve tarihi dokusunu çok beğendim. İstanbul'dan buraya eşim ile birlikte geldik. Buradaki tarihi iklim insanı geçmişe götürüyor." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: