Transit Bipartisyon, 2012 yılında ortaya çıkan yeni bir cerrahi yöntemdir. Bu cerrahi işlem şu mantığa dayanır; Batılı beslenme şeklinin neden olduğu obezite ve diyabetteki durumun tersine çevrilmesi. Özellikle 2000 yılından önce yapılan birçok çalışmada sindirim sisteminin bazı aşamalarında şeker emiliminin artmasıyla enterohormonal (bağırsakla ilgili) hastalıklar ve şeker hastalığı çoğalmıştır. 1997 yılında obezite cerrahisi olarak sıkça kullanılan jejuno-ileal bypass ismiyle bilinen yöntem GLP-1 hormonunun salınımı üzerinde etkili olmuştu.
1998 senesine geldiğimizde ise tıp dünyası, şeker hastalığının aslında sindirim sisteminin başında başladığına dair bir yazı ile sarsıldı. Sindirim sisteminin ilk bölümünde gerçekleşen emilimin azalmasına dair çalışmalar ve araştırmalar hızlanmaya başladı.
Transit Bipartisyon, metabolik sendromu düzenlemek ve kilo vermeye yardımcı olmak için yapılan bu cerrahi işlem restriktif (kısıtlayıcı) ve malabsorptif (emilimi engelleyici) bir etki mekanizmasına sahiptir ve popüler bir cerrahi yöntemidir. Restriktif (kısıtlayıcı) etkisi midenin % 70 kadarının alınmasına bağlıdır, ayrıca malabsorptif (emilim engelleyici) etkisi ise ince bağırsağın gidişatını değiştirip, yeniden düzenlemeye bağlıdır. İnce bağırsağın değişen yapısıyla emilim süreci değişir, böylece istenen sonuç alınabilir.
Besin emilimini yanlış yoldan döndürmek ve bağırsaktaki sinyal hatasını düzeltmek için yapılan cerrahi işlemler gün geçtikçe tıbbın ışığında değişmeye başlıyor. Başta da bahsedildiği gibi, 2012 yılında Santoro tarafından yazılan makalede; glisemik indeks bakımından yüksek gıdaların sindirim sisteminin en başındaki bölümde (ilk bölümde) hormonal sorunlara neden olduğu ve hiperaktivite geliştiği, sindirim sisteminin en altında (son bölümde) ise hipoaktivite geliştiği ortaya çıkmıştır. Yapılan cerrahi işlem, bu sorunu düzeltmek adına çok etkilidir.
Doktor Santoro, ortalama olarak 1000 obezite sorunu olan kişiyi incelemiş ve bu kişilerin % 94’ünün kilo verdiğini, çabuk doyduğunu ve şeker hastalığında % 86 gerileme veya iyileşme olduğunu görmüştür. Ciddi derecede emilim sorunu görülmemiştir. Yani transit bipartisyon etkili şekilde kilo vermeye yardımcı olan ve metabolik sorunların düzeltilmesine katkıda bulunan gayet etkili bir cerrahi işlemdir.
Ayrıca tüm bunların yanı sıra şimdiye dek yapılan diğer obezite ve şeker hastalığı cerrahilerine kıyasla daha risksizdir ve başarı oranı daha yüksektir. Kolay şekilde uygulanabilir ve güvenilirdir. Bir başka büyük bir avantajı da vitamin ve mineral eksikliği olmadan sorunun düzeltilebilecek olmasıdır. Yapılan işlemler sayesinde kişi, çabucak doyacak ve uzun süre açlık hissetmeyecektir.
İlk olarak midenin bir kısmı alınacak ve bu sayede Ghrelin açlık hormonunun salgılanması durdurulacak. Daha sonra ince bağırsak yapılacak bir değişiklikle farklı bir bağırsak geçiş yolu oluşturulacak şekilde operasyon gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası gözlemlerde sindirim yolunun düzenli çalıştığı görüldüğünde prosedür başarılı olmuş demektir.
Transit bipartisyon, diğer tüp mide ameliyatlarından farklıdır çünkü sadece mide küçültülmez aynı zamanda bağırsak da düzenlenir. Sindirim sorunu yaşamazsınız. Kalori alımı sınırlanır ve gastrik boşaltım süreci düzenlenir. Sindirim sistemindeki hiçbir kısım ortadan kaldırılmaz. Gıda emilimine zarar vermeyecek şekilde yapılan değişiklikler sayesinde hiçbir şekilde vitamin veya mineral eksikliği riski yoktur. Sindirim sisteminin düzenlenmesi, kişinin şeker hastalığının durumuna bağlı şekilde düzenlenecektir. En önemlisi cerrahi işlem tersine çevrilebilir. Dolayısıyla tüm bu etkenleri de göz önünde bulundurarak güvenli bir şekilde transit bipartisyon işlemine karar verebilirsiniz.