Tramvatik yelken göğsü, özellikle künt göğüs yaralanmalarında kosta kırıkları ile karakterize bir göğüs yaralanmasıdır. Farklı sebeplerle meydana gelebilmektedir. Bu hastalıkla ilgili tüm merak ettiklerinizi yazımızda bulabilirsiniz.
Tramvatik yelken göğsü hastalığını açıklamaya öncelikle hastalığın ismini tanımlayarak başlayalım. Hastalığın adında geçen ‘’travmatik’’ kelimesi ani darbeler anlamına gelmektedir. ‘’Yelken Göğüs’’ ise hastalığın görüldüğü yeri işaret etmektedir. Ani darbelerden kastımız; trafik kazalarında alınan darbeler veya yüksekten düşme sonucu oluşan darbelerdir. Tüm bu darbeler sonucu da travmatik yelken göğsü hastalığı oluşabilmektedir. Travmanın şiddetine ve mekanizmasına bağlı olarak tek traflı ya da çift taraflı yelken göğüs gelişebilir. Travmatik yelken göğüsü, yukarıda örneklendirdiğimiz gibi travmatik bir olay yaşanması sonucu göğüste birden fazla yerde üç veya daha fazla kaburga kırıldığında, göğüs duvarının bir bölümünün kırıldığında oluşmaktadır. Göğüs travmasının seyrek görülen bir sonucu olsa da göğüs nefes almayı engelleyebilir ve kişi için önemli sorunlara neden olmaktadır. Ciddi bir akciğer hasarı olabileceğinden acil bir durum olarak kabul edilir ve hemen tedavi edilmesi zorunludur.
Travmatik yelken göğsü belirtileri ciddiyetine göre farklılık göstermektedir. Ağır göğüs travması yaşayan kişilerin birazdan maddelendireceğimiz belirtilere dikkat etmesi gerekmektedir. Bu belirtileri şu şekilde sıralamak mümkündür:
Ciddi kazalar sonucu oluşan tramvatik yelken göğsü, akciğerde ciddi komplikasyonlara sebep olabilmektedir. Ciddi kaza geçiren hastanın mutlaka doktora görünmesi gerekmektedir. Doktor tarafından fiziki muayene yapılmasının ardında travmatik yelken göğsü teşhisi konulabilmektedir. Göğüs duvarının nefes alırken nefese bağlı olarak hareket etmemesi ve anormal bir şekilde hareket etmesi hastalığın en belirgin semptomudur. Fiziki muayene sonrasında doktor yelken göğsünden şüpheleniyorsa tanıları doğrulamak için X ışını kullanır. Travmatik yelken göğsü genellikle röntgen ile kesin tespit edilebilen ve teşhisi konulabilen bir hastalıktır.
Travmatik yelken göğsü ciddi bir rahatsızlıktır. Hastaya verdiği ağrının yanı sıra hastanın nefes almasını da ciddi anlamda etkiler. Tedavinin ilk aşamasında hastadaki bu olumsuz etkiler kaldırılmaya çalışılır. Belirli ilaçlarla hastanın ağrısını dindirmeye yönelik tedaviye başlanır. Hastanın nefes darlığını da gidermek için hastaya oksijen maskesi takılır. Daha ağır tramvatik yelken göğsü rahatsızlığında göğüs boşluğunun sabit kalması için mekanik ventilatör yerleştirilebilir. Travmatik yelken göğsü rahatsızlığının akciğerlere de zarar verebildiğini daha önce de dile getirmiştik. Travma esnasında kırılan kaburgalar akciğeri kesebilir, yarayabilir. Bu gibi durumlarda ise ameliyat gerekmektedir. Travmanın şiddetine ve verdiği hasara göre tedavi uygulanmaktadır.
Travmatik yelken göğsü teşhisi konduktan sonra hastanın tedavi sürecine geçiş sağlanır. Tedavi sonucu iyileşme süreci travmanın ağırlığından ve verdiği hasardan kaynaklı kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Hastanın iyileşmesi, yaranın türüne, travmanın nerede gerçekleştiğine ve herhangi bir komplikasyon yaratıp yaratmadığına göre değişmektedir. Yaralanmayı hafif atlatan kişiler yaklaşık altı ayda iyileşebilirken daha ağır vakalarda iyileşme süreci bir yılı bulabilmektedir.
Travmatik yelken göğsünü yaşayan kişiler için uzun vadeli sakatlık riski de yüksek olabilmektedir. Uzun vadeli problemler arasında; göğüs duvarında sürekli devam eden ağrı, göğsün şekil bozukluğu ve yapılan egzersiz sonrası nefes darlığı sayılabilmektedir. İyileşmeyi etkileyen bir diğer faktör ise yaştır. Gençler travmatik yelken göğsünü daha kolay atlatabiliyorken yaşlılar için bu pek söz konusu değildir. Yaşlı hastalarda zatürre ya da solunum yetmezliği gibi rahatsızlıklar da görülebilmektedir ve bu da travmatik yelken göğsünün iyileşmesini güçleştiren etkenlerden bazılarıdır.