Trilyonluk arsa vurgunu iddiası

KIRŞEHİR (İHA) - Kırşehir'in Toklumen Beldesi'nde yaşayan yüzlerce kişinin, geçmiş belediye yönetimi döneminde satın aldıkları arsaların tapularını alamadıkları öne sürüldü. Evlerine gelen icra ve tahliye kararıyla şoka uğrayan vatandaşlar, geçmiş belediye yönetimlerince dolandırıldıklarını iddia etti.

1994-99 ve 1999-2004 yılları arasında dönemin belediye başkanları Hüseyin Yıldırım ve Ali Çubuk tarafından dolandırıldıklarını iddia eden vatandaşlar, bu yıllarda 2-3 bin marka satın aldıkları evlerin tapularını alamadıklarını belirtti. Bağış makbuzu karşılığında aldıkları arsaların üzerine evler ve villalar yaptıran çoğu gurbetçi yüzlerce vatandaş villalarının yıkılmasını bekliyor. Evlerine icra ve tahliye kararı gelen vatandaşların çoğu, evlerinden yataklarını, yorganlarını ve çeşitli ev eşyalarını alarak, geçim kaynakları olan balıkçı teknelerinde yaşamaya başladı.

Reklam
Reklam

Toklumen Belediye Başkanı İsmail Kalaycı, devletin kendilerini yalnız bırakmamasını isteyerek, "1994-2004 yılları arasında belediye başkanlığı görevi yapmış kişilerden para vererek arsa satın aldık. Paralarımızı da peşinen verdik. Ancak, köylünün cahilliğinden faydalanan bu belediye başkanları, arsaları bağış makbuzu karşılığında 2-3 bin marklara köylüye satmışlar. Bize tapularımızın verileceği konusunda sözler verildi. Ancak, evlerimize gelen icra ve tahliye kararı üzerine dolandırıldığımızı anladık. Şu anda 178 aile mağdur durumda ve yaklaşık 1 milyon dolarlık bir para bizden alındı. Beldemizde 750 hane bulunuyor ve 178'i şu anda dolandırıldı. Mahkeme kararına göre köylü yıkım için yine 8 milyar lira ödeyecek. Büyük çoğunluğu balıkçılık yaparak geçinen köylü bu parayı nasıl ödeyecek, bilmiyoruz, çaresiz bekliyoruz. Evlerinden olan köylülerden gençler kayıklarda yaşayacak, ihtiyarlar ise akrabalarında kalacak" şeklinde konuştu.

"BALIKÇILIK DA BAĞCILIK DA DİBE VURDU" Beldede bağcılık ve balıkçılığın da sona ermek üzere olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Kalaycı, Toklumen halkının 2004 yılında üzüm üretiminden dolayı devlete 750 milyar lira vergi ödediğini belirterek, "Bağcılığın son derece önemli olduğu Toklumen'de, 2004 yılında devletimize 750 milyar lira vergi ödedik. 2004 yılında yörede şarap üretiminden elde edilen gelir 1 trilyon lira. Bu miktarın 750 milyarı tekrar devletimize gitti. Ama şu anda 10 bin dönüm kapasiteye sahip Toklumen'de, üzüm tarlaları susuzluk nedeniyle kurudu ve sadece 3 bin dönüm arazide bağcılık yapılıyor. Kayseri-Yamula Barajı'nın açılmasıyla Toklumen Barajı'nda sular çekildi ve sulama motopompları açıkta kaldı. Motopompların tekrar aktif hale gelmesi için 100 milyar gibi bir para gerekiyor. Devletimiz bize bu parayı verirse, 100 milyar liraya karşılık biz devletimize 2005 yılı içerisinde 1.5 trilyon lira öderiz. Sulama problemini çözersek yöre halkı 10 bin dönümlük araziden yaklaşık 7 bin ton üzüm alır ve bu da devletimizin yararına olur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Balıkçılık sektöründe de büyük sıkıntılar yaşandığı kaydeden Kalaycı, "Yöre halkının bir diğer geçim kaynağı da balıkçılık. Toklumen Barajı'nda bir sezonda 100 ton balık çıkıyor. Balıkçılarımıza daha önce balık fiyatlarının yüksek olacağı söyleniyor ve sezonu gelince de 150 bin liradan balık satılıyor. Yöre halkı balık tutmak için yoğun bir çalışma içerisinde; ancak kazandıkları para borçlarını ödemeye bile yetmiyor. Sözün kısası Toklumen halkı bağcılıkta, balıkçılıkta tam anlamıyla sıkıntı çekmekte ve yaşanan arsa sıkıntısı bu dertlerine ek oldu. Yöre halkı ne yapacağını bilmiyor ve kayıklarda yaşayan halk, çaresiz durumda" diye konuştu.