İlginç duyulmadık ve acayip fobi çeşitleri insanların ilgisini çekiyor ve insanlar bu fobilerin kendilerinde olup olmadığını merak ediyorlar. Tripofobi yani delik korkusu da insanların ilgisini çeken popüler konulardan biri. İnsanlar son yıllarda adı duyulmaya başlanan bu fobi hakkında bilgi almak ve kendilerinde tripofobi olup olmadığını öğrenmek istiyorlar. Biz de sizin için tripofobi nedir, neden olur, tedavi edilebilir gibi soruların cevapları ile tripofobi reaksiyonlarına yol açabilecek resimlerden oluşan bir test hazırladık.
Düzensiz desenler ve küçük delikler ile çıkıntılardan oluşan gruplardan rahatsız olmaya Tipofobi ya da delik korkusu adı verilmektedir. Resmi olarak zihinsel arıza olmayan tripofobi bilimsel literatürde nadiren geçer. Korkunun normalden fazla olduğu ve stres yarattığı geniş bir yelpazesi olan spesifik fobiler altında ele alınır.
Tripofobi henüz tam olarak anlaşılmış değildir. Ancak yapılan az sayıdaki çalışmada araştırmacılar küçük delikler ve benzeri görüntülerin tehlike ve hastalığa işaret etmesi nedeniyle biyolojik bir korunma tepkisi olabileceğini düşünüyorlar yani bunun altında evrimsel bir süreç yatıyor olabilir.
Tripofobi teriminin ilk olarak 2005 yılında online bir forumda kayda geçtiği düşünülüyor. O zamandan bu yana tripofobi özellikle sosyal medyada popülerlik kazanmış bir konu.
Tripofobi genellikle kendini bir otonom sinir sistemi tepkisi ile gösterir. Trifobik tepkiye yol açan delik toplukları tehlikeyi anımsatmaktadır. Böceklerin açtığı delikler veya hayvanlarda kurtçukların yol açtığı hastalıklı dokular gibi... Tripofobik bireylerle yapılan bir çalışma, kişilerin grup halindeki deliklerin olduğu görsellere karşı korku değil tiksinme hissetkileri halde spesifik fobi kriterlerine uyduğu görülüyor.
Tripofoik bireyler kendilerini rahatsız eden görseller gördüklerinde titrediklerini, tüylerinin diken diken olduğunu, terlediklerini, midelerinin bulandığını, kaşındıkları ve panik atak benzeri tepkiler verdiklerini belirtiliyorlar. Tripofobik görseller gerek korku gerekse de iğrenme duygularını tetiklerken ağırlık tiksinme duygusundadır.
NİSPETEN YAYGIN
Her ne kadar düşük ölçekli bir çalışma olsa da 2013 yılında 286 katılımcıyla yapılan bir deney tripofobinin nispeten yaygın olabileceğine işaret ediyor. Söz konusu deneyde katılımcılara lotus çiçeğinin tohum haznesi gösterilmiş ve katılımcıların %16’sı rahatsızlık ve tiksinme hissettiklerini belirtmişler. Ayrıca deneyde delik korkusunun kadınlarda daha yaygın olduğu görülmüş.
Tripofobi henüz yeteri kadar anlaşılmış bir konu değildir ki neden olduğu da netleşmemiştir. Kimi araştırmacılar kültürel olarak öğrenilmiş bir korkudan çok biyolojik bir tepkiye dayanan "bilinçsiz bir refleks” olduğunu düşünüyorlar. Bazı yılan, böcek ve örümceklerin görüntüleri tripofobik görüntülere oldukça benzemektedir. Yani araştırmacılar Cole ve Wilkins tripofobinin kökeninde insanların tehlikeli canlılara karşı olan evrimsel temkinin, korkularının etkili olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu bağlantıyı zayıf bulan bilim insanları da var.
Martínez-Aguayo 2018 yılında tripofobiyi deliklere, kendini tekrar eden desenlere, çıkıntılara verilen yoğun ve aşırı tepki olarak tanımlamıştır. Genel olarak bu imajların düşük ve orta seviye konumsal frekanslarda (görüntü açısına göre desenlerin tekrar etme sayısı) yüksek kontrasta sahip olduğunu belirtmiştir. Cole ve Wilkins de tripofobik tepkilerin oluşmasında düşük ve orta seviye konumsal frekansın gerekli olduğuna işaret etmekteler. Yani detayları yüksek kontrastlı olan delik ya da nokta toplulukları resimleri insanları rahatız edebiliyor.
Araştırmacılar ayrıca tripofobinin bulaşıcı hastalık belirtilerine karşı verilen bir tepki olabileceğinin ve bunun hayatta kalmak açısından bir avantaj olabileceği hipotezini öne sürüyorlar.
Kupfer ve Le’nin yayımladığı bir çalışma tripofobisi olan ve olmayan bireylerin bir hastalıkla ilişkili topluluk halindeki delik resimlerine farklı tepki gösterdiğini ortaya koyuyor. Denemede sadece tripofobik şahıslar belirgin bir tepki göstermişler. Bu yüzden Kupfer ve Le bu delik topluluklarına karşı verilen bu aşırı tepkilerin parazit ve bulaşıcı hastalık tehditleriyle ilgili olduğunu düşünüyorlar. Araştırmacılar Yamada ve Sasaki de tripofobik reaksiyonların deri hastalıklarını andıran görüntülerden kaynaklandığını düşünüyorlar.
Tripofobi için bilenen bir tedavi olmamakla beraber fobilerin tedavisinde kullanılan maruz kalma tedavisinin etkili olabileceği düşünülüyor. Maruz kalma tedavisinde hastalar doktor denetiminde fobileri olan şeye belli seviyelerde maruz bırakılıyor. Yani hasta adeta korkularının üzerine giderek onları aşıyor.
SOSYAL MEDYADA VE POPÜLER KÜLTÜRDE TRİPOFOBİ
Latince delik ve korku kelimelerinin birleşimi olan “Tripofobi”nin ilk olarak 2005 yılında bir online bir forumda ortaya atıldığı düşünülüyor. O zaman bu yana Facebook, Instagram, Türkiye’de Onedio gibi sitelerde tripofobi ilgi çeken bir konu olarak öne çıkıyor. Bu sitelerde yayımlanan tripofobi testleri ile insanları delik görüntülerine karşı ne kadar hassas olduklarını kontrol ediyorlar. Gene sosyal medya sitelerinde kendi kendilerine tripofobik teşhisi koyan insanlar gruplar kuruyorlar. Bu durumda internette pek çok tripofobik görselin yayımlanmasına ve yayılmasına yol açmıştır. Özellikle lotus çiçeğinin tohum haznesi tripofobik fotoğraflarda sık sık kullanılmaktadır. Hatta bu tohum haznesinin görüntüsü insan derisi ile birleştirilerek ortaya daha da irkiltici resimler hazırlanıyor. İnternette gerek sosyal medya da gerekse de internet sitelerinde tripofobi testi olarak paylaşılan yayınlar da bu tarz resimlerden oluşuyor.
Bir sosyal medya meşgalesi haline gelen tripofobi ile ilgili olarak insanlar bilgilenmek kendilerini test etmek istiyorlar. Biz de sizin için popüler tripofobi testi resimlerini derledik. Fotoğraflara baktığınızda neler hissettiğinize dikkat edin. Normalden fazla bir tiksinti, rahatsızlık ve korku duyup duymadığınızı kontrol edebilirsiniz.
UYARI: Aşağıdaki fotoğraflar kendinizi rahatsız hissetmenize yol açabilir.