Troid Nodülü Tesbitinde Ultrasonsuz Muayene Yetmez

İZMİR, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, tiroid kanserinde erken tanının tüm diğer kanserlerde olduğu gibi, hatta onlardan çok daha fazla önem taşıdığını söyledi. Erkenden yakalanan tiroid kanserinin ameliyatla alındığını belirten Bahçeci, çoğu kez başka bir tedaviye gerek bile kalmadan hastanın tamamen normal yaşama olanağına kavuştuğunu kaydetti. Tiroid kanserinin bezdeki nodüllerden köken aldığını, ama elle muayenenin tiroid nodülünün saptanması için her zaman yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Bahçeci şu uyarılarda bulundu:
“Tiroid nodülünün muayenede saptanması için nodülün yerleşim yeri ve boyutu çok önemli. Küçük nodüller ve tiroid bezinin alt ve arka kısmına yerleşmiş nodüller sıklıkla gözden kaçabiliyor. Bu da nodülün el muayenesiyle belirlenme ihtimalini yüzde 50'nin altına düşürüyor. Kısacası bir kişide elle muayenede nodülün belirlenmemesi o kişide nodülün olmadığı anlamına gelmiyor. Bu nedenle özellikle yetişkinlere sadece el muayenesi ile yetinilmeyerek mutlaka boyun ultrasonu yapılmalı ve tiroid nodülünün varlığı araştırılmalı. Son yıllarda yakalanan tiroid kanserlerinin yarıdan fazlası elle saptanamayan ve ultrason yardımıyla belirlenen nodüllerde yakalanıyor. Nodül varlığında eğer gerekirse ultrason eşliğinde ince iğne kullanılarak nodülden kan örneği alınmasını öneriyoruz. Bu yönteme tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi adını veriyoruz. Birkaç dakika içinde gerçekleştirdiğimiz basit bir işlemle alınan tiroid hücre örnekleri patoloji uzmanı tarafından değerlendiriliyor ve eğer varsa çok erken dönemde kanser yakalanarak operasyonla tiroid kanserli kişi tamamen sağılığına kavuşuyor. Ayrıca eğer nodül temiz çıkarsa yani kanser olmadığı anlaşılırsa kişi gereksiz ameliyattan da kurtuluyor."

FOTOĞRAF