Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) CHP'li üyeleri Ali Öztunç ile Süleyman Demirkan; AK Parti'nin salı günkü grup toplantılarının TRT tarafından canlı olarak yayınlanmasına RTÜK'ün yaptırım uygulamamasını mahkemeye taşıdı.
1 SAAT 18 DAKİKA YAYINLANDI
Milliyet gazetesinin haberine göre; dava dilekçesinde, AK Parti'nin grup toplantılarının TRT tarafından canlı yayınının RTÜK tarafından onaylandığı belirtilerek, ilgili RTÜK kararının iptali istendi. Dilekçede, AK Parti belediye başkan adaylarının tanıtımının yapıldığı toplantının TRT tarafından bir saat 18 dakika canlı olarak yayınlandığı belirtildi.
AK Parti'nin 29 Kasım Cuma günü yapılan Genişletilmiş İl Başkanları ve Aday Tanıtım Toplantısı ile 3 Aralık Salı günü TBMM'de yapılan grup Toplantısı ve Belediye Başkan adaylarının tanıtımı, TRT Haber ve ve TRT Türk tarafından canlı olarak yayınlandı. RTÜK'ün tespitleirne göre TRT; grup toplantısını 40 dakika, aday tanıtım bölümünü 1 saat 18 dakika süre olmak üzere, toplam 2 saat 4 dakika süreyle canlı olarak iki kanalı üzerinden ekrana taşıdı.
YAPTIRIM UYGULANMASI KARARI ALINDI
RTÜK'ün 2 Ocak'ta yapılan toplantısında, TRT'nin bu yayınlarıyla ilgili izleme ve değerlendirme raporu görüşüldü. Kurul toplantısında, TRT'nin editoryal bağımsızlığı gerekçe gösterilerek, yaptırım uygulanmaması yönünde karar alındı. RTÜK'ün CHP kontenjanından seçilen üyeleri Öztunç ile Demirkan, RTÜK'ün bu kararının iptali için Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı'na dava dilekçesi verdi. İptal davası dilekçesinde, şu ifadeler yer aldı:
Grup toplantıları eşit yayınlanmıyor
*Yayıncılar tarafından, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin hafta içi her Salı gerçekleştirdikleri grup toplantılarına yönelik canlı yayınlar gerçekleştirilebilmektedir. Normal dönemden farklı olarak seçim döneminden önceki bu yayınların ayrı bir önemi bulunmaktadır. Söz konusu yayınlar incelendiğinde, bilhassa AKP’nin grup konuşmasının ekrana getiriliş süresiyle diğer partilerin grup konuşmalarının süreleri arasında bariz bir eşitsizlik olduğu görülmektedir. Bu eşitsizlik o kadar aşikar hale gelmiştir ki, AKP’nin grup konuşması kesintisiz bir şekilde yayına konu edilirken muhalefet partilerin grup konuşmalarına 3 veya 5 dakikalık sürelerle değinilmektedir.Bu yayınların bu haliyle tek yanlı ve taraf tutar hale geldiği açıktır. Meclis faaliyetlerinin tamamının yayını konusundaki TRT ile TBMM arasındaki protokolün 2011’den beri yenilenmediği de göz önünde bulundurulursa, siyasi partilerin faaliyetlerinin yayını konusundaki eşitsizlik derinleşmektedir. Çünkü, söz konusu protokolün iptali sonrasında kamu yayıncısı TRT, iktidar partisinin başta Meclis grup toplantıları olmak üzere bütün faaliyetlerini olduğu gibi yayınlamaya devam ederken, muhalefet partilerinin etkinliklerini ise deyim yerinde ise sansüre tabi tutmakta ve söz konusu yayınlarla ilgili herhangi bir değerlendirme de Üst Kurul gündemine gelmemektedir.
TRT kanununa aykırı
*TRT HABER’in tek taraflı ve iktidar partisi lehine yapmış olduğu bir yayının denetimi yapılamamış ve üstelik bu durum, Üst Kurul kararıyla açıkça ifade edilerek kabul edilmiştir. Bir başka anlatımla, Üst Kurul, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile kendisine yüklenmiş bir görevi editöryal bağımsızlık kavramı altında yok saymak istemiştir. Eğer bu tarz yayınlara gerekli yaptırım uygulanmayarak denetim yolu kapatılacak olursa, bundan sonraki TRT yayınlarında siyasi yayınlarla ilgili hiçbir işlem yapılamayacaktır. Bir anlamda 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi hükmü işletilmeyerek hukuka aykırı yayınların önü açılmış olacaktır. TRT’nin kamuya ait bir kurum oluşu dikkate alındığında bu durumun başta Anayasa, 6112 sayılı Kanun ve 2954 sayılı TRT Kanununa aykırılık teşkil ettiği açıktır.
İdari denetim devre dışı bırakıldı
*Üst Kurulun söz konusu ihlal olmadığına dair kararı salt bir yaptırıma yer olmadığına ilişkin bir karar değil, başta Anayasa ve 2954 sayılı TRT Kanunu olmak üzere 6112 Sayılı Kanundaki yayın hizmet ilkeleriyle çerçevesi çizilmiş bir idari denetim mekanizmasının devre dışı bırakılması yolunu açacak nitelikte bir karardır.Bu haliyle TRT’nin söz konusu yayınına karar verenler ve bunu denetim dışı bırakan RTÜK görevlileri görevlerini yerine getirmemişlerdir. Yukarıda izah edilen nedenlerle, işbu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur. Takdir Sayın Mahkemenize aittir.