Başkan Donald Trump, geçen Aralık’ta hakkında azil sürecini başlatan Demokratlar’ın çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nden ABD kamuoyuna “Amerika’nın Muhteşem Dönüşü” temalı konuşmasıyla seslendi. Trump, konuşmasına başlamadan önce Cumhuriyetçi Kongre üyelerinden 2020 başkanlık seçimine atıfla “4 yıl daha” sloganları yükseldi.
Başkan Trump’ın hemen arkasında her kamera açısında görünecek şekilde, Başkan Yardımcısı Mike Pence ve azil sürecine liderlik eden Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi yer aldı.
“Görevini kötüye kullanma” ve “Kongre’nin çalışmasını engelleme” suçlarıyla itham edildiği azil davasında gergin bir dönemden geçen Trump ve Pelosi, Ekim ayından bu yana birbiriyle konuşmamıştı. Nancy Pelosi, Trump konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkarken, Başkan’a elini uzattı. Ancak Trump tokalaşmayınca Pelosi hızla elini geri çekti.
Nancy Pelosi, Başkan Trump’ı konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ederken, normal koşullarda kullandığı “önemli ayrıcalık ve büyük bir şeref” ifadelerini kullanmadı, “Huzurlarınızda ABD Başkanı” demekle yetindi.
Azil davasını öne çıkarmadı, iç politika ve ulusal güvenliği vurguladı
Cumhuriyetçi Parti içindeki müttefikleri Başkan Trump’a “Birliğin Durumu” konuşmasında ABD toplumunu kutuplaştıran azil tartışmasından uzak durması çağrısında bulunmuştu. Beyaz Saray sözcüsü Hogan Gidley de Salı günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada “Konuşma metnini okudum. ‘Azil’ sözcüğüne rastlamadım” demiş, Başkan Trump da “Çok şey başardık. Çok çok pozitif bir mesaj vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Başkan Trump kendi partisinden gelen çağrıya büyük ölçüde uydu. Trump Cumhuriyetçiler tarafından sıklıkla ayakta alkışlanan ve 80 dakika süren konuşmasına “3 yıl gibi kısa bir zamanda Amerika’nın Düşüşü zihniyetini paramparça ettik. Kısa süre önce hayal edilemez bir hızda ilerliyoruz” diye girdi. Bolca rakam verdiği konuşmasının ilk bölümünü ekonomi ve ticarete ayırdı.
2020’deki başkanlık seçimi öncesindeki kritik süreçte yaptığı konuşmayı kendi iktidarının, ekonomi, ticaret anlaşmaları, istihdam, göçmen politikası, sağlık sistemi, ceza reformu, kürtaj tartışması, ABD ordusuna yatırım gibi iç politika başlıklarına ayırdı. Ulusal güvenlik ve dış politika başlıklarında ise İran’la gerilim, Afganistan savaşı ve IŞİD’le mücadele ön plandaydı.
Kasım Süleymani ve Bağdadi operasyonlarını övdü
ABD Başkanı, 3 Ocak’ta Irak’ın başkenti Bağdat’ta nokta atışı bir operasyonla öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi ve 26 Ekim 2019’da ABD özel kuvvetlerinin operasyonunda öldürülen IŞİD Lideri Ebu Bekir El Bağdadi’yi öne çıkardı. Süleymani için bir kez daha “dünyanın bir numaralı teröristi” ifadesini kullandı.
Trump’ın konuşmasını dinleyenler arasında, Beyaz Saray’ın Kasım Süleymani’nin tedarik ettiğini savunduğu patlayıcılarla Irak’ta düzenlenen bir bombalı saldırıda hayatını kaybeden ABD askeri Christopher Hake’in eşi ve oğlu da vardı.
“Amerika’nın Ortadoğu’daki savaşlarını sona erdirmek için çalışıyoruz” diyen Trump Afganistan savaşına değindi. “Dünyadaki en iyi savaşçılarımız ya kazanmak için savaşmak isterler ya da hiç savaşmazlar” dedi.
Trump Kongre’deki konuşmasını dinlemek üzere davet edilen bir asker ailesine de sürpriz yaptı. Afganistan’daki görevinden dönen ABD askeri Townsend Williams yedi ay sonra Kongre’de eşi ve çocuklarıyla buluştu.
Trump konuşmasında, Çin ile imzalanan birinci etap ticaret anlaşmasını ve Meksika-ABD-Kanada arasında imzalanan ticaret anlaşmasını övdü. ABD Başkanı, “Çok siyasetçi geldi geçti. NAFTA’yı değiştirme vaadinde bulundular ama hiçbiri yapamadı. Ben benden öncekilerin aksine, verdiğim sözleri tutarım” dedi.
Trump, ABD’nin güney sınırından göçmen geçişini sınırlandırma çabalarının da altını çizdi. Beyaz Saray’ın bu konuyla ilgili olarak Kongre’ye davet ettiği isimlerden biri de ABD’de yasadışı olarak yaşayan bir göçmen tarafından öldürüldüğü belirtilen bir kişinin kardeşiydi.
Trump’ın konuşmasını ABD Kongresi’nde dinleyenler arasında Washington’ın ve 50’den fazla ülkenin Venezuela’nın meşru lideri olarak tanıdığı muhalefet lideri Juan Guaido da vardı.
Trump sosyalizm karşıtı mesajını, Venezuela üzerinden bir kez daha üstelik kendisini demokrat sosyalist olarak tanımlayan Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın Demokrat Parti ön seçimlerinde yükselişte olduğu bir dönemde bir kez daha vurguladı.
Trump’ın konuşmasını Kongre’de dinleyen bir diğer isim de hafta başında kendisine ileri evrede akciğer kanseri teşhisi konulduğunu açıklayan ABD muhafazakar basınının simge isimlerinden radyocu Rush Limbaugh idi.
Ünlü gazeteciye kanser teşhisi konulduğunun haberinin duyulmasının ardından Twitter’dan geçmiş olsun dileklerini paylaşan Başkan Trump, Limbaugh’nun Başkanlık makamı tarafından verilen Özgürlük madalyasına layık görüldüğünü açıkladı. Madalya Rush Limbaugh’ya First Lady Melania Trump tarafından takdim edildi.
Trump’ın konuşmasına damga vuran görüntü ise konuşmanın sonunda geldi. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Trump’ın konuşmasını tamamlamasının ardından konuşma metnini yırttı.
Sosyal medyada Amerikalı gazetecilerin paylaştığı haberlere göre, Pelosi salondan çıkarken “Konuşma metnini neden yırttınız?” sorusuna “Diğer seçenekleri düşününce bu yapılacak en kibar şeydi” yanıtını verdi.
Beyaz Saray’dan Pelosi’ye tepki gecikmedi. Beyaz Saray’ın Twitter hesabından yapılan açıklamada, Başkan Trump’ın konuşmasında yer verdiği isimler ve konu başlıklarından öne çıkanlar sayıldı.
Mesajda, “Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi hala hayatta olan son havacılardan birini, 21 haftalıkken doğan ve yaşama tutunan bir çocuğu, Rock Jones ve Kayla Mueller’ın yas tutan ailelerini ve bir ABD askerinin ailesiyle buluşmasını yırtıp attı. İşte onun mirası bu” ifadeleri kullanıldı.
ABD Kongresi’nin en genç üyesi olan Demokrat Alexander Ocasio Cortez ve bazı Demokrat Kongre üyeleri ise Trump’ın konuşmasını boykot etti.
Başkan Trump’ın göreve geldiğinden bu yana yaptığı üçüncü “Birliğin Durumu” konuşmasına Demokratlar adına cevap niteliği taşıyan konuşmayı da bu yıl Michigan Valisi Gretchen Whitmer yaptı.
Demokrat Partili vali konuşmasında çalışan kesimin desteğini almak amacıyla sağlık sigortası ve sağlık sistemindeki sorunları ve bu sorunlara partinin getirdiği çözüm önerilerini gündeme getirdi. Whitmer, “Çok basit. Demokratlar sağlık sistemini iyileştirmeye, Washington’daki Cumhuriyetçilerse bunu sizin elinizden almaya çalışıyor” dedi.
“Başkan’ın borsa konusunda ne dediğinin bir önemi yok. Önemli olan milyonlarca kişinin geçinmekte zorlandığı, ay sonunda ulaşım giderleri, öğrenci kredileri ve reçeteli ilaçların masraflarını ödedikten sonra elinde para kalmadığı gerçeği” şeklinde konuştu.
Eski Başkan Bill Clinton da 1999 yılında Birliğin Durumu konuşmasını hakkında azil sürecinin devam ettiği sırada yapmıştı.
ABD siyasi tarihinde görevden azledilmesi talebiyle yargılanan üçüncü başkan olan Trump, buna rağmen ABD başkanlık seçimlerini ikinci kez kazanan başkan olarak tarihe geçmek istiyor.
Başkan Donald Trump, başkanlık performansına verilen desteğin ölçüldüğü Gallup anketlerinde bugüne kadar yüzde 50 oranına ulaşamamıştı. Salı sabahı açıklanan Gallup anketinde ise bu orana yaklaştı. Ankete katılanların yüzde 49’u genel olarak Trump’ın performansını onaylıyor.
Ankete katılan Cumhuriyetçiler’de bu oran yüzde 94’e kadar çıkıyor. Bu oran geçtiğimiz aya yani Trump’ın Senato’daki azil davası başlamadan önce yapılan ankete kıyasla 6 puan artışa işaret ediyor. Ankete katılan Bağımsızlar’ın da yüzde 42’si Trump’ın başkan olarak performansına onay veriyor. Bu da yine geçen ayki ankete kıyasla 5 puanlık bir artış olduğunu gösteriyor.