Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, “Dünya ticaretinin yüzde 80'i doğrudan standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden etkilenmektedir ve bu alanda güçlü altyapıya sahip olamayan ülkeler, rekabet üstünlüklerini hızlı biçimde kaybetmektedir” dedi.TSE'de gerçekleştirilen 53. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Şentürk, ilk olarak Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden ocağındaki yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır diledi.Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetlerinin tarihin hiçbir döneminde bugünkü kadar önemli olmadığını vurgulayan Şentürk, "Dünya ticaretinin yüzde 80'i doğrudan standardizasyon ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerinden etkilenmektedir ve bu alanda güçlü altyapıya sahip olamayan ülkeler, rekabet üstünlüklerini hızlı biçimde kaybetmektedir. Bu gerçeğin farkında olan gelişmiş ülkeler, standartları belirleyen konumu güçlendirebilmek ve tüm pazarlara hakim olabilmek için yoğun çaba sarf ediyorlar" ifadelerini kullandı.“ÜRETİCİLERİMİZİN İHTİYAÇ DUYDUĞU BELGELERİ VEREBİLMEK İÇİN DE 2013 YILINDA GENİŞ BİR ÇALIŞMA ORTAYA KONDU”Düne kadar ülkelerin, gümrük duvarlarıyla kendi pazarlarını ve üreticilerini koruduğunu ancak bu argümanları ellerinden alınınca standartlar ve uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yeni koruma politikaları olarak kullanmaya başladıklarına anlatan Şentürk, şunları söyledi:"Türkiye 2023 gibi ciddi hedeflerine ulaşmak istiyorsa birçok faaliyetin yanı sıra standardizasyon ve uygunluk değerleme alanında da güçlü adımlar atmaya, alt yapı tesis etmeye ve marka kuruluşlar oluşturmaya mecbur. Bu sadece TSE'nin yapabileceği bir hizmet değil, başta kamu kurumlarımız olmak üzere özel sektör ve üniversitelerimizin de etkin katılımıyla belirlenecek ortak politikaların uygulanmasıyla mümkündür. Bunu başaracağımıza inanıyoruz."Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşması için gerekli standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alt yapısını güçlendirmek için ciddi hizmetlere imza attıklarını ifade eden Şentürk, "Geçen yıl gerçekleştirilen 39 milyon liralık sermaye yatırımımız bile TSE'nin uzun yıllardır göremediği rakamlar. Şu an projesi, inşaatı devam eden yatırım tutarımız ise yaklaşık 400 milyon dolar, bu 60 yıllık TSE'nin sahip olduğu tüm teknik alt yapının yaklaşık 3 katına tekabül ediyor. Üreticilerimizin ihtiyaç duyduğu belgeleri verebilmek için de 2013 yılında geniş bir çalışma ortaya kondu. 60 yılda 9 sistemden ancak belgelendirme verebilen TSE, sadece 1 yılda buna 5 yeni sistemi ilave etti. Ancak yapılan çalışmaların hiçbirinin yeterli olmadığının farkındayız, çok daha hızlı, güçlü ve etkin olmak zorundayız. Özellikle yurt dışında 'marka' kuruluş olmak bizim için olmazsa olmaz bir şart" şeklinde konuştu.Geçen yıl, mesailerinin önemli bölümünü Ortadoğu ve Afrika'ya ayırdıklarına anlatan Şentürk, söz konusu pazarlarda TSE dışında hizmeti hakkıyla verecek hiçbir yerli kuruluş bulunmadığını ifade etti.TSE'nin güçlü teknik alt yapısı ve uzman kadrosuyla bölgenin lider ve marka kuruluşu olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Şentürk, "Potansiyeli harekete geçirmek için yaptığımız anlaşmalarda ciddi sayıya ulaştık. Suudi Arabistan, Yemen, Umman'dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri, Kamerun, Gabon, Sudan artık TSE belgelerini kabul ediyor. Kuveyt de TSE'nin vereceği belgeyi kabul edeceğini bildirdi. Kuzey Irak'ta da çok güzel gelişmeler var. İran'la da 1 yıldır sürdürdüğümüz çalışmalar sonucunda anlaşmaya varmayı ümit ediyoruz. Sırada birçok Afrika ülkesi var" dedi.“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE KÖRFEZ ÜLKELERİ STANDARTLARI BİRLİĞİNE BAŞVURACAĞIZ”Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşmasından dolayı üstlendiği yükümlülüklere değinen Şentürk, ülkelere TSE belgesini kabul etmelerini teklif ettiklerinde onlarda kendilerinin belgelerini kabul etme şartı koyduklarını kaydetti.Gümrük Birliği anlaşmasına taraf bir ülke olarak Türkiye'nin üye olmayan ülkelerin belgelerini tanıma hakkına sahip olmadığını belirten Şentürk, bu noktada dünyada ilk olan bir çözüm ürettiklerini söyleyerek, "Belgesini tanıyamadığımız ülkelere, gelin belgenizle ilgili tüm teknik hizmetleri biz verelim, siz adınızı kullanın dedik. Onlarda altyapıları olmadığı için kabul etmeye başladılar. Özellikle AB'den sonra Rusya, Kazakistan ve Belarus'un başını çektiği kuzeyde ekonomik bir bölge, aşağıda da 7 körfez ülkesi Sudan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Kuveyt gibi 7 körfez ülkesi bir ekonomik birlik oluşturdular ve aynı AB'de olduğu gibi kendi direktiflerini yayınlıyorlar ve yetkilendirdikleri kuruluşlar eliyle belgeyi şart koşuyorlar. Biz burada Türkiye'nin 'CE' işaretinde geçmişte yaşadığı sıkıntıyı yaşamaması için hızlı davrandık ve kuzeydeki ekonomik topluluğun ilk yetkilendirdiği en büyük kuruluş olan Rostest ile bir protokol yaptık. Protokol gereği tüm hizmetleri TSE yapacak, sadece belgeyi basarken Rostest'in adını kullanacak. Anlaşma yapıldı ancak yürürlüğe halen gelemedi. Çünkü 2 Rusça bilen belgelendirme altyapısına sahip mühendise ihtiyacımız var. Fakat dış uzmanlığa 170 lira verebildiğimiz için hiçbir başvurumuza tek bir mühendis cevap vermedi. Körfez ülkeleri 6 direktifi yayınladı bu çok ciddi bir rakam eğer bu sorunu aşamazsak, birkaç yıl sonra Türkiye Körfez ülkelerine ihracatta ciddi bir tıkanma yaşayacak. Önümüzdeki günlerde Körfez Ülkeleri Standartları Birliğine başvuracağız, hiçbir eksiğimiz yok ancak orada Arapça bilen mühendis sorunuyla karşılaşacağız. Sorunları çözmediğimiz takdirde TSE'nin uluslararası arenada attığı adımlar kısa kalmaya mahkum olacak" değerlendirmesinde bulundu.Konuşmaların ardından genel kurula geçilerek, 2013 yılı kesin hesabı ve denetleme kurulu raporu görüşüldü. 2014 bütçesi hakkında bilgi verilerek, yönetim kurulu ibra edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz