SİVAS (İHA) - Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (TSİS) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu'nun Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde türbanlı oldukları için okula alınmayan kız öğrencilere destek vermesi amacıyla yaptığı konuşma sonrası hakkında açılan davada beraat etti.
Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Mustafa Başoğlu, avukatı Kadir Atıcı katıldı. Hakim Hasan Akçam, Başoğlu'na ifadesine ekleyeceği bir şey olup olmadığını sordu. Başoğlu, "Ekleyeceğim bir şey yok" dedikten sonra Savcı Ali Ceylan, hakkındaki mütealayı okuyarak, "Yapılan konuşmada suç teşkil olmadığından sanığın beraatini istiyorum" dedi.
Hakim beraat kararını okuduktan sonra Başoğlu'na, "Zannedersem geçtiğiniz ay yine başkan seçildiniz. Umarım bundan sonra bir rakibiniz çıkar ve daha demokratik seçim olur" diyerek espri yaptı.
BAŞOĞLU, "TÜRKİYEDE BAŞÖRTÜSÜ HALA CAN YAKIYOR" Duruşma sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan TSİS Genel Başkanı Başoğlu, "Başörtüsü Türkiye'de hala can yakmaya devam ediyor. Üniversitelilerin eğitim hakkını ortadan kaldırmaktadır. Kurumlarda başı örtük çalışmalar yasaklanmaktadır ve bunun kanuni bir dayanağı yoktur. Dün Ankara'da bu mahiyette açılan başka bir davadan da beraat ettim. Daha önce Marmara Üniversitesi'ne yaptığım ziyaret sonrasında da Cumhuriyet Savcısı hakkımda takipsizlik kararı verdi. Buradan siyasi partilere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Seçimler sırasında başı örtülüleri hatırlamak iyi birşeydir. Onların reyine talip olmak da iyi birşeydir. Aslında Türkiye'de başörtüsü diye bir sorun olmaması gerekir. Bunun kanuni dayanağı yoktur. YÖK'ün genelgelerinde veya Başbakanlık genelgelerinde bu sürdürülmektedir. Bu toplumda barışı, kardeşliği, huzuru bozuyor. Sayın Başbakan böyle bir yasak olmadığını söylüyor. Eğer bir ülkede öğrenciler tutuklanarak ellerine kelepçe takılıyor, öğrenciler okul kapısına kendilerini zincirliyorlar ve okula gidemiyorlarsa Türkiye'de bir başörtüsü sorunu var demektir. Siyasi partilerin bunu seçim sırasında hatırlamak yerine çözmeleri gerekir. YÖK ile Bakanlar Kurulu genelgeyi kaldıracak. Bu, inanç hakkını ortadan kaldırması demektir. Ben mahkemeye teşekkür ediyor. Bu yasaklar bir önce kalksın. Sorun idarelerin uygulamaları ile devam ediyor" dedi.