Economist Türk Silahlı Kuvvetleri eski genelkurmay başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının erken emekliliklerini istemelerini yorumluyor.
"Gelişmeler, Ak Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana geçen 9 senede gücün nasıl dramatik bir biçimde el değiştirdiğini gösteriyor" diyen yazıda öne çıkan bazı cümleler şöyle:
"Yakın zamana kadar bu yaşananlar ulusal bir krizi tetiklerdi. Ancak artık durum değişti. Atatürk'ün takipçileri sokaklara çıkmadı. Piyasalar etkilenmedi. Umursamazlık ve omuz silkme genel tepkiydi. Büyük bir kesim, yaşananın komutanlar ve Ak Parti arasında uzun süredir gerçekleşen mücadelenin son perdesi olduğunu düşünüyor."
Erdoğan'ın komutanlara karşı gelmenin olası sonuçları çerçevesinde sık sık Adnan Menderes örneğini verdiğini hatırlatan yazı, Erdoğan'ın benzer bir kaderle karşı karşıya kalmasının imkansız olduğunu ancak hikayenin başbakan için dersler içerebileceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:
"Erdoğan'ın en büyük başarısı komutanların gücünü azaltmak olmuş olabilir. Ancak Adnan Menderes gibi, o da her gün biraz daha otoriterleşiyor gibi görünüyor. Hükümete muhalif gazeteciler, başbakanın öfkesinden korkan medya patronları tarafından işten atılmaya devam ediyor. Çoğunlukla Kürtler fakat aslında tüm muhalifler için geçerli olan mahkeme öncesi uzun süreligözaltılar, hükümetin adaletten çok gözdağı vermekle ilgilendiği suçlamalarına yol açtı."
Bu kaygıları gidermenin en iyi yolunun yeni anayasa sözünün tutulması olduğunu söyleyen yazı, ordunun siyasetin dışında tutulmasının önemli olduğu ancak zayıf bir ordunun Türkiye'nin bölgesel hedefleri için iyi olmayabileceği tespitiyle sona eriyor.
Financial Times da, 29 Temmuz'da gerçekleşen istifalara ayırdığı başyazısında, Erdoğan'ın kalıcı bir demokrasi mirası yaratması gerektiğini söylüyor.
Başyazıya göre, bu yolda atılması gereken ilk adım etnik ve dini azınlıklara karşı ayrımcılığı tamamen ortadan kaldıran ve ifade özgürlüğünü garanti altına alan yeni bir anayasa oluşturulması.
Erdoğan'ın liberal demokrasiyi güçlendirmek yerine muhaliflerini bastırmak ve bir AKP tekeli oluşturmak istediği izlenimini ortadan kaldırması gerektiğini de ifade eden başyazı, bunun yolunun ise bölgesel özerkliğin artırılması ve başkanlık sistemine ilişkin planların tonunun yumuşatılmasından geçtiğini söylüyor.