TTB Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu, düzenlediği basın toplantısında, söz konusu genelgeyle acil müdahale gerektirmeyen ve ayaktan tedavisi sağlanabilecek durumdaki hasta sayısının yüksek olması gerekçesiyle, ihtiyaç duyulan il ve ilçelerde hafta içi ve mesai dışı gece 24.00’e kadar poliklinik hizmetlerinin verilmesini eleştirerek, “Hastalar, birinci basamakta alınan katılım payını vermemek için acil sağlık hizmetlerine başvuruyorlar. Bu bir suistimal meselesi değildir. Bakanlık, katkı katılım payını kaldırmalıdır” dedi.
Bilaloğlu, genelgenin gerekçesinde, acil servislere mesai saatleri dışında ve genel ve resmi tatil günlerinde, acil müdahale gerektirmeyen ve ayaktan tedavisi sağlanabilecek hasta sayısının oldukça yüksek olduğunun belirtildiğini söyledi. Bilaloğlu, genelgede, bu durumun acil servislerde yoğunluğa yol açmasından düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunun yer aldığını belirterek, düzenlemenin, ihtiyaç duyulan il ve ilçelerde, Bakanlığa bağlı yataklı tedavi kurumlarında başvuran hastaların muayene taleplerinin karşılanması olarak yapıldığını kaydetti. Bilaloğlu, genelgedeki düzenlemenin, hafta içi 16.00-24.00 ve Cumartesi-Pazar ve diğer resmi tatil günlerinde 8.00-24.00 saatleri arasında mesai saatleri dışında tabip ve gerektiğinde uzman tabibin, asli görevini aksatmamak kaydıyla yeterli sayıda tabip ve diğer sağlık personelinin görevlendirme yapması ve ek ödeme mevzuatına göre hastane döner sermayesinden ek ödeme alabileceğini kapsadığını anlattı.
- KATKI KATILIM PAYI VERMEMEK İÇİN ACİLE GİDİYORLAR-
Bilaloğlu, genelgenin vatandaş gözüyle cazip bir düzenleme olarak algılanabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Bakanlık acil servislere, acil olmayan hastaların başvuru sayısının arttığını söylüyor. Doğrudur. Ancak Bakanlık veri sunmalıdır. Bu sayı nedir ve neden artmıştır? Hastalar katkı katılım payı vermemek için acil sağlık hizmetlerine başvuruyorlar. Bu bir suistimal meselesi değildir. Yoksulluk, işsizlik söz konusu olduğu için, insanlar ücretsiz olduklarını bildikleri acile başvuruyorlar. Akşam poliklinik hizmeti güzel ama parası olmayıp gelen hastanın tercihi poliklinik olmayacak ve hizmete yönelemeyecektir. O insanların hizmete ulaşmasını engelleyen bir mekanizma kurulmuş oluyor. Bu katkı katılım payı kaldırılmalıdır. Birinci basamakta bunu kaldırırsanız, acile, acil olanlar gelir. Poliklinik için gece 23.00’de doktora gider misiniz?”
-SEÇİM ÖNCESİ BİR DÜZENLEME Mİ?-
Bilaloğlu, söz konusu düzenlemenin 8 saati dolduran bir hekimi mesaiden sonra 8 saat daha çalışmaya mahkum ettiğini belirterek, “Bu tür çalışan bir hekim ertesi gün işine devam mı edecektir, izin mi yapacaktır? Bundan böyle günlük çalışma süresi 16 saat mi olacaktır? Gece 24.00’den sonra hekimi, hemşiresi, temizlik elemanı evine nasıl gidecektir?” diye sordu.
Bilaloğlu, daha önce seçimlerden önce birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretsiz olduğu, sevk sisteminin kaldırıldığı yönünde açıklamalar yapıldığını ifade ederek, “Seçimler mi yaklaşmıştır? Tam Gün yasası ile murad edilen 8 saat çalışma karşılığı sadece maaş, mesai dışındaki çalışmalarla ancak ek bir gelir elde etme olanağı sunan bir şekilde mi olacaktır? Bir süre sonra ek ödeme gibi mevzuatta değişiklik yapılarak bu ‘düzen’ mi oturtulacaktır?” dedi. Bilaloğlu, acildeki yoğunluğun giderilmesindeki önerilerinin ne olduğu yönündeki bir soruya da, “Birincisi, acillere para ödememek için gidenlerin yoğunluğu önlenmelidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerini doyurucu şekilde düzenlemek gerekir. Hükümet burayı bırakmıştır. Sağlık hizmetlerini kar getiren bir alan olarak görmeyen bir anlayışla düzenlemelidir. İnsanların sosyo-ekonomik düzeylerinin iyileştirilmesi gereklidir” diye yanıtladı. Bilaloğlu, 24 saat poliklinik hizmetinin başka ülkelerde uygulanıp uygulanmadığına dair bir soruya da, “24 saat poliklinik hizmeti veren bir sistem, ülke bilmiyoruz” yanıtını verdi.
ANKA