Eğer 30.000 kişinin üniversite sebebiyle gelmiş olduğu bir şehir olmasaydı, bu şehir Neckar Nehri'nin üzerinde bulunan ölü bir şehir olacaktı. Şehrin merkezinin kartpostal gibi olmasında ise; Neckar Nehri'nin şehrin içinden akması, yarı ahşap evlerin ve Arnavut kaldırımlı dar sokakların olması önemli paya sahip. 2. Dünya Savaşı ise bu şehrin otantik havasına pek de zarar vermemiş. Nehrin önünde bulunan Hohentübingen Kalesi ve Rathaus, görmeye değer yerlerin başında geliyor.