Tüfenkci: Darbenin Bir Faturası Da Yüzde 1.5'lik Büyüme Kaybı

Yusuf BAŞTUĞ/ADANA, Adana'da aralarında TOBB, TÜRKONFED, Türk-İş, TİM, TESK ve TÜGİK gibi 15 kuruluşun katılımıyla 'Üreten Türkiye Konuşuyor Çalıştayı' düzenlendi. Adana TÜYAP Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğe, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü ile çok sayıda milletvekili, bürokrat ve iş dünyası temsilcisi katıldı. Katılımcıların ekonomiyle ilgili beklenti, talep, öneri ve sorunlarını paylaştığı toplantıda, üretimin önündeki engellerin kaldırılması ve istihdamın arttırılması gibi konularda yuvarlak masa çalıştayları gerçekleştirildi. Çalıştay sonuçları Bakan Tüfekçi'ye iletildi.
BAKAN, İŞ DÜNYASINDAN 'EVET'E DESTEK İSTEDİ
Etkinliğin açılışında konuşan Bakan Tüfenkci, anayasa değişikliğine ilişkin referandumda iş dünyasından güçlü bir evet için destek istediklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Anayasa değişikliği sadece siyaseti değil ekonomiyi ilgilendiriyor. Türkiye 14 yılda siyasi istikrar ve güvenle bugünlere geldi. Amacımız Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesi sağlamasıdır. Bu anayasa reformu aynı zamanda ekonomiyle ilgili önemli reformlardan birisi. Türkiye'nin yeni bir atılım sağlayacağı yeni bir dönemi de 16 Nisan'dan sonra evet çıktığında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber bu başarı hikayesini de hep beraber yakalamış olacağız. Bu anayasa değişikliği bir uzlaşma kültürünü de getiriyor. Özellikle bu uzlaşma kültürü genel itibarıyla tabanda milletle yapılan bir uzlaşma kültürünü ortaya koyuyor çünkü bu sistemde yüzde 50+1'i alamayan kimse iktidara gelemiyor. Değişikliği, 11 bin dolar olan kişi başı milli geliri 25 bin dolarlara, ihracatını da 145 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaracak yapıyı ön görmesi bakımından da önemsiyoruz. Başbakanımızın da dediği gibi 'Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koymak' anlayışıyla hareket ediyoruz. Bunu birlikte başaracağız. Bu nedenle güçlü bir evet için destek istiyoruz."
BÜYÜMEYE DE DARBE
2017'de Türkiye'nin yüzde 5 ve fazlası bir büyüme hedeflediğini söyleyen Bakan Bülent Tüfenkci, şunları kaydetti:
"Darbe girişimiyle Türkiye ekonomik sıkıntılar da yaşadı. Terör örgütlerinin saldırılarının yanı sıra yurt dışında da Türkiye'nin aleyhinde lobilerle karşılaştık. Bu devletlerin amacı Türkiye ekonomisini ve devletini çökertmek. Ancak sizlerin desteği, milletimizin gayretiyle bu saldırıların da üstesinden geldik. Aldığımız tedbirlerle de bunu kısa sürede atlattık. Bütün bu darbe girişiminden sonra ilk çalışma gününde bütün piyasaları aştık. Esnafımız dükkanlarını açtı, gece demokrasi nöbetlerinde meydanları doldurdu ve Türk lirası etkilenmesin diye dövizlerini bozdurdu. Biz de bunun karşılığı ciddi anlamda ekonomiyi teşvik paketlerini hayata geçirdik. Bu olumsuz tabloya rağmen 2016'da Türkiye yüzde 2.9 büyüme başarısı gösterdi. Eğer bu darbe girişimi olmasaydı, bu saldırılar olmasaydı Türkiye yüzde 4.5 ve üzerinde bir büyümeyi gerçekleştirecekti. Darbenin bir faturası da yüzde 1.5'lik büyüme kaybıdır. 2017 yılı içerisinde de inşallah bu oranların çok daha üzerinde, yüzde 5'lerde bir büyümeyi veya daha üzeri büyümeyi yakalamış olacağız."
'GAZA BASMALIYIZ'
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik de yaptığı konuşmada, "Dünyadaki tüm parlamentolar ve meclisler bir kurtuluş savaşı sonunda kurulmuştur ancak TBMM kurtuluş savaşımızdan önce kurulup mücadeleyi yürütmüştür. Kurtuluş Savaşı'nda Polatlı'da top sesleri duyulurken meclisi terk etmeyenlerin torunları, 15 Temmuz gecesi meclisi açmış ve ikinci kez gazi ünvanını hak etmiştir" dedi.
Cumhuriyeti kuran Atatürk ve arkadaşlarının henüz cumhuriyet ilan edilmeden İzmir İktisat Kongresi'ni toplayarak silahla kazanılan bağımsızlığın ekonomiyle taçlandırılmasına ilişkin vizyon oluşturduğunu belirten Ömer Çelik, şunları söyledi:
"İktidara geldikten sonra kurduğumuz vizyonla birlikte, darbe girişimi gecesinde bile rakamlara baktığımızda Türkiye ekonomisinin ne kadar yüksek olduğunu gösterdiği açıktır. Bu bizim için son derece kuvvetli ve önemlidir. Biricik değerimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni daha çok düşünmek, güçlendirmek durumundayız. Dünyada adı konulmamış bir eksen kayması yaşanıyor. Türkiye'nin tüm bu tehlikeli sular içerisinde iyi bir şekilde yönetilmesi, hepimizin birinci önceliği olmak durumunda. Tüm bu güvenlik problemleri, siyasi krizlerin ortasında yerimizde sayamayız, daha ileri doğru hamle yapmak durumundayız. Trafikte fırtınalı yoldaysanız ve arabada sarsılma varsa sakın arabayı kontrol altına almak için fren yapmayın, araba takla atar derler. Arabanın istikametini düzeltmek için gaza basmak zorundasınız. Yerimizde sayamayız, olumsuz hava koşulları varsa ondan uzaklaşmak için duramayız, daha da hızlanmak ve daha olumsuz havanın ötesine ulaşmak durumundayız. Bugünlerde konuştuğumuz sistem değişikliğini bu çerçevede değerlendirmenizi istirham ediyorum. Türkiye ekonomisini büyütmek, demokrasisini ve dış politikadaki yerini gücendirmek, sesini duyurmak zorundadır."