İşte o şok açıklamalar;
'PARALEL YAPI' 2008 - 2010 SENELERİ ARASINDA BENİ DİNLEDİ
'Paralel Yapı' ile temasım olmadı ancak 2008 ve 2010 senesi arasında beni dinlediklerini öğrendim. Bu da Yeni Şafak Gazetesi'nde belge ile ortaya çıkartılmış bir durum olduğu için de bundan bu kadar emin olarak bahsediyorum. Benim bir temasım olmadı, olamaz da. Bu zihniyetteki sistemler çirkin sistemler. Menfaatleri uğruna kullanmak için benim bir açığımı yakalamaya çalıştıklarını düşünüyorum ama çok şükür ki üstesinden geldik.
'PARALEL YAPI' İLE MÜCADELE ETMEKTEN KORKMUYORUM
Böyle bir korkuya yenik düşmüş olsaydım zaten bu kadar cesurca ve bu kadar açık yüreklilikle çıkıp bunları söylemezdim. Ben yaratılış sistemine inanırım. Benim çıkarım ya da beklentim ya da korkum kimseden değil, yaratandan başka. Korkmuyorum çünkü savaştığım tarafı biliyorum. Tarafı olduğum yeri biliyorum. Hakkın, yaratanın tarafındayım.
Fethullah Gülen hiç 2 ceketim olmadı diyor ama...
İNGİLTERE BİZİ BİRBİRİMİZE KIRDIRIYOR
Bu İngiltere, İngiltere güdümündeki ülkeler, Amerika ve onlara her kim hizmet ediyorsa, hangi ülkenin vatandaşı olduğu önemli değil, batıl zihniyete hizmet eden her vatandaş bu zihniyetin içerisindedir. İngiltere ve İngiltere güdümündeki ülkeler dahil bizi birbirimize kırdırıyor.
FETHULLAH GÜLEN KULLANILIYOR
Fethullah Gülen neden Amerika'da? Neden Pensilvanya'da? Neden bir ülkenin ekonomisi iyi giderken buradaki baronları tarafından bankaları hortumlamaya çalıştırdılar? Bunların bağlantılarının hepsi belgelerle çıktı. Bunları biz oturduğumuz yerden atmıyoruz. Fethullah Gülen tam da içinde. İlahi adalette ve takdirde göreceği bedel, bence bugün dünyada bunu ödüyor.
GEZİ OLAYLARINDA 'HÜKÜMETİ DÜŞÜRECEĞİZ' DEDİLER
'Gezi Parkı'nda Erdoğan'ı indireceğiz' demedi mi diğer taraf? Bunlar söylenmedi mi? Bunun sonunda ufak bir ağaç kesme eylemi gibi başlayan bir eylem neden bu kadar büyüdü? Neden ufak bir çocuğun cenazesine o kadar insan sokağa dökülerek, tetiklenerek sokağa döküldü? Orada yapamadıklarını 17 - 25 Aralık'ta yapmaya çalışmadılar mı?
'GEZİ OLAYLARI'NA KATILAN SANATÇILARA ÜZÜLDÜM
Sanatçılar duygularına yenik düşerler çünkü daha çok duygusal yaşayan insanlardır. Sanatçı öyle bir eyleme katıldığı zaman arkasında nasıl bir kitleyi sürüklediğini, bir sanatçının hayat içerisinde o insanlar için ne anlam ifade ettiğini iyi anlamış olması gerekir. Bugün devlet dediğimiz küçük bir şey değildir. Kime dur dediğine bir bakmak lazım. Kendini bilmek lazım. Kendini bilen bir sanatçı olmak lazım.
'GEZİ OLAYLARI'NA KATILAN SANATÇILAR PİŞMAN OLDU
Erken davrandıklarını kabul ediyorum. Duygusal tepkide bulunduk diyenlerini de duydum. Ancak ve ancak önemli olan onun arkasından gelen bence mutsuzluklarıydı. Çünkü bence yanlış bir şey yaptıklarının farkına vardılar.
GİT PENSİLVANYA'DA ÇİFTLİK KUR
O yapıdan birini eğer sen 17 - 25 Aralık'tan sonra, Gezi'den sonra aday olarak çıkartıyorsan sen bu ülkeyi sevmiyorsun. Senin yapman gereken bir muhalefet partisi olarak ne kadar karşı görüşlerin olursa olsun oraya bir 'dur' demek. Çünkü sen bu toprakların içersinde yaşayan bir insansın ve o zihniyet sana gelip bu olayları yaşattıktan sonra bu topraklardan insanları kaybettik biz. Sen buna rağmen oradan bir aday çıkartıyorsan o zaman zaten bizim hepimizin kafasında bir şüphe oluşması gerekir. Bunun üzerine kalkıyor senin Milletvekilin 'Biz evet o dönemde 'Paralel' ile birleştik' diye bir açıklama yapıyor. Bunun üzerine ben de dedim ki 'Kusura bakma ama sen bu kadar Pensilvanya ile birleşmek istiyorsan bence git orada bir çiftlik kur' En azından tarafını belli edersin. Bu ülke içersinden Cumhuriyet Halk Partisi adı altında bu kadar sana inanmış, 90 yıldır bu ülkeye hizmet eden bir partinin koltuğundan bunu yapmamalısın. Ben bir insan olarak, bir vatandaş olarak bunu söylüyorum.
KILIÇDAROĞLU MUHALEFET YAPAMAYINCA KAFAYI HÜLYA AVŞAR İLE BANA TAKTI
Biz Kılıçdaroğlu'na biz neden pasif diyoruz? Bence pasif. Bugün demokratik bir şekilde oy ile başa gelmiş bir Şişli Belediye Başkanı'nı kalkıp Mustafa Sarıgül tehdit ettiği söyleniyorsa ve kalkıp koltuğundan etme, bir takım oyunlar oynanarak koltuğundan edilmeye çalışılıyorsa, bunu da karısı açıklıyorsa ve orada Kemal Kılıçdaroğlu'nun devreye girip bir şey yapmaması aslında ne kadar pasif olduğunu gösterir. Ve böyle pasif bir lider de Türkiye öteki taraftan güçlü bir şekilde dış dünyaya kendini kanıtlamışken ve ülkeyi ileriye taşıyabilecek daha büyük sorunlarla uğraşırken ve bunlarda başarıya ulaşırken Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık bu noktada muhalefet edeceği bir şey kalmadığından kalkıp bizlerle muhalefet etmeye başladı. Aslında Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne kadar pasif olduğunu bence bu noktada görebiliriz.