Tuğgeneral Çitil'in Yargılanması

Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993-1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı

Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993-1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil'in yargılanmasına devam edildi. Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında, sanık Çitil'nin yanı sıra müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, öncelikle müşteki avukatlarının, "tanık" sıfatıyla dinlenmesini talep ettikleri İbrahim Dölek'e söz verdi. 1993 yılının Ocak ayında 3 arkadaşıyla Mersin'den Mardin'in Derik ilçesine bağlı bir köye taziye ziyaretine gittiklerini anlatan Dölek, şunları kaydetti: "Aracımız köyün yakınlarında jandarma tarafından durduruldu. Daha sonra aramamız yapıldı. Benim terörist olduğumu ve arandığımı söylediler. O zaman yüzbaşı rütbesindeki sanık Musa Çitil, başıma silah doğrultarak terörist olduğumu itiraf etmemi istedi. Daha sonra ben ve arkadaşlarım Derik İlçe Jandarma Komutanlığı'nda kömürlük gibi bir yerde, 6 gün boyunca çok kötü şartlarda, gözlerimiz bağlı şekilde bekletildik. Tazyikli soğuk su, elektrik verme ve Filistin askısı gibi yöntemlerle birkaç kez işkence yapıldı. Sonra da Mardin'e götürerek mahkemeye çıkarıldık. Aynı gün serbest kaldık. Sanıktan şikayetçiyim. Ayrıca davaya katılmayı talep ediyorum." Dölek'in ardından söz alan sanık avukatı Yurdakan Yıldız ise Dölek'in söylediklerinin iddianamedeki suçlamalarla ilgisi olmadığını belirterek, "Ezberlenmiş ve klişe sözler beyan ediliyor. Bu yolla en az 100 kişi katılma talebinde bulunur. Zaten kendisi mahkemeye çıkmış ve serbest kalmış. O gün mahkemede neden yapılanlardan şikayetçi olmamış? Tehdit ve işkence gibi suçlamalarda bulunuyor. Zaten bunların zaman aşımı süreleri dolmuş. Takdir mahkemenin ama biz katılma talebini reddediyoruz" diye konuştu. Müşteki avukatlarından Erdal Kuzu da Dölek'in anlattıklarının, faili meçhul cinayetlerin karakteristik özelliğini gösterdiğini savunarak, "Bu dava Mardin'de görülseydi çok daha fazla kişi tanık olarak dinlenecek ve davaya müdahil olmak isteyecekti" dedi. - "Sanığın halen görevde olması onurları zedeliyor" Sanık Çitil'in 13 kişinin öldürülmesi suçlamasıyla yargılandığını hatırlatan Kuzu, "Olayla ilgili birçok tanığımız var ancak sanığın halen aktif ve yüksek rütbeli bir görevde olması dezavantajımız. Çünkü tanıklar için baskı unsuru var. Mustafa Aydın cinayetine ilişkin bir tanığımız var ama baskı yapılacağı için ismini veremiyoruz. Sanığın halen görevde olması onurları zedeliyor" ifadelerini kullandı. Piro Ay cinayetiyle ilgili Diyarbakır İnsan Hakları Derneği'ne bir mektup gönderildiği ve mektubun dernek tarafından Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına, buradan da Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini belirten Kuzu, mahkemeye ulaşan mektupla ilgili bir tanık dinletmek istediklerini söyledi. - "Şahsım ve jandarma teşkilatı suç örgütü gibi lanse ediliyor" Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, müştekilerin ifadelerinin ardından sanık Çitil ve avukatı Yurdakan Yıldız'a söz verdi. İddiaların hiçbirini kabul etmediğini ifade eden Çitil, "Tanık ve diğer avukatların ifadelerinde söylenen her şey, somut olmayan, bilgi ve belgelere dayandırılamayan söylemler... Şahsıma yönelik suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Şahsım ve Jandarma teşkilatı suç örgütü gibi lanse ediliyor. Ayrıca üzerime atılı suçlamalarla ilgili benim de tanık olarak dinletmek istediğim kişiler var ancak ifade vermekten çekiniyorlar. Onların üzerinde de baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Avukatın bu konudaki sıkıntısıyla ilgili ben de sorun yaşıyorum" ifadelerini kullandı. Avukat Yıldız da iddiaları kabul etmediklerini belirterek, "Tanık dinlemeleri mahkemede sağlıklı şekilde yapılamıyor. Tanığın burada söylediklerinden diğer tanıkta etkileniyor. Zaten dosya da herkeste var. Dosyayı okuyan birçok kişi rahatlıkla tanıklık yapabilir. Bu nedenle tanık dinlemelerinin, hem sağlıklı olmayacağı hem de yargılama süresini uzatacağı göz önünde bulundurularak yapılmamasını talep ediyoruz" diye konuştu. Mahkeme heyeti, duruşmada son kez taraflara söz verdi. Mahkemeye taleplerini aktaran Avukat Kuzu, sanığın halen aktif görevde bulunduğunu belirterek, "Yargılama dosyasının bir örneğinin İçişleri Bakanlığına gönderilmesini istiyoruz. Bakanlığın bu davadan haberi olsun. Ayrıca delillerin karartılmaması amacıyla sanığın tutuklanması ya da adli kontrol uygulanması ve yurt dışına çıkış yasağı konulmasını istiyoruz. Ayrıca mektupla ilgili bir kişinin tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Avukat Yıldız da müvekkilinin yurt dışına kaçmasının mümkün olmadığını ifade ederek, "Kendisi zaten tüm duruşmalara katıldı. Avukatlar yorum, kanaat ve kıyasla beyanat veriyor. Biz tüm taleplerin reddedilmesini istiyoruz" dedi. Görüşlerin alınmasının ardından karar için duruşmaya kısa süre ara veren mahkeme heyeti, mektupla ilgili söz konusu kişinin tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Diğer talepleri reddeden ve sanığın tutuksuz yargılanmasına karar veren mahkeme heyeti, eksik evrakların tamamlanması için duruşmayı erteledi. Duruşma sonunda avukat Kuzu ve bazı avukatlar, yargılama süreciyle ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: