Tüketici hakları, rekabetle gelişir

İSTANBUL (İHA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı 21. yüzyılın başında tüm iktisadi faaliyet alanlarında olduğu gibi tüketim ve tüketici kavramlarının da değişikliğe uğradığını ve genişlediğini söyledi. Sabancı, "Tüketici haklarının gelişmesini sağlayan en önemli unsur rekabettir" dedi.

Ömer Sabancı Swissotel'de düzenlenen Tüketici Odaklılık: Ürün Güvenliği konulu seminerde yaptığı konuşmada, mal ve hizmet piyasalarındaki küreselleşme ve teknolojinin hızlı gelişimi ve dağılımının piyasalara arz edilen ürünlerin nitelik ve niceliğini değiştirdiğine işaret etti. Sabancı, "Artık arz edilen ürünlerin tüketicilerin kişisel ihtiyaçlarına göre belirlendiği ve piyasaya arz aşamalarının uluslararası bir duruma geldiği bir ortamda tüketicinin bilgilendirilmesi, korunması ve temsil edilmesinin önemi her geçen gün artmaktadır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Sabancı tüketici haklarının gelişmesi ve tüketicinin korunmasını sağlayan en önemli ve en sağlıklı unsurun hiç kuşkusuz mal ve hizmet piyasalarındaki rekabet olduğunun altını çizerek, "Ancak mal ve hizmet piyasalarında her geçen gün artan küresel entegrasyon ve tam rekabet şartlarının ve bilgiye erişim imkanlarının gerçek hayatta yerine getirilmesindeki zorluklar sonucunda, birçok ülke etkin bir tüketici politikası izlemeye başlamıştır. Küreselleşen piyasalar ve teknolojik gelişim sonucu nitelik ve nicelik olarak artan ürün yelpazesi, tüketicinin korunmasına yönelik ve özellikle ürünlerin güvenliğine yönelik teknik mevzuatın oluşturulması ve sürekli yenilenmesi gereğini de beraberinde getirmektedir" dedi.

Üretici olsa bile herkesin sonunda birer tüketici durumunda bulunduğuna işaret eden Ömer Sabancı, "Ürün güvenliği alanındaki gerek mevzuattan gerekse uygulamadan kaynaklanan sorunların üzerinde hassasiyetle durmamızı gerektiriyor. Ürün güvenliğinin ihmal edilmesinin tüketici sağlığında oluşturulabileceği olumsuz etkiler, örneğin gıda güvenliği alanındaki ihmallerin can kaybına yol açması gibi ağır neticeler doğurabiliyor. Ürün güvenliği konusundaki eksikler toplum sağlığını olduğu kadar ülke ekonomisini de olumsuz etkiliyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Ürün güvenliği alanında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam adaylık sürecinde uymak zorunda olduğu teknik mevzuatın Türkiye için ana hedef olması gerektiğini belirten Sabancı, "Bu teknik mevzuatın sadece AB adaylığı çerçevesinde düşünülmemesi ve Türk tüketicisinin daha sağlıklı, güvenli ve çevre dostu ürünler tüketebilmesin şartları olarak algılanması gerektiği kanaatindeyiz. Ayrıca mevzuat uyumunu sağlamak ile de yetinilmemesi, ürün güvenliği alanında, Türkiye'nin AB'ye tam adaylık sürecinde uymak zorunda olduğu teknik mevzuat, ülkemiz için ana hedef olmalıdır. Mevzuatın etkin olarak uygulanmasını sağlamak üzere idari kapasitenin de geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Diğer yandan tüketici hakları konusunda mevzuat uyumu sağlarken ve uygulamada daha etkin bir koruma hedeflerken aşırı ve gereksiz düzenlemeler getirilmesi ise sanayiimizin rekabet gücünü olumsuz etkileme riski taşımaktadır" dedi.

Tüketici haklarının etkin bir şekilde korunurken rekabet gücünün zedelenmemesi, mevzuat oluşturulması sürecinin şeffaflık prensibi uyarınca yapılması ve ilgili tüm kesimlerin görüşlerine başvurulması ile mümkün olacağını belirten Sabancı, TÜSİAD olarak tüketici ve sanayici arasında sağlıklı bir diyalog kurulmasının düzenlemelerin etkinliğini artırma yönünde çalıştıklarını, bu durumun tüketici haklarının korunması açısından son derece yararlı olduğuna inandıklarını kaydetti.

Reklam
Reklam