ÇORUM (İHA) - Türkuaz Çalışma Grubu Lideri Ali Müfit Gürtuna, Türkiye'nin üreten değil, tüketen bir toplum yapısına doğru sürüklenmek istendiğini öne sürdü.
Ali Müfit Gürtuna, "Türkiye'nin Bugünü ve Yarını" konulu toplantıya katılmak için geldiği Çorum'da, Çorum Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şevket Erzen ile bir süre sohbet eden Gürtuna, Türkiye'de bugüne kadar üreten kesimin cezalandırıldığını iddia ederek, "Türkiye, dış güçlerin oyunlarıyla üreten değil, tüketen konuma getirilmek isteniyor. Ama bunu bizim yöneticiler bir türlü algılayamıyor" dedi. Türkuaz Grubu olarak Türkiye'nin tüketen konumundan uzaklaştırılarak, üreten konuma getirilmesi için projeler geliştirdiklerini kaydeden Gürtuna, üreten insanların karşısındaki bütün engelleri kaldıracaklarını dile getirdi. Üreten insanların sürekli desteklenmesi gerektiğini ifade eden Gürtuna, Türkiye'nin dünya ile ancak üreten insanlar sayesinde yarışabileceğinin altını çizdi.
Bir siyasi oluşum olarak başlattıkları Türkuaz Hareketi ile çalışmalarına devam ettiklerini belirten Gürtuna, kurulacak bir parti ile 2007 yılında yapılacak genel seçimlere katılacaklarını söyledi. Toplumun her kesiminden insanları biraraya getirecek bir anlayışla hareket edeceklerini kaydeden Gürtuna, partilerinde bazı tanınmış isimlerin de yer alacağını vurguladı.
Daha sonra Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenleyen Ali Müfit Gürtuna, "Çorum'a geliş maksadımız, hem Çorumlular'ı ziyaret etmek, hem de Çorum'da bulunan meslek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile fikir alışverişinde bulunmaktır. Çorum hakkında bugüne kadar edindiğim izlenimler, Çorum'un Ankara'dan yeterli hizmeti almadığı yönünde. Siyasetçilerin, Çorum için değil de birbirleri ile yarıştıklarını duyuyorum. Çorum, Türkiye'nin en önemli toprak potansiyeline sahip bir ilimiz. Sadece üretime dönüşme de destek görmüyor. Çorum tarım yönünden müthiş bir hamle yapabilir. Çorum'un toprakları, ceviz ve badem yetiştiriciliği yönünden oldukça elverişli gözüküyor. Ama ne yazık ki üreticiye sahip çıkılmadığından ve fikirler ortaya atılmadığından cevizi ve bademi dışardan ihraç ediyoruz.
Türkiye'nin günlük ödediği borç miktarı 125 milyon dolar. Bu paranın yarısı ile Çorum-Amasya arasında demiryolu yapılabilir. Kanımızın son damlasına kadar sömürülüyoruz" ifadelerini kullandı.
"ÜRETEN İNSANLARIMIZA KÖSTEK DEĞİL DESTEK OLACAĞIZ"
Çorum'un 10 bin yıllık tarihi geçmişinin iyi değerlendirilmesi durumunda turizmde büyük bir hamle yapılabileceğini ifade eden Ali Müfit Gürtuna, "Yılda 1 milyon turistin Çorum'a gelmesi demek 250 bin kişinin istihdamını sağlar. Tarım ve turizmde yapılacak bu küçük hamleler ile Çorum kalkınır ve dünyanın sayılı iller arasına girer. Yeter ki biz isteyelim. Ya da istenilsin. Türkiye'yi etkileyen yapı, maalesef Çorum'u da etkiliyor. Üreten insanlarımız, yüksek vergiler yüzünden üretemez hale geldi. Türkiye üretenin cezalandırıldığı bir konuma getirildi. Türkiye üreten değil, tüketen bir konuma getirildi. Bunu da bizim yöneticilerimiz bir türlü algılayamadı. Biz Türkiye için çeşitli projeler hazırlıyoruz. Bu projelerle Türkiye, 30 yıl önünü görebilecek. İllerin birbirleri ile kavgalı değil, yarışır hale gelmesi için projeler hazırlıyoruz. Üreten insanlarımıza köstek değil destek olacağız. Ancak üreterek dünya ülkeleri ile yarışabiliriz, tüketerek değil" diye konuştu.
"Diğerlerinden temel farkımız, üretken olmamız" diye devam eden Gürtuna, "Ayrımcı değil birleştirici yol alıyoruz. Husumet üzerine siyaset yapmak gibi bir niyetimiz yok. Bizim harcımız sevgi. Birbiri ile kavga eden değil, paylaşan bir Türkiye için çalışıyoruz. Ülkenin ufkunu açacak projelere imza atılmalı, gelecek planlanmalı. Milli gururu zedelenmiş bir ülkede yaşıyoruz. Aklımızı çalıştırsak, Türkiye diğer ülkelerden işgücü alabilecek kapasiteye gelecek. Bunu başarabilecek potansiyele ve güce sahibiz" ifadelerini kullandı.
Düz lise eğitiminin ülkenin geleceğini kör ettiğini öne süren Ali Müfit Gürtuna, "Düz liseden mezun olan bir genç, hangi mesleği seçeceğini bilemiyor. Düz lise mantığını bir kenara atarak, meslek liselerine yönelmeliyiz. Okul öncesi eğitimi önemsiyoruz. Çocuk, kendi kabiliyetini geliştirecek oyuncaklarla oynamalı. Eğitim projelerimizle meslek liselerini bitiren gençlerimiz, tüm dünyada hemen iş bulabilecek imkana kavuşacak. Radikal kararlar alıp üniversitelerde yan gelip yatma devrini bitirmek istiyoruz" dedi.
Türkiye'de bugüne kadar siyasetin bilgiye dayalı yapılmadığını iddia eden Gürtuna, "Biz, bilgiye dayalı siyaset yapacağız. Çıkar odaklı değil, değer odaklı siyaset anlayışımızla, ayrıştıran değil birleştiren siyaset anlayışımızla Türkiye, dünyada hak ettiği yere gelecektir. Bunun için şerefimizi ortaya koyacağız. Türkiye'de gelir dağılımı adil bir şekilde yapılarak herkes zengin olacak, herkes eğitimden geçecek. 'Benim mesleğim yok' olmayacak. Halkın vergisi hortumcuya değil, halka geri dönecek. Hiçbir değerimizi inkar etmeyeceğiz, istismar da etmeyeceğiz. Devletin adaleti de iyi, şefkati de iyi olacak ama tokadı da iyi olacak" diye konuştu.