Kira fiyatlarına yüzde 25 artış sınırı getirilince bir başka sorun daha ortaya çıkmış, kanuni sınırın üzerinde artış yapmak isteyen ev sahipleri ile kiracılar arasında davalar artışa geçmişti. Uzmanlar açılan davaların yarı yarıya konutlarda yaşanan ödeme problemlerinden kaynaklandığını belirtirken normalin üzerinde artış yapan ev sahiplerinin pişman olduklarını söylüyor.
Ancak taşınmazı fiili anlamda boşaltmak tahliye için yeterli değil. Taşınmazı fiilen boşaltan kiracı, taşınmazın anahtarını da mal sahibine teslim ederse tahliye tam anlamıyla gerçekleşmiş sayılıyor. Dünkü Resmi Gazete’de yer alan Yargıtay kararı bu hükmü tekrar teyit ederken, tahliyede ispatın kiracıya ait olduğunu gözler önüne serdi.
Posta’da yer alan haberde olayın detaylarına ilişkin şu bilgiler yer aldı:
Afyonkarahisar’da bir kiracı 15 Mart 2018’de ev sahibini arayarak, kiraladığı evden ayrıldığını ve evde arkadaşının kalacağını bildirdi. Ancak anahtarı teslim etmedi. Bu sürede kira borcu oluştu. Ev sahibi de anahtar teslim edilmeyen döneme ilişkin kira alacağını Afyonkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak yargı yoluyla tahsil etme yolunu seçti. Kiracı Afyonkarahisar’dan ayrıldığını belirtse de anahtarı teslim ettiğini ispatlayamadı.
Konu Yargıtay 3’üncü Hukuk Dairesi’ne intikal etti. Yüksek mahkeme, kiralık evin fiilen boşaltmasının tahliye için yeterli olmadığına, kiralık evin anahtarının ev sahibine teslim edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kararda, “Anahtar teslim edilmedikçe ev, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda kiracı kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Yine kiralık evin tahliye edildiğinin ispatı kiracıya aittir” denildi.
Peki, kiralananı teslim ederken ne yapmak gerekiyor?