Tüm Sağlık-sen Genel Başkanı Okay Erözgün:

Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, “Hemşirelik profesyonel bir meslektir. Gelişmiş ülkelerde hemşirelik meslekleşme sürecini tamamladığı halde Türkiye’de meslekleşme süreci tamamlanamamıştır” dedi.Hemşireler Haftası nedeniyle mesaj yayınlayan Erözgün, Türkiye’de hemşireliğin temel sorunlarını konuşabilmek adına Hemşireler Haftasını önemsediklerini, buna karşılık hemşirelerin yoğun bir sorunlar yumağı altında ve zor şartlarda hizmet üretirken bir bayram coşkusu içinde hemşirelik haftasını kutlayamamanın ezikliğini hissettiklerini söyledi.Hemşirelerin gece gündüz, doğu batı demeden, insan ayrımı gözetmeden sevgiyle görevlerini yapmakta oldukları gerçeğini artık herkesin kabul etmesini ve sağlıkta kaliteli hizmet verebilmenin ancak ekiple mümkün olacağı belirten Erözgün, hemşirelerin sağlık ekibinde önemli bir fonksiyonu bulunduğu gerçeğinin hemen her kesim tarafından kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.Erözgün, son günlerde medyaya da sıkça yansıyan 'sağlıkta şiddet' ile ilgili olarak, “Sağlık çalışanlarının her biri zor şartlarda özveri ile çalışıyorlar. Elbette ki insanız ve yoğun çalışma ortamında bazen hatalarımız olabiliyor. Ama bu, şiddet için asla bir bahane olamaz. Bizlere bir kardeş gibi yardıma koşan, yaralarımızı saran başta hemşirelerimiz olmak üzere, tedavimiz için emek veren hekimlerimize ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ne olursa olsun asla tasvip etmiyor; halkımızı sevgi, saygı ve hoşgörü çerçevesinde davranmaya davet ediyorum" şeklinde konuştu.“Hemşirelik Haftasında genel sorunların yanında hemşirelik mesleğinin sorunları öncelikli olarak konuşulması gerekir” diyen Erözgün, “Hemşirelik mesleğinin en önemli sorunu şüphesiz ki farklı düzeylerde eğitim alınarak meslek sahibi olunmasıdır. Ülkemizde hemşirelik eğitimi lisans, önlisans, açık öğretim, lise sonrası 18 aylık kurs ve ortaokul sonrası 4 yıllık lise şeklinde 5 ayrı düzeyde verilmiş ve bu farklılık günümüzde de devam etmektedir. Hemşirelik mesleğindeki eğitim düzeylerinin farklılığı, çalışma yaşamında yetki ve sorumluluklara yansımamaktadır. Üniversite mezunu hemşire ile lise mezunu hemşire aynı işi yapmakta ve aynı sorumluluğu taşımaktadır” dedi.Erözgün, “1954 yılında çıkarılan 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu hemşirenin değişen ve yapmakta olduğu rol ve işlevlerini kapsamıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kadronun yarısından bile az sayıda hemşire ile sağlık hizmetleri yürütülmektedir. Özellikle özel hastanelerde hemşire açığı zirveye tırmanmıştır. Hemşirelik mesleğinin önemli bir sorunu da branşlaşma (ameliyathane hemşireliği, yoğun bakım hemşireliği, onkoloji hemşireliği) yapamamalarıdır. Yıllarca onkoloji hemşireliği yapmış hemşireler ve eğitim almış hemşireler çok farklı alanlarda çalıştırılabilmektedir. Bu hemşirelik mesleğini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.Tüm Sağlık-Sen olarak yapılan sağlık çalışanlarının meslekten memnuniyetine ilişkin araştırmada hemşire, ebe ve sağlık memurlarından araştırmaya katılan hemşirelerin yüzde 29,7'unun mesleğinden memnun olduğu, yüzde 69,3’si mesleğinden memnun olmadığı tespit edildiğini belirten Erözgün, sağlık çalışanları üzerinde yapılan araştırmada meslekten memnuniyetsizlik nedenlerinin ise şöyle olduğunu ifade etti;“Ücret yetersizliği, döner sermaye ödemelerindeki düzensizlik ve döner sermayelerin emekliliğe yansıtılmaması, görev yetki ve sorumluluklarının belli olmaması, görev dışı işlerde çalıştırılma, risk fazlalığı, mobing ve şiddet , fazla çalışma ve yoğun çalışma temposu, yardımcı sağlık personeli olarak değerlendirilme, meslekte kariyer yapamama, meslekte branşlaşarak istediği branşta çalışamama ve toplumun mesleğe yönelik olumsuz yaklaşımıdır. Hemşirelik profesyonel bir meslektir. Gelişmiş ülkelerde hemşirelik meslekleşme sürecini tamamladığı halde Türkiye’de meslekleşme süreci tamamlanamamıştır.”