BURSA (İHA) - Partisi tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri için Bursa'ya gelen DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, "Çocuklarımız bir yandan gerillada askerlerle mücadele ederken, bir yandan da asker olarak gerillalara karşı mücadele etti. Sonuçta ölen de öldüren de bizim çocuklarımız oldu" dedi.
Kürtçe pankartlarla süslenen özel bir düğün salonundaki gecede İstiklal Marşı'nın okunmaması ve salona Türk Bayrağı asılmaması dikkat çekti. DTP'li vekil alkış ve zılgıtlar eşliğinde salona girdi. "Meclisteki sesimiz" sloganı atılan Tuncel'e sarılmak isteyenler, birbirleriyle yarıştı. Savaşta hayatını kaybedenler adına saygı duruşunun ardından salon Kürtçe sloganlar ve alkışlarla inledi. Hükümetin K. Irak'a yapılan sınır ötesi operasyonun maliyetini açıklamasını isteyen Tuncel, "Çocuklarımız bir yandan gerillada askerlerle mücadele ederken, bir yandan da asker olarak gerillalara karşı mücadele etti.
Sonuçta ölen de öldüren de bizim çocuklarımız oldu. Artık kadınlar savaş istemiyor, artık çocuklarının ölmesini istemiyor. Artık kan üzerinden siyaset yapılmasını da istemiyor. Bir kaç gün önce kara operasyonu durdu. Ama ne yazık ki kara operasyonunu Türkiye'de barış için bir adım olarak görmek yerine, Türkiye'de 25 defa sınır ötesi operasyon oldu ve bunun başarısız olduğu görülmesi, bunun için çözüm nasıl olabilir? Biz Türkiye'de Kürtler, Türkler, Ermeniler, Çerkezler, nasıl kardeşçe yaşayabiliriz? Tartışmak yerine asker niye çekildi, şu kadar kayıp oldu, şu kadar gerilla şu kadar asker öldü. Bu tartışmalar ülkemizin geleceğini karartmaktadır. Bu ülkeye hizmet etmemektedir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor" dedi.
Kan üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini kaydeden Tuncel, "Bugün savaş çığırtkanlığı yapanlar, gidip o cephede savaştıklarında asıl savaşın ne olduğunu bilirler. Öyle meclis kürsüsünde savaş naraları atmak kolay. Ama bu halkın çocukları artık savaşmak istemiyor. Buna artık dur diyor, buna artık dur diyecek gücümüzün de olduğunu düşünüyoruz. Şimdi deniliyor ki şu kadar gerilla öldü, şu kadar asker öldü. Buradan sesleniyoruz. Hükümet bu operasyonun maliyetini açıklasın.
Bu operasyon emekçinin cebinden ne götürmüştür. Bu operasyon halkımızı daha ne kadar yoksullaştırmıştır, bu açıkça söylensin. Biz, Türkiye'de çözümün olabileceğin düşünüyoruz. Hele kadınlar olarak, her zaman barıştan, demokrasiden, özgürlükten yana olan kadınlar olarak bunun mümkün olduğunu biliyor ve bunun için mücadele ediyoruz. " diye konuştu.
Bu ülkenin geleceğinin karartılması bütün ülke açısından bir kayıp olduğunu kaydeden Tuncel sözlerine şöyle devam etti.
"Eşit olmayanlar, eşitliğin ne demek olduğunu iyi bilirler. Ezilenler, ezilmenin ne demek olduğunu, ezenden daha iyi bilirler. Biz ezilenler olarak, biz ötekiler olarak bu ülkede eşit, özgür bir şekilde yaşamak istiyoruz. Bunun için bir fırsat verilmesini istiyoruz. Bu açıdan da Başbakan Erdoğan'a sesleniyoruz. Türkiye'de Kürt meselesinin çözümü için adım atın. Diyalog yöntemi geliştirin. Meselelerin çözümü için tartışma ortamı oluşturun. Ancak o zaman bu ülkeye hizmet edersiniz. Kanla hizmet edemezsiniz. Kürtler özgür olmadan Türkler özgür olmayacağı gibi kadınlarda özgür olmadan toplum asla özgürleşmeyecektir.
Özgürlük mücadelesinde hepimiz yerimizi almak zorundayız. Bedeli ne olursa olsun bunun emeği ve çabası içinde olmamız gerekiyor. Türkiyeli kadın arkadaşlarımız da var aramızda. Sadece Kürtlerin mücadele etmesi yetmiyor. Türkiye'deki yoldaşlarımızı da Türkiye'deki kadın arkadaşlarımızı da Türkiyeli kız kardeşlerimizi de bizimle mücadeleye çağırıyoruz. Çünkü bu savaş sadece Kürtleri değil, Türkleri de, Türk anneleri de vuruyor. Bu eşitsiz dünya sadece Kürtleri değil, Türkiye'de yaşayan bütün emekçileri vuruyor. O zaman ellerimizi birleştirmek zorundayız" diye konuştu.
Bu arada polis, düğün salonu giriş ve çıkışlarında herkesi didik didik ararken salondaki olağan üstü güvenlik önlemleri gözlerden kaçmadı.