Tunceli'de göçerler 3 bin rakımlı yaylalarda zorlu hayvancılık mesaisinde

Yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için çevre il ve ilçelerden Ovacık ve Pülümür'e gelen göçerler, yılın yaklaşık 4 ayını bu ilçelerdeki 3 bin rakımlı yaylalarda geçiriyor - Göçer Yusuf Yeşil: - "Yayla şartları zaman zaman bizleri olumsuz etkiliyor. Bazen üzerimize kar yağıyor ve geceleri hava çok soğuk oluyor"

TUNCELİ (AA) - SİDAR CAN EREN - Tunceli'nin Ovacık ve Pülümür ilçelerindeki 3 bin rakımlı yaylalarda kalan göçerler, koyunlarından süt ve et açısından daha iyi verim alabilmek yoğun çaba harcıyor.

Sarp dağların arasında kurulu Ovacık ve Pülümür ilçeleri, serin havası, soğuk su kaynakları ve verimli otlaklarıyla her yıl çok sayıda göçer aileyi misafir ediyor.

Yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için çevre il ve ilçelerden Ovacık ve Pülümür'e gelen göçerler, yılın yaklaşık 4 ayını bu ilçelerdeki 3 bin rakımlı yaylalarda geçiriyor.

Reklam
Reklam

Genellikle bitki çeşitliliğinin zengin olduğu alanları tercih eden göçerler, doğayla iç içe ancak çadırlarda zorlu bir yaşam sürerek hayvanlarının besin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Koyunlarını dağlarda otlatan göçerler, hayvanlarını günde iki kez yayla yerlerine getirerek süt sağım işlemini gerçekleştiriyor.

- Ürettiklerini satarak geçimlerini sağlıyorlar

Koyunlarından elde ettikleri sütle tulum ve salamura peyniri üreten göçerler, sattıkları ürünlerle geçimlerini sağlıyor.

Yayla yollarında da at, eşek ve katırlardan faydalanan göçerler, bozayı ve kurtların koyunlara saldırısına karşı da geceleri nöbet tutuyor.

El fenerleri ve Kangal köpekleri eşliğinde hayvanlarını koruyan göçerler, havaların iyice soğumaya başladığı eylül ayında yaylalardan köylerine inmeye başlıyor.

Göçerlerden Havva Özdemir, AA muhabirine, her yıl hayvanlarıyla Pülümür ilçesindeki yaylalara çıktığını söyledi.

Günün erken saatlerinde uyandıklarını belirten Özdemir, şöyle konuştu:

"İlk iş olarak önceki günden hazırladığım peyniri çocuklarım çadıra götürüyor. Burada tüccar, peynirin kilogramına bakarak satın alıyor. Sonra çocuklarım tekrar yayla yerine geliyor ve beraber kahvaltı yapıyoruz. Öğlen vakti de koyunlarımız dağlardan yayla yerine geliyor. Hayvanlarımızı sağıyoruz ve birkaç saat dinleniyoruz."

Reklam
Reklam

- "Göçerlik zor bir hayat"

Özdemir, küçük yaştan itibaren hayvancılıkla uğraştığını belirterek, "Göçerlik zor bir hayat. Ayılar her zaman yayla yerine geliyor ve akşamları çocuklarım nöbet tutuyor." ifadesini kullandı.

Göçer Yusuf Yeşil de yaklaşık 20 yıldır koyun yetiştiriciliği yaptığını ve yaz aylarını Ovacık'taki Munzur Dağları'nda geçirdiğini anlattı.

Yaylalarda çadırda yaşam sürdüklerini dile getiren Yeşil, şöyle devam etti:

"Yayla şartları zaman zaman bizleri olumsuz etkiliyor. Bazen üzerimize kar yağıyor ve geceleri hava çok soğuk oluyor. Hayvanlarımızı gece otlatıyoruz ve bu yüzden ayı ile kurtlarla da mücadele ediyoruz. Koyunlarımızı günde iki defa sağıp sütünden peynir üretiyoruz. Peynirimiz Türkiye'nin en kaliteli ürünlerinden biri diyebilirim. Tamamen doğal yöntemlerle üretiyoruz ve satıp aile bütçemize katkı sunuyoruz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: