Unutulmamalıdır ki kısırlık tedavilerinde başarıyı etkileyen en önemli faktör kadının yaşıdır ve bu nedenle yaş ilerlemeden yani zaman kaybedilmeden tedaviye başlanması gerekir.
Burada bilinmelidir ki kadının 40 yaşlarına yaklaştığı zaman doğurganlık özelliği fark edilir bir derecede azalmaya başlamaktadır. Dolayısıyla yaşı ileri bir çift için başta diğer yöntemlerin denenmesi belki de zaman kaybı olabilir.
Anne ve baba olmak her çiftin en doğal hakkıdır. Ancak yapılan bilimsel araştırmalara göre yedi çiftten biri yardımcı üreme teknikleri yani tüp bebek teknolojilerikullanılmadan çocuk sahibi olamıyor. Bunun birçok nedeni olabilirse de kadına ait en belirgin olanları şunlardır;
• Çevresel etkenler,
• Stres ve yorgunluk
• Anne adayının evlilik yaşını ve anne yaşını ertelemiş olması
• Rahim ve yumurtalıklara ait doğumsal bozukluklar
• Daha evvel geçirilmiş enfeksiyon hastalıkları
• Daha evvel üreme sisteminde gerçekleştirilen cerrahi operasyonlar
• Endometriosis gibi bazı özel hastalıklar
Bazen de yapılan tüm araştırmalara rağmen ne erkekte ne de kadında makul bir sebep gösterilememektedir. Böyle bir durumda da beklemek yerine spermle yumurtanın buluşma şansını arttırmaya yönelik aşılama veya doğrudan tüp bebek tedavileri gündeme gelmektedir. Tüp bebek tedavisi ilk uygulanmaya başlandığı sıralarda laparoskopik yöntemler ile genel anestezi kullanılarak yumurta toplama işlemi yapılırdı ve sperm ile yumurtanın döllenmesi için uygun bir ortam hazırlanırdı. Ancak ilerleyen zamanlarda teknolojik imkanların da sunmuş olduğu imkanlar sayesinde daha kolay bir yöntem olan vajinal ultrason yardımı ile yumurtaların toplanma işlemi gerçekleşmeye başlanmıştır ve ICSI yöntemi ile sperm ve yumurtanın döllenmesi sağlanmaktadır.
Kısırlık problemi kadında mı erkekte mi daha sık ortaya çıkar?
Kısırlık problemlerinde sorunun % 50-55 kadına bağlı gelişebileceği gibi % 45-50’ lik kısmı da erkeğe bağlı problemlerden dolayı ortaya çıkabilir. Bazen de sorun aynı anda her iki çiftte de gözlenebilir.
Anne baba olmak isteyen çiftlerin doğum kontrol yöntemi kullanmaksızın ve ilişki aralığının düzenli olmasına rağmen eğer 10-12 aylık bir aradan sonra çocukları olmuyor ise muhakkak araştırma ve tedavi görmek amacı ile uzman bir doktora danışması gerekir. Eğer bayan yaşı 35 ve yukarısı ise bu bekleme süresinin 6 ayla sınırlı olmasında yarar vardır.
Bayan yaşı 40 ve yukarısı ise detaylı bir değerlendirmeden sonra bir an önce aşılama ve gerekirse tüp bebek tedavisine başlanması uygun olacaktır. Zaman kaybetmek uygulanacak tedavilerde başarısızlığa neden olmaktadır. Eğer erkeğin değerlendirilmesinde sperm sayı ve hareketi belirgin olarak azalmış ise veya sperm örneğinde hiç sperme rastlanmıyorsa başka tedavilerle oyalanmak, erkeğe varikosel operasyonu uygulamak gibi yöntemler büyük olasılıkla işe yaramayacaktır. Eğer kadının kanallarının bir tanesi tıkalı ise elbette diğer kanal vasıtasıyla kendiliğinden veya aşılamayla gebelik oluşabilir ama yine de bu durumda da diğer faktörleri değerlendirerek tüp bebek yönteminin gerekli olup olmadığı ortaya konmalıdır.
Erkeklerde oluşan problemlerin nedeni çoğu zaman açıklanamaz. Bazen erkeklerde bu durumun düzeltilmesi amacıyla bazı ilaçlar kullanılır. Ancak ilaç tedavisi çok zaman yeterli olmaz. Bu tarz sorunları olan erkeklerde uygulanan mikroenjeksiyon tekniği ile erkek kısırlığının tedavisinde oldukça başarı sağlanmaktadır. Mikroenjeksiyon tekniği ve buna ek olarak uygulanan IMSI gibi ileri büyütmeyle yapılan sperm seçimleriyle şiddetli problemlerde dahi oldukça iyi sonuçlar elde edilmekte ve umutsuz vakalarda bile gebelik başarı ile gerçekleştirilebilmektedir.
Çiftler hangi aşamada tüp bebek tedavisine alınır?
Tüp bebek tedavisi elbette çocuğu olmayan her aileye öncelikle uygulanan bir tedavi değildir. Çiftin ilk olarak basit üreme tedavileri ile gebe kalabiliyor mu bunun araştırılması gerekir.
Normal şartlarda kısırlık tedavilerinde ilk olarak aşılama yöntemi uygulanır. Eğer hastaya 2 veya en fazla 3 defa aşılama yapılmış ve gebelik sağlanamamış ise tüp bebek tedavisine geçilmesinde yarar vardır. Kısırlık nedeni ile tedaviye alınmış olan hastaların çoğunda tüp bebek tedavisine başlamadan önce aşılama yöntemi ile % 15-18 oranında gebelik sağlanabilmektedir.
Tüp bebek tedavilerinde ve tedavi için tespit edilen merkezlerde amaç gebeliğin sağlanması yanında elbette bu amaca ulaşmada en kolay en etkili ve en ucuz yolun seçilmesidir. Öncelikli olarak kısırlık sorunu çok ciddi değil ise klasik tedaviler ve ardından aşılama tedavisine geçilmelidir. Eğer bu yöntemlerden bir sonuç alınamaz ise tüp bebek uygulamalarına başlanılması gerekir. Ayrıca endometriosis hastalığı ve çikolata kistleri olan bayanların da diğer tedavi yöntemlerinden ziyade tüp bebek tedavisini ön planda tutmalarında yarar olabilir. Özellikle de daha önce bu hastalık nedeniyle bir veya daha fazla ameliyat geçirmiş olanların bu konuda daha dikkatli olmaları gerekir. Çünkü endometriozis hastalığı çocuk isteyen çiftlerde karşımıza sık olarak çıkabilen ve önlem alınması gereken bir hastalıktır.
Tüp bebek tedavisi günümüzdeki teknolojik gelişmelerle başarı şansı oldukça yüksek olan bir tedavi şeklidir. Eğer tedaviden sonuç alınamazsa detaylı olarak değerlendirmeyi takiben tekrar denemekte yarar vardır. Her bir uygulamanın kendine ait başarı şansı olsa da üç uygulama sonrasında toplam gebelik oranları % 85 lere varmaktadır. Dolayısıyla iyi bir merkezde, tecrübeli hekimler tarafından uygulanacak tedaviler sonrasında çiftler büyük olasılıkla amaçlarına ulaşacaklardır.
Soru ve görüşleriniz için: lasinselman@mynet.com