Tüp bebek tedavisinde yeni yöntemler

Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen ancak doğal yollarla olamayan çiftler için bir tedavi yöntemi olarak biliniyor. Dünyadaki ilk tüp bebek ise İngiltere’de 1978’de doğan Louise Brown ve o zamandan bu yana tedavi yönteminde her geçen gün gelişmeler yaşanıyor.

Çalışmalarda temel hedef hem gebelik oranlarını arttırmak hem daha çok çifte çocuk sahibi olma olanağını sağlamak. Bununla birlikte genetik hastalıkları dışlayarak sağlıklı çocukların doğmasını sağlamak yönünde hızla ilerleme kaydediliyor. Ayrıca doğurganlık koruyucu yöntemler ve HLA uyumlu kurtarıcı bebek gibi tedaviler tüp bebek teknolojisinin yeni açılımları olarak kendini gösteriyor.

Yani tüp bebek tedavisi sadece çocuk sahibi olmak amacı dışında da kullanılmaya başlanarak ve yeni ufukların açılmasını sağladı. Konu hakkında ve daha fazlasını Kadın Hastalıkları ve Doğum & Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, bizler için açıkladı.

Reklam
Reklam

KURTARICI BEBEKLER: KÖK HÜCRE NAKLİ AMACIYLA HLA UYUMLU VE SAĞLIKLI EMBRİYOLARIN GENETİK TANI YÖNTEMLERİ SEÇİMİ

Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT), sadece embriyodaki genetik hastalığın tanınmasına imkan sağlamakla kalmayıp aynı zamanda, kök hücre transplantasyonuna ihtiyaç duyan hasta birey için doku (HLA) uyumlu embriyoların seçimine imkan sağlar.

Tek gen hastalığı taşıyıcısı veya hasta çocuğa sahip olan aileler için oldukça umut veren bir tedavi yaklaşımı olabilir. Bu yöntemle sağlanan gebeliklerde, sağlıklı doğan çocukların göbek kordonu kanından elde edilen kök hücreler ve/veya kemik iliğinin kullanılabilmesi sayesinde hasta çocuklar tedavi edilebiliyor.

HLA uyumlu kardeşin göbek kordonundan alınan kanın mükemmel bir kök hücre kaynağı olduğu bildirildi. Bundan dolayı, genetik olarak kan hastalığı taşıyıcısı olan ve hastalıklı çocuk dünyaya getirmiş olan ailelerin, hem sağlıklı hem de hasta çocuklarının tedavisine imkan sağlayabilecek yeni bir çocuk sahibi olabilmek amacıyla HLA uyumlu kardeş için tüp bebek talepleri giderek artıyor.

Reklam
Reklam

SAĞLIKLI EMBRİYO SEÇİMİNDE YENİ GENETİK TESTLER: CGH (KAPSAMLI KROMOZOM TARAMASI)

Karşılaştırmalı Genomik Hibridizasyon (CGH)’un, DNA miktarındaki değişiklikleri saptayan moleküler genetik bir yöntem. Bu teknik ile tüm genomda kromozom veya kromozom bölgelerindeki artma veya azalmalar saptanabiliyor ve hücrenin bütün kromozomları incelenebiliyor. Mikroçiplerin kullanıldığı a-CGH yönteminde, DNA miktarındaki değişiklikler yüksek çözünürlükte incelenilir.

Embriyonik gelişimin 3. gününde mekanik, kimyasal veya lazer yöntemlerinden biri kullanılarak meydana getirilen açıklık sayesinde (assisted hatching), embriyonik gelişimin 5. gününde kolaylıkla biyopsi yapılması sağlanır. İncelenen hücre sayısı genetik testlerde ve özellikle moleküler analizlerde kritik öneme sahip.

Trofektoderm doku biyopsisi ile alınan ortalama 4–5 hücrenin analizi sonuç verme oranının yükselmesini sağlamaya ve tekniksel sorunları da minimuma indirmeye yardımcı olur. Bu sayede embriyoda hem anneden hem de babadan gelebilecek genetik bilgiler embriyodan kritik hücreler alınmadan incelenebilir.

Reklam
Reklam

Embriyolar blastosist aşamasına kadar kültüre edildiklerinde kromozomal anomaliye sahip embriyolar elenir ve başlangıçtaki embriyoların ancak sınırlı bir bölümü blastosist aşamasına ulaşabilir.

Ancak, gelişim sırasında elenen ve blastosiste ulaşamayan embriyoların hem yüksek oranda genetik bozukluk taşıdığı hem de tutunma potansiyellerinin düşük olduğu göz önüne alındığında bu doğal seçilim bir avantaj olarak değerlendirilmeli. Yüksek implantasyon (ana rahmine tutunma) potansiyeli olan daha az sayıdaki embriyoların transferiyle çoğul gebeliklerin de engellenmesini sağlamaya yardımıcı olur.

YUMURTA DONDURMA

Son yıllarda kadınların çalışma hayatına daha fazla katılması, kariyer yapması, evlilik yaşını da geciktiren nedenler arasında yer alıyor. Ancak kariyer yapmak uğruna çocuk sahibi olmayı ertelemek, gelecekte çocuk yapma şansının tamamen ortadan kalkmasına neden oluyor.

Takvim yaşı çoğu zaman aldatıcı olabilir. Takvim yaşıyla yumurtalık yaşı aynı olmuyor. Bazen 18 yaşındaki bir genç kızın yumurtalık yaşı 45 olabiliyor. Bu da yumurtalık rezervinin bitmesi ve anne olamamak anlamına gelebilir. Yumurtaların dondurulması üremenin korunmasında kullanılan tekniklerden biri. Bu işlem, kadının üreme kapasitesinin ertelenmesine olanak verir.

Reklam
Reklam

30 Eylül 2014 tarihinde yayınlanan bir yönetmelik ile evli olmayan ancak yumurtalık rezervi azalmış, henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikâyesi bulunan kadınlar yumurtalarını dondurarak saklatabilecektir. Bu durumun üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda yumurtalar dondurulabilmektedir. Dondurulan oositler, ilgili yönetmelikteki sınırlama çerçevesinde, en fazla 5 sene saklanabilmektedir.

Yumurta dondurma özellikle;

- Kariyer ve sosyal sebeplerle annelik deneyimini ertelemek zorunda olan kadınlar,
- Kanser hastaları ve üreme yeteneğini etkileyecek tedavi gören hastalar,
- Endometrioz durumunda tekrarlayan yumurtalık cerrahisi geçiren kadınlar,
- Erken menapoz riski taşıyan kadınlar,
- Oosit biriktirme veya implantasyon öncesi genetik tanılı bir dönem gerçekleştirmek istediğimiz durumlarda zayıf yanıt veren hastalar için önerilebilir.

DİNAMİK EMBRİYO GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ

Embriyoskop, tüp bebek laboratuvarlarında kullanılan güvenli bir inkübasyon sistemidir. Geleneksel inkübatörlerden farkı içerisinde embriyoları görüntülemek amacıyla tasarlanmış dahili bir kameranın bulunması. Embriyoskop inkübatörünün iç görüntüsü; arka planda fotoğraf çekme özelliğine sahip lens ve kırmızı ışığı, ön planda embriyoların yerleştirildiği özel slayt ve yuvaları olarak iki bölümden oluşuyor.

Reklam
Reklam

Bu sayede, yumurta ve spermin bir araya getirilmesinden itibaren, döllenme ve embriyo transferi aşamasına kadar yaklaşık 5 gün süren embriyo gelişim takip süreci hızlandırılmış bir video görüntüsü şeklinde izlenebiliyor. Embriyo gelişiminin hızlı ve dinamik bir süreç olması nedeniyle embriyoların inkübatörlerden sık sık çıkarılması embriyo kalitesini etkileyebilir. Ayrıca, embriyoların gelişim evrelerini bütünü ile izlememiz mümkün olamamakta ve embriyolar hakkındaki değerlendirmenin anlık görüntülerden alınan bilgi doğrultusunda yapılmasına neden olmaktadır.

Embriyoskop kullanımı ile blastosist oluşturma potansiyeli ve kalitesi ile ilişkilendirilmiştir. Embriyo gelişiminin hızlı ve dinamik bir süreç olması nedeniyle embriyoların inkübatörlerden sık sık çıkarılması embriyo kalitesini etkileyebilir.

Ayrıca, embriyoların gelişim evrelerini bütünü ile izlememiz mümkün olamamakta ve embriyolar hakkındaki değerlendirmenin anlık görüntülerden alınan bilgi doğrultusunda yapılmasına neden olmaktadır. Embriyoskop ile embriyolar inkübatörlerden çıkarılmadığı için blastosiste gitme oranlarında artış gözlenmiştir.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Fatih Şendağ
Kadın Hastalıkları ve Doğum & Tüp Bebek Uzmanı

www.fatihsendag.com
Facebook: @profdrfatihsendag
Instagram: @prof.dr.fatihsendag
YouTube-Prof. Dr. Fatih Şendağ

Anahtar Kelimeler: