Tüp bebekte yeni gelişmeler yüz güldürüyor

Nasıl büyük bir özlemdir yaşadıkları. Yıllarca minik yavrularını kucaklarına almanın hayalleri kurulur, umutsuzluk her başarısızlıkta daha bir çöreklenir yüreğe.

Ancak teknolojideki ve tıptaki gelişmeler sayesinde artık umutlar daha fazla gerçekleşir hale geliyor, yüzler daha kısa sürede gülüyor.

Acıbadem Fulya Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Faruk Buyru, tüp bebek tedavisinin ortaya çıkışından itibaren tedavide hızlı ilerlemeler olduğunu, gebelik şansının arttığını belirtirken “Mikroinjeksiyon yöntemi ile çok az sayıda spermi olan erkekler de çocuk sahibi olabilmektedir” diyor. Prof. Dr. Faruk Buyru, kısırlıktan tüp bebeğe uzanan yolda merak edilenleri ve tüp bebek tedavisinde en yeni gelişmeleri mynet.com okurları için yazdı.

Reklam
Reklam

Kısırlık nedir?

İnfertilite veya kısırlık, çocuk isteği olup da gebe kalamama olarak tanımlanabilir. Herhangi bir girişim yapmadan genellikle 1 yıl beklemek önerilse de; 35 yaş üzerinde, seyrek adet görenlerde veya yumurtalıkla ilgili ameliyat geçirmiş olanlarda bir yıl beklemek zaman kaybına yol açabilir. Her şey normal olsa da, düzenli ilişkiye rağmen bir ayda gebe kalma olasılığı yüzde 20 civarındadır. 6 ay sonunda çiftlerin yüzde 75’inde gebelik oluşur. Bir yıl sonunda ise yüzde 85 kadın gebe kalır, geriye kalan yüzde 15’lik grup ise gebe kalabilmek için bir desteğe gereksinim duyar.

Kısırlık nedenleri

Kısırlık erkek veya kadına ait nedenlerden kaynaklanabilir. Bazen çiftin ikisinde birden sorun olabilir. Bazı çiftlerde ise tüm araştırmalara rağmen bir sorun bulunamaz, bu gruba da ‘açıklanamayan infertilite’ diyoruz ki bu grup çocuğu olmayan çiftlerin yüzde 20’sini oluşturmaktadır.

Erkekle ilgili kısırlık

Erkeklerle ilgili doğuştan veya sonradan ortaya çıkabilecek problemler kısırlığa neden olabilir. Bu nedenle çocuk isteği ile başvuran çiftlerde ilk olarak daha kolay ve zahmetsiz olan erkeğin değerlendirilmesi yapılır. 3-5 günlük cinsel perhiz sonrası erkeğin mastürbasyonla verdiği sperm değerlendirilir. Normalde en az 1.5 ml, ml.de 15 milyonun üzerinde, bu spermlerin en az yüzde 32’si hareketli, yüzde 4’den fazlası da normal şekilli olmalıdır. Eğer sonuçlar anormal ise bir süre sonra tetkik tekrar edilmelidir. Yine anormal ise erkek bir Üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

Reklam
Reklam

Yumurtlama problemleri

Kadında gebe kalmayı önleyen en önemli iki problem ise yumurtlama problemleri ve tüplerle ilgili sorunlardır. Düzenli adet gören kadınlarda çok büyük olasılıkla yumurtlama olduğunu söylemek mümkündür. Yumurtlama olup olmadığı, adetin 21. Günü yapılan progesteron tahlili veya seri olarak yapılan ultrasonografilerle araştırılabilir. Sadece yumurtlama problemi olanlarda yumurtalıkları uyarıcı ağızdan ilaç veya iğne tedavisi ile gebelik şansı oldukça yüksektir. Polikistik over sendromlu kadınlarda seyrek adet görme, kıllanma ve yumurtlama problemi vardır. Erken menopoz ve yumurtalık rezervinin azaldığı kadınlarda ise gebelik elde etme şansı daha düşüktür.

Tüplerle ilgili problemler

Kadının tüpleri sperm ile yumurtanın bir araya geldiği, embriyonun ilk oluştuğu yerdir. Gebelik oluşması için tüplerin açık olmasının yanı sıra, tüplerin içindeki hücrelerin de normal olması gerekir. Geçirilmiş infeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve geçirilmiş ameliyatlar tüplerde hasar ve tıkanıklığa neden olabilir. Ayrıca endometriozis dediğimiz çikolata kistleri de tüpleri etkileyip gebe kalmayı zorlaştırabilir. Tüplerle ilgili sorunların çözümü için ya laparoskopi ile düzeltme yapılabilir veya doğrudan tüp bebek tedavisine başvurulabilir.

Reklam
Reklam

Açıklanamayan infertilite

Tetkiklerde bir problem bulunamamasına rağmen gebelik elde edilemeyen çiftler ‘açıklanamayan infertilite’ olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda bekleme ile gebelik elde edilebilse de çoğu durumda beklemek doğru olmayacaktır. Açıklanamayan infertilite tanısı alan çiftlerde ilk önerilen tedavi aşılamadır. Kadına yaşı da uygunsa yumurtalıkları uyarıcı ilaç verildikten sonra, yumurtlama döneminde eşinden alınan spermler yıkanıp canlı ve hareketli spermler ayıklanır. Konsantre hale getirilip ince bir kateter aracılığı ile rahim içine verilir. Ağrısız bir işlemdir. Bu yöntemle gebelik şansı yüzde 10-15 civarındadır. En fazla 3 kez yapılarak gebelik elde edilmeye çalışılır. Başarılı olunamazsa bundan sonraki aşama tüp bebek tedavisidir. Aşılama ayrıca hafif derecede erkek faktörü olan çiftlerde de uygulanabilecek bir tedavi seçeneğidir.

Kısırlık için yapılan tedaviler

Yumurtalıkları uyarıcı tedaviler: Yumurtlama problemi olan kadınlarda yumurta gelişimini uyarmak için ağızdan ilaçlar veya iğneler kullanılabilir. Bu ilaçların etkili olabilmesi için kadının yumurtalıklarında yeterli sayıda yumurta olması gerekir. Polikistik over hastalığı olanlar veya beyindeki merkezlerden yumurtalıkları uyarmak için yeterli hormon salınımı olmayanlarda bu ilaçlar başarılı olabilir. Ancak erken menopoz veya geçirilmiş ameliyatlara bağlı olarak yumurtalıklarında yeterince yumurta bulunmayan kadınlarda ilaçların başarılı olma şansı çok düşüktür.

Reklam
Reklam

Tüplerle ilgili problemlerin çözümü: Geçirilmiş enfeksiyon ve ameliyatlar tüplerde hasara yol açabilir. Tüplerde problem olup olmadığı rahim filmi (histerosalpingografi) ile anlaşılabilir. Tüplerde oluşan hasar gebe kalmayı zorlaştırabileceği gibi, dış gebelik riskini de arttırır. Sorunu çözmek için laparoskopi yapılarak tüpler açılabilir. Bir diğer çözüm de tüp bebek uygulamasıdır. Aslında tüp bebek uygulamasının ilk yola çıkışı tüplerinde hasar olan kadınların çocuk sahibi olması amacıyladır. Tüp bebek uygulamasında yumurtalar vücut dışına alınıp, tüpler devre dışı bırakıldığı için bu yöntemle gebelik şansı yüksektir.

Tüp bebek tedavisi

Tüp bebek tedavisi kısırlık tedavisindeki en başarılı yöntemdir. Bazı durumlarda tek tedavi seçeneği iken, bazen de diğer tedavilerin başarısız olduğu koşullarda son tedavi olarak uygulanır. İlk yola çıkışı tüpleri tıkalı olan kadınlarda gebelik elde etme içindir.

Tüp Bebek Tedavisi Kimler İçin Uygundur?

1. Tüpleri tıkalı olan kadınlar

  1. Açıklanamayan infertilite
  2. Erkek faktörü
  3. Diğer yöntemlerin başarısız olması
  4. Yumurtalık rezervi azalmakta olan hastalar
  5. Bazı genetik problemlerde genetik analiz yapabilmek için
Reklam
Reklam

Tüp Bebek Tedavisinin Aşamaları:

Tüp bebek tedavisi zaman içerisinde çok kolaylaşmış, gebelik oranları artmıştır. Tedavi süresi kısalmış, yapılan enjeksiyon sayısı azalmış, daha az zahmetli bir tedavi haline gelmiştir. Tüp bebek tedavisinin aşamaları yumurtalıkların uyarılması, yumurta toplanması, yumurtaların laboratuvar ortamında eşinin spermleri ile döllenmesi (mikroinjeksiyon) ve embriyo transferidir. Embriyo transferinden sonra bazı ilaçlar kullanılarak 10 gün kadar beklenir ve sonunda test yapılarak gebelik oluşup oluşmadığı araştırılır.

1. Yumurtalıkların Uyarılması: Normal koşullarda her kadının yumurtalıklarında ayda bir yumurta gelişir. Tüp bebek tedavisinde ise gebelik şansını arttırmak için birden fazla yumurtaya gereksinim vardır. Bunun için yumurtalıkları uyarıcı iğneler kullanılır. Adetin ilk 5 günü içinde başlanan bu iğnelere, yumurta gelişimi izlenerek yaklaşık 10 gün kadar devam edilir. Yumurtalar belirli büyüklüğe ulaşınca ikinci bir iğne eklenerek erken yumurtlama önlenir. Yumurta içerdiği varsayılan folliküller 17-18 mm.ye ulaştığında ise çatlatma iğnesi yapılır.

Reklam
Reklam

2. Yumurta Toplanması: Çatlatma iğnesi yapıldıktan 34-36 saat sonra yumurtalar vücut dışına alınır. Ağrılı bir işlem olduğundan lokal veya sedasyon dediğimiz genel anestezi altında yapılır. 10-15 dakika süren bir işlemdir. Alınan sıvılar laboratuvarda incelenerek yumurta içerip içermediğine bakılır. Toplanan yumurtalar, kadının eşinden alınan spermlerle aynı gün içinde döllenir.

3. Yumurtaların Döllenmesi: Toplanan yumurtalar aynı gün içinde, kadının eşinden alınan spermlerle döllenir. Klasik tüp bebek tedavisinde her yumurtanın etrafına 150-200 bin sperm bırakılarak bu spermlerden birinin yumurtayı döllemesi beklenir. Mikroinjeksiyon işleminde ise tek bir sperm yakalanarak yumurtanın içine bırakılır. Mikroinjeksiyon daha çok erkek faktörü için geliştirilmiş olsa da, döllenme işlemini şansa bırakmamak için bugün neredeyse tüm hastalara mikroinjeksiyon yapılmaktadır.

4. Embriyo Transferi: Döllenmiş yumurtaların, yani embriyoların gelişimi laboratuvar koşullarında 2-5 gün izlenir. Embriyoların sayı ve kalitesine göre yumurta toplanmasından 2 – 5 gün sonra, gelişen embriyolardan 1 veya 2 tanesi rahim içerisine transfer edilir. Bu işlemden sonra başta progesteron olmak üzere bazı ilaçlar kullanılır ve 11 gün sonra kanda beta hCG bakılarak gebelik araştırılır.

Reklam
Reklam

Tüp bebek tedavisinin ortaya çıkışından itibaren tedavide bazı gelişmeler, ilerlemeler olmuş, tedavi kolaylaşmış, gebelik şansı artmıştır. Bu değişikliklere göz atacak olursak:

1. Yumurtalıkları uyarma süresi kısalmış, daha az ilaç, iğne kullanılır hale gelmiştir. Bu hasta konforunu arttıran bir durumdur. Aynı şekilde ilaç maliyeti de azalmıştır. Yumurtalıkların daha az uyarılması ile karın şişliği gibi komplikasyonlar da azalmıştır.

2. Başlangıçta gebelik şansını arttırmak için birden fazla embriyo transferi yapılıyordu. Embriyoların beşinci güne kadar laboratuvar ortamında büyütülebilmesi, embriyo dondurma olanaklarının artması ve dondurulmuş embriyo transferi ile yüksek gebelik oranlarının elde edilebilmesi nedeni ile tek embriyo transeri tercih edilmektedir. Çoğul gebeliklerin erken doğum, düşük ve bebeklerde problem olma riskleri daha fazladır. Bunun için asıl amaç tekil gebelik elde etmek olmalıdır. Bu nedenle uygun vakalarda tek embriyo transferi yapılarak da oldukça iyi sonuçlar alınabilmektedir.

Reklam
Reklam

3. Yumurta toplanma işlemi başlangıçta laparoskopi ile yapılırken bugün ultrasonografi ile çok daha kolay olarak gerçekleştirilebilmektedir.

4. Mikroinjeksiyon yöntemi ile çok az sayıda spermi olan erkekler de çocuk sahibi olabilmektedir.

5. Preimplantasyon genetik tanı yöntemlerinin gelişmesi ile gereken durumlarda embriyodan alınan bir hücrenin genetik incelemesi ile sağlıklı gebelik elde edilme şansı artmaktadır.

6. Embriyo transferinden sonra uygulanan progesteron tedavisinde başlangıçta günde 1 veya 2 kez iğne yapılması tercih ediliyordu. Vajinal yoldan kullanılan ilaçların da iğneler kadar etkili olduğu ortaya konduğundan, çoğunlukla daha az ağrılı ve daha az zahmetli olan vajinal yol tercih edilmektedir. Bu tedavi konforunu arttırmıştır. Bunların yanısıra her çiftin özellik ve beklentileri göz önüne alınıp, çifte uygun tedavi yöntemi seçilerek hasta uyumu ve gebelik oranları arttırılmaktadır. Fabrikasyon tedaviler yerine ‘butik’ uygulamalarla gebelik şansı arttırılıp, hasta konforu üst düzeye çıkarılmaktadır. Bu uygulamalarda gereksiz tetkik ve ilaç kullanımından kaçınılarak maliyet de en aza indirilmektedir.