Tüpraş rafinerisi Aliağa için bir şans

İZMİR (İHA) - Aliağa Ticaret Odası Başkanı ve TOBB Ticaret Odaları Konsey Üyesi Adnan Saka, "38 yıl önce bugün temeli atılan Tüpraş İzmir Aliağa Rafinerisi, Türkiye için stratejik bir şans ve avantajdır" dedi. Tüpraş Aliağa Rafinerisi'nin temel atılışının 38. yıldönümü dolayısıyla gazetecilere açıklamalarda bulunan Saka, "TÜPRAŞ ve PETKİM gibi güzide kuruluşlarımızın değerini bilelim" dedi.

Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından 17 Ağustos 1967 tarihinde temeli atılan Tüpraş İzmir Aliağa Rafinerisi, 4 milyon metrekarelik alan üzerine konuşlandı. 1967'de temeli atılan ve 1970 yılında hizmete girmesi öngörülen ancak 1972'de üretime başlayan dev kompleksin Türkiye ekonomisini dışa bağımlılıktan kurtararak bu güne kadar önemli bir stratejik avantaj oluşturduğunu kaydeden Adnan Saka, "Tüpraş Aliağa Rafinerisi, 10 milyon ton kapasiteli bir kompleks. Bu rafinerinin özelliği, 300 bin ton kapasiteli ülkenin tek makine yağı üretim tesisine sahip olmasıdır. Bunun yanında Petkim Tüpraş Rafinerisi'nden çıkan ürünü de alıp, işleyebiliyor. Üzerine yaklaşık bin dolarlık katma değer ekliyor. Böylece tonu yaklaşık bin 500 dolarlık petrokimya ürünü ortaya çıkıyor. Birbirine bağımlı olan Rafineri ile Petrokimya tesisleri Aliağa'da yan yana kurulmuştur. Türkiye'nin stratejik üstünlüğü ve ekonomik bağımsızlığının sürmesi için her iki kuruluşun da özelleştirme sürecinde bu avantajları dikkate alınmalı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

TÜPRAŞ, ALİAĞA'DA SANAYİLEŞMEYİ BAŞLATTI

Türkiye'de artan petrol ürünleri ihtiyacını karşılamak amacıyla 17 Ağustos 1967'de Aliağa'da temeli atılan TÜPRAŞ rafinerisinin kuruluşunda 3 milyon ton/yıl olan ham petrol işleme kapasitesinin, Darboğaz Giderme Projeleri ile 1982 yılında 3.8 milyon ton/yıla, 1984 yılında 5 milyon ton/yıla ve 18 Kasım 1987 tarihinde tamamlanan Tevsii Projesi sonunda 10 milyon ton/yıla ulaştığını kaydeden Aliağa Ticaret odası Başkanı Saka, "Türkiye'nin Petrokimya ve rafineri yatırımları 1960-1986 yılları arasındaki planlı ekonomi döneminde yapıldı. Daha sonra bunlara yenileri eklenmedi. Oysa bu tesislerin teknolojisi yenilenmeli, sayısını ve kapasitelerini arttırmalıyız. Bilindiği gibi son yıllarda bölgesel birçok proje sonucu petrol boru hatlarının uçları Türkiye'de bitiyor. Bu hatlardan azami yararlanabilmek ve katma değeri arttırmak için rafineri ve petrokimya tesislerini arttırmalıyız" dedi.

Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, 1960 anayasasında "planlı kalkınma" ilkesinin hayata geçirilmesinin ardından Aliağa'nın "Ağır Sanayi bölgesi" olarak belirlendiğini hatırlattı. Tüpraş Rafinerisinin kurulmasının ardından ilçenin hızla sanayileşme sürecine girdiğini kaydeden Saka, "Viking Kağıt Fabrikası, Tüpraş Rafinerisi ile başlayan Aliağa'daki Sanayileşme, Nemrut Limanı'nın kuzeyine yerleşen, ülkemizin en büyük petrokimya endüstrisi, Petrol Ofisi, çeşitli sıvılaştırılmış gaz depo ve dolum tesisleri; güneyinde irili- ufaklı ark ocakları ve demir çelik fabrikalarının kurulması ile devam etti. Aliağa'nın bir sanayi kentine dönüşmesini hızlandırdı. 1970'li yılarda başlayan sanayileşme hareketleri sonunda Aliağa'da bir sanayi sitesi, 40 kadar büyük sanayi tesis ve kuruluşu ile bin 577 işyeri kuruldu. Bu sayı da her geçen gün hızla artıyor. Ayrıca 400 fabrikanın kurulmaya başlandığı Türkiye'nin en büyük OSB'si olan Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin tam kapasite ile faaliyete geçmesiyle Aliağa, Türkiye ve bölge için önemini her geçen gün arttıracak" dedi.

Reklam
Reklam