"Türban anayasa sorunu değil"

ANKARA (ANKA) -DTP Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Emine Ayna, türban sorununun bir anayasa sorunu olmadığını belirterek "mevcut yasalarla yapılabilecek değişikliklerle sorun çözülebilir. Anayasa tartışılacaksa bütün hak ve özgürlükler için tartışılmalı" dedi.

DTP grubu, kadın sorunlarını tartışmak üzere toplandı. SDP Genel Başkanı Filiz Koçali, Gökkuşağı Kadın Derneği, Kırk Örük Kadın Kooperatifi, EMEP, ÖDP, DİSK, KESK, Eğitim Sen, Halkevleri, Türk Tabipler Birliği, DTP Kadın Meclisi temsilcileri ile DTP'li kadın belediye başkanlarının katıldığı grup toplantısında, kadın sorunları, anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalar ve türban konusu ele alındı. Ayna yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye'de kadın olmanın zorluklarına işaret ederek "Her ne kadar yasalar kadın erkek eşittir dese de, bu eşitlik bir türlü hayat bulamaz ve yaşanan bu durum kimlik bunalımlarına neden olur. Kadın irade dışı, eşitlik adına erkek gibi olma durumu yaşar. Eşitlik adına girilen bu yarış kadını kadın olmaktan uzaklaştırır. Eşitliğin nasıl olacağını sonuna kadar tartışmalıyız. Ancak erkek gibi olmak olmaması gerektiğini de kararlaştırmalıyız" dedi.

Reklam
Reklam

ANAYASAYA ELEŞTİRİ
Kadın-erkek eşitliğinin tartışılabilmesi için öncelikle anayasanın sivil ve demokratik bir öze kavuşturulması gerektiğine işaret eden Ayna, "sivilden kastımız sadece anayasanın yapıcılarının ‘apoletsiz' olması değil, anayasanın özünün demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü, Türkiye'de yaşayan herkesimin haklarını koruyan, kapsayan ve devleti değil insanı esas almasıdır. Eğer değiştirilemez hükümler yer alacaksa bunlar, sosyal adalet anlayışının yer aldığı hükümler olmalı" diye konuştu.

"HERKES VURGUSUNDAN ANLANAN MÜSLÜMAN, TÜRK, ERKEK VE SÜNNİ"
Anayasada ve diğer yasalarda eşitlik vurgusunun ‘herkes' kelimesi ile açığa çıktığını ancak ‘herkes' kelimesinden kastın ‘Türk, Türkçe, Müslüman, Sünni ve erkek" olduğunu savunan Emine Ayna, "çünkü anayasal güvenceye alınan ve korunan bunlardır. Farklılıklarımızı korumadığımız, Türkleştiğimiz, Müslümanlaştığımız, Sünnileştiğimiz ve erkekleştiğimiz kadar eşit oluruz" dedi. Devletin ‘haydi kızlar okula' gibi kampanyalar, ‘mikro kredi' gibi ekonomik projeler hazırladığını ancak kadın-erkek eşitliği konusunda herhangi bir politikaya sahip olmadığını ifade eden Ayna, Meclis gündeminde bulunan Sosyal Güvenlik yasasında da kadınlar aleyhine düzenlemeler öngörüldüğünü söyledi. Ayna "bildiğiniz gibi şu anda sosyal güvenlik yasasında değişikliklerde meclis gündemimize giriyor, her ne kadar hükümet suni türban tartışmalarının boğuntusunda bu yasayı, karşı tepki örgütlenmeye fırsat bulamadan çıkarmayı düşünüyorsa da biz yapay gündemler yerine bunu tartışmak zorundayız" dedi. Ayna, bu yasaların özellikle IMF ve Dünya Bankası gibi örgütlerin istemeleri ile gerçekleştirildiğini ve dünyada sosyal devlet anlayışını ortadan kaldırmaya dönük bir strateji olduğunu da kaydederek "sosyal güvenlik sistemi, ekonomik sistem çöküyor bahanesiyle ortadan kaldırılmak isteniyor. Ekonomik krizlerin nedeni olarak sosyal devlet gösteriliyor. Bu çok açık bir saptamadır, gerçek neden savaştır, daha fazla satış denerek reklama ayrılan fonlar, yaratılan tüketim toplumudur" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜRBAN ANAYASA SORUNU DEĞİL"

Emine Ayna, AKP ile MHP arasında türban konusunda sağlanan anlaşmayı ise grup toplantısında "türban sorunu bir anayasa sorunu değil. Mevcut yasalarda yapılacak değişikliklerle çözülebilir. Anayasa bütün hak ve özgürlükler etrafında tartışılmalı ve değişiklikler bu çerçevede ele alınmalı, yoksa sadece türban konusunda değişiklikler tartışılmalı" sözleriyle değerlendirdi.

DTP Grup toplantısına katılan kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri de söz alırken, SDP Genel Başkanı Filiz Koçali'den de türban konusunda hükümete ve MHP'ye eleştiri geldi. Koçali "Anayasa tartışmalarını türban meselesine sıkıştırmak bir aldatmacadır. Türban için anayasa değişikliğine gerek yok, yasalarla gerekli düzenleme yapılabilir" dedi. Koçali, mevcut anayasayı ‘Türk, Sünni, erkek, sermayeye bağlı ve militarist" bir anayasa olarak değerlendirirken yapılacak anayasa değişikliğinin de ‘kadınların ezilmişliğini fark eden bir anayasa olması" gerektiğini söyledi. (ANKA)

Reklam
Reklam