Türban raporu: Dava reddedilsin

CHP ve DSP'nin, türbanı üniversitelerde serbest bırakan anayasa değişikliği ile ilgili yaptığı Anayasa Mahkemesi başvurusuna ilişkin raportör raporu tamamlandı.

TOPTAN, "RAPORTÖR GÖREVİNİ YAPTI"

Raportör davanın reddi yönünde görüş bildirdi. Can'ın raporunda Avrupa İnsan Hakları Mahkeme İçtihatlarının da yer aldığı belirtildi.

Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliği ile ilgili raporunu tamamladı.

TOPTAN, "RAPORTÖR GÖREVİNİ YAPTI"

Konunun bütün yönleriyle tartışıldığı raporda, başvurunun reddi gerektiği belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi önünde AKP'nin kapatılması davası ile birlikte Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan iki davadan biri olan türban davasında sona yaklaşılıyor. CHP ve DSP'lilerin 27 Şubat'ta açtığı davada Başkan Haşim Kılıç tarafından görevlendirilen Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, raporunu Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na sundu. Rapor, dün Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtıldı.Üyeler raporu inceledikten sonra CHP ve DSP'li milletvekillerinin, üniversitelerde türban yasağını kaldırmaya yönelik Anayasa değişikliğinin "iptali veya yok hükmünde sayılması" na ilişkin taleplerini görüşmek üzere toplanacak. Raportörün raporu üyeleri bağlamıyor, bu nedenle aynı yönde karar çıkması gerekmiyor.

Reklam
Reklam

Başvuru ile ilgili bütün ihtimalleri tek tek değerlendiren Can, teorik tartışmaların yanı sıra konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarını da ayrıntılı olarak analiz etti.

TOPTAN, "RAPORTÖR GÖREVİNİ YAPTI"

Can, ilk olarak Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin esasa girilerek iptal edilmesinin Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinde olup olmadığını değerlendirdi. Can, 1961 Anayasası'nın yürürlükte olduğu dönemlerde Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliklerini esasa girerek iptal etmesi karşısında, 1982 Anayasası'nda şekil denetiminin sınırlarının kesin olarak çizildiğini kaydetti. Can, Anayasa'ya göre Anayasa değişikliklerinin sadece kabul, oylama ve acele görüşme yasağı şekillerine uygun olup olmadığına bakabileceği, bu yüzden esasa girerek "iptal" kararı verilemeyeceği görüşünü savundu.

"YOKLUK TARTIŞMASI"

Raporda, türban yasağını kaldıran değişikliğin Anayasa'nın 4. maddesinde değiştirilemeyecek maddeler arasında sayılan "laiklik" ilkesine aykırı olduğu, Meclis'in değiştirilemeyecek maddelere aykırı olarak yaptığı bir değişikliğin "yok hükmünde olduğu" görüşü de ayrıntılı olarak irdelendi.

Reklam
Reklam

TOPTAN, "RAPORTÖR GÖREVİNİ YAPTI"

Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına göre yokluğun ancak "parlamento iradesinin olmaması, Cumhurbaşkanının yayımlama iradesinin bulunmaması, Resmi Gazetede yayımlanmaması gibi" durumlarda mümkün olduğunu belirten Can, bu nedenle yokluk kararı verilmesine de karşı çıktı. Can bu görüşüne Anayasa Mahkemesi'nin geçen Şubat ayında yayınlanan referanduma sunulan anayasa değişikliğine ilişkin kararını dayanak gösterdi. Bu kararda Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini esas bakımından denetleyemeyeceği belirtiliyordu. Kararda ayrıca yokluğa ancak yetkili organların iradesinin bulunmadığı durumlarda hükmedilebileceği ifade ediliyordu.

KAPATMA DAVASINA IŞIK TUTACAK

Türbana yönelik Anayasa değişikliği, Yargıtay Başsavcılığı tarafından AKP hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline" geldiği iddiasıyla açılan kapatma davasının da en önemli delilleri arasında sayılıyor. Yüksek Mahkeme'nin bu davada yapacağı tespitler ve vereceği karar kapatma davasına da büyük ölçüde ışık tutacak.

TOPTAN, "RAPORTÖR GÖREVİNİ YAPTI"

Reklam
Reklam