"Türban sorunu çözülecek"

ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri kendisiyle kavgalı, ülkesiyle kavgalı, vatandaşıyla kavgalı, gerilimden medet ummanın gayreti içinde olabilir, ama biz o birileriyle aynı kulvarda olmayacağız" dedi.

Erdoğan, "Bizim ısrarla vurguladığımı basit bir gerçeği var bu ülkenin. Sorunlar birbiriyle iç içedir ve birbiriyle doğrudan ilişkilidir. Bir alandaki sorunu çözdüğünüz zaman, o sorunun çok uzağında duran sorunu çözmüş olursunuz. Sadece örnek olarak söylüyorum. Diğer sorun alanlarına da bunu uyarlamak mümkündür. Türkiye'nin özelleştirme sorunuyla özgürlük sorunu birbiriyle doğrudan alakalıdır. Özgürlüğe kuşkuyla bakanlar, üretime de sermayenin tabana yayılmasına da demokrasiye de kuşkuyla bakanlardır. Ve böyle bakıyorlar. Halka kuşkuyla bakanlar, açıkça söylemeye cesaret etmeseler de demokrasiyi hukuku halktan esirgemek gerektiğini söylüyorlar. Açık konuşmadıkları için devleti devletçilikle karıştırıyorlar. İmtiyazların devamını istiyorlar aslında. Bu kurumların içinde ciddi imtiyaz alanları var. Bu imtiyazı bu özelleştirme süreci gerçekleşirse yapamayacakları için vaveylayı koparıyorlar. Olay budur. Bu geçmişte de böyle oldu" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

AK Parti Grubu'nun haftalık toplantısında konuşan Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin kendi istikametinde kendi dinamikleriyle, kendi imkanlarıyla ve yapısal dokusunu geliştirerek, ekonomisini büyüterek, demokrasisini tartışmalardan uzak tutmak zorunda olduğunu belirterek, bu anlamda AK Parti olarak ortaya koydukları uzlaşma kültürünün etkili olacağına işaret etti. "Bu anlamda AK Parti iktidarının, AK Parti siyasetinin Türkiye'ye kazandırdığı uzlaşma, diyalog ve mutabakat kültürü inanıyorum ki bundan sonraki süreçte de siyaset kültürümüzün en belirgin hale gelecektir. Milletimizin bize verdiği istikamet bu milletin hamurunu siyaset kültürünün de özünü oluşturmaktadır" diyen Erdoğan, "Çatışma alanlarında değil uzlaşma alanlarında yapacağımızı vadettik. Yola çıktığımız günden bu yana da bu çizgide yürüdük. Biz biliyoruz ki siyaseti milletle devlet arasındaki ilişkilerde bir çatışma alanına dönüştürenleri milletimiz affetmez, gördük ki affetmedi. Kendi nam ve hesabına siyaset yapanları da affetmedi. Merkez ve çevre, metropol ve taşra, millet ve devlet arasında gerilim kurgulayanlar, siyaset dizayn edenlerin bu milletin köküyle ilgisi olmadığı görülmüştür. Bilelim ve onlar da bilsinler ki bundan önce olduğu gibi bundan sonra da müşterek adlı toplumsal vicdanı en üst düzeyde sorumluluğu hareket geçirerek çözmek kararlılığındayız. Halının altına süpürülmüş dondurulmuş, ertelenmiş sorunlar büyüyerek, önyargılarla beslenerek karşınıza çıkıyor. Bugün de toplumun gündeminde medyanın gündeminde aydınların gündeminde siyasetin gündeminde söyle sorunlar var" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU Bazı sorunların hiç birbiriyle ilgisi yokmuş gibi göründüğünü kaydeden Erdoğan, özelleştirmeyi örnek gösterdi. Özelleştirmenin, Üniversitelerdeki başörtüsü sorununun bunlardan biri olduğunu belirten Erdoğan, bu sorunların bütün sıcaklığıyla yaşandığına dikkat çekerek, "Bunları görmemelikten gelemeyiz" dedi.
Bir annenin Erzurum Üniversitesi'nden mezun olan kızının mezuniyet törenine başörtülü olduğu için alınmadığını, hakarete uğradığını hatırlatan AK Parti Lideri ve Başbakan Erdoğan, bunun hiçbir sağduyulu insan tarafından kabul edilemeyeceğini ve kabul edilmediğini söyledi. Erdoğan konuşmasında, "Nitekim bu milletin hiçbir sağduyulu ferdi bu olayı tasvip etmedi ve bu olayda tasvip görmedi göremezdi de. Bu kadar insafsızca bir uygulamanın bu millete mensup olan bir insanın hayal gücüne sığması beklenemez. Her zaman söylediğimiz özellikle ulusal mutabakat diye ifade ettiğim özgüvenle adaletle hakkaniyet duygusuna inanarak, halkın ve bu ülkenin çocukları önündeki sorunları aşacağız, milletin vicdanını rahatlatacağız" ifadelerine yer verdi.
"Bizim ısrarla vurguladığımı basit bir gerçeği var bu ülkenin. Sorunlar birbiriyle iç içedir ve birbiriyle doğrudan ilişkilidir. Bir alandaki sorunu çözdüğünüz zaman o sorunun çok uzağında duran sorunu çözmüş olursunuz" diyen Erdoğan, özgürlük ve özelleştirme sorunun ve çözümünü birbiriyle çok yakın ilişkide olduğunu ifade etti. "Sadece örnek olarak söylüyorum. Diğer sorun alanlarına da bunu uyarlamak mümkündür. Türkiye'nin özelleştirme sorunuyla özgürlük sorunu birbiriyle doğrudan alakalıdır" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Özgürlüğe kuşkuyla bakanlar, üretime de sermayenin tabana yayılmasına da demokrasiye de kuşkuyla bakanlardır. Ve böyle bakıyorlar. Halka kuşkuyla bakanlar açıkça söylemeye cesaret etmeseler de demokrasiyi hukuku halktan esirgemek gerektiğini söylüyorlar. Açık konuşmadıkları için devleti devletçilikle karıştırıyorlar. İmtiyazların devamını istiyorlar aslında. Bu kurumların içinde ciddi imtiyaz alanları var. Bu imtiyazı bu özelleştirme süreci gerçekleşirse bu yapacakları için vaveylayı koparıyorlar. Olay budur. Bu geçmişte de böyle oldu" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

"CHP'DE BU TEZGAHIN İÇİNDE" Erdoğan açıklamalarında, CHP'nin de bu tezgahın içinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Şu anda buna muhalefet partisi de düşüyor. Ama muhalefet partisi hep bu tezgahın içinde dokundu veya bu tezgahı çalıştıranlardır. Hiçbir zaman devletçiliği elden bırakmadılar ki. Ama artık dünyanın gündeminde devletçilik yok. Serbest piyasa ekonomisinde devletçilik yok. Bu devletçilik anlayışını hala sürdürmenin gayreti içindeler. Çünkü imtiyaz alanlarıyla kendilerine siyasi rant temin etmenin gayreti içindeler. Fakat bilmiyorlar ki bunu böyle yapmak suretiyle siyasi rant elde etmek mümkün değil. Elde etmiş olabilselerdi millet bunları iktidara taşırdı. Taşımadı. Bundan sonra da taşımayacak. Niye? Bunun olumlu neticesi yok da ondan. Komünist rejimler niye ayakta duramadı? Bunun için. Hepsi süratle dünyaya açıldılar. Doğrudan yabancı sermayenin mücadelesini verdiler, veriyorlar. Başta Rusya Federasyonu."
Halkın imtiyaz istemediğini kaydeden Erdoğan, "Şu anda halkımız bizim imtiyaz istemiyor, halkımız bizim adalet istiyor. Kimsi 'Şu alanlarda halka adalet veririz şu alanlarda vermeyiz' diyemez. Öte yandan, hukuk demokrasi ve özgürlüklerin ekonomik büyümeyi nasıl beslediğini dış politikaya nasıl ivme kazandırdığını toplumsal barışa nasıl katkı sağladığını bütün Türkiye gördü. Türkiye küçük meseleleri büyüterek zaman ve enerji kaybetmeseydi vatandaşa güven esasında hem vatandaşlığı hem vatandaşı güçlendirseydi, daha ileride olacaktı. Ne özelleştirmeyi ne de çocuklarımızın vatandaşlık haklarını 'verelim mi vermeyelim mi?' bunları konuşmayacak bu sorunları aşmış olacaktı" değerlendirmesini yaptı.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin kimliğini hiçbir zaman yere düşürmeyeceklerini kaydeden Erdoğan, "Birileri kendiyle kavgalı, ülkesiyle kavgayı, vatandaşıyla kavgalı, özellikle gerilimden medet ummanın gayreti içinde olabilir ancak biz o birileriyle aynı kulvarda olmayacağız" diye konuştu.