ANKARA (ANKA) – Türban konusundaki yoğun tartışmalar Ankara'daki görevli AB diplomatlarınca çok yakından izleniyor. Türban serbestliğinin üniversite ile sınırlı kalması halinde "ciddi bir kriz" yaşanmayacağını düşünen diplomatlar, cumhurbaşkanlığı seçim sorununu örnek gösteriyor.
Bir AB Büyükelçisi "Hükümetin üniversite ile sınırlandırılması konusunda samimi olduğuna inanıyorum" derken "iyimser" olduğunu söyleyen üst düzey bir diplomat da "geniş bir uzlaşı iyi olur. Şu anda sadece kısmi bir uzlaşı var" dedi.
-"TÜRBAN TÜRKİYE'NİN İÇ SORUNU"
Ankara'daki diplomatik çevrelerde AB'nin türban sorununa ilişkin genel yaklaşımına dikkat çekilirken "AB, türbanın Türkiye'nin iç sorunu olduğunu, Türkiye tarafından ve demokratik yollardan çözümlenmesi gerektiğini söylüyor" deniliyor.
-"BÜYÜKANIT'IN SÖZLERİ İLGİNÇ"
Askerlerin "türban" konusunda görüş bildirip bildirmeyeceğini merakla bekleyen AB çevreleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, ordunun görüşlerini bir kez daha açıkça vurgulamaktan veya "uyarı" yapmaktan kaçınarak "Askerin düşüncesini bilmeyen yok. Bir şey söylememiz malumu ilandan öteye gitmez" demesi ise "ilginç" bulundu.
"Kişisel" görüşlerini dile getiren diplomatlar da, türban sorunu konusunda genellikle "iyimser" bir yaklaşım sergiliyor. Bir AB Büyükelçisi, ANKA'ya yaptığı açıklamada, "Benim kişisel görüş, hükümetin türban serbestliğinin üniversite ile sınırlı kalması konusunda samimi olduğu yönünde" dedi.
Hükümetin seçmenlere verdiği sözünü yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Büyükelçi, "Bazı çevrelerde, işlerin çok daha ileriye gideceğine ilişkin yaygın bir endişe olduğunu biliyorum ancak ben iyimserim" şeklinde konuştu.
Buna karşın, türban sorununun, Türkiye'deki reform sürecini durdurmaması gerektiğini vurgulayan büyükelçi, AB çevrelerinde "hükümetin türban sorununu çözdükten sonra 301. madde sorununun çözümü için daha çok çaba göstereceği düşünülüyor" ifadesini kullandı.
-"DEMOKRATİK YOLLARDAN ÇÖZÜM, GENİŞ UZLAŞIYI DA İÇERİYOR"
Üst düzey bir AB diplomatı da, türban sorununun "demokratik yollardan" çözümlenmesi gerektiğini belirterek "Ve demokratik yollardan çözüm, geniş uzlaşıyı da içeriyor" dedi. "Şu anda sadece kısmi bir uzlaşı" bulunduğunu ifade eden diplomat, "Eğer halkın yarısı karşı ise, sosyal gerilimler olur, siyasi durumu etkilenir ve bunun sonucunda ekonomi de zarar görür" diye konuştu.
Buna karşın, Türk toplumunun ulaştığı gelişme düzeyi nedeniyle "sağ duyu" içerisinde hareket edeceği ve "ciddi bir kriz" yaşanmayacağı inancını vurgulayan diplomat, Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasındaki gerilimler ve kullanılan söylemlerine rağmen "ciddi bir kriz olmadığını", Abdullah Gül'ün görevini normal bir biçimde sürdürdüğünü söyledi.
-"ÇENE ALTINDAN AVRUPA'DA DA KULLANILIRDI, TÜRBAN SİYASİ SEMBOL"
Öte yandan, AB çevrelerinde "Çene altından bağlanan başörtüsü"ne izin verileceği açıklamaları da konuşuluyor. Bir diplomat da, tarif edilen "geleneksel" başörtüsünün benzerlerinin Güney Avrupa'da önceki kuşak kadınlarınca da kullanıldığına dikkat çekerken türban için "1980'dan beri siyasi sembol" değerlendirmesinde bulundu.