LONDRA (ANKA) – Türkiye'de türban sorunu, The Independent gazetesinde yayınlanan bir yazıda değerlendirildi. Gazetenin yazarı Mary Dejevsky, İstanbul'da eskiye oranla daha çok genç kadının türban kullandığı ve sokaklarda daha az kadın göründüğü izlenimini edindiğini belirtti.
"Türkiye'nin başı açık kadınları, türban konusunu tehlikeli olarak görmekte hakkılar" diyen Dejevsky, "İdeal olan Türkiye'nin, laikliğin yasa ile uygulatıldığı bir toplum olmaktan çıkıp eşit haklar ve türbanların rahatça yan yana yaşadığı çoğulcu bir topluma dönüşmesidir" yorumunu yaptı.
Geçen hafta İstanbul'u ziyaret ettiğini anlatan Dejevsky, yabancı mağazalara dikkat çekerek kentin daha enternasyonal hale geldiğini kaydetti. Buna karşın, sokak yaşamında beklenmeyen bazı değişikliklerin meydana geldiğini belirten yazar, şu görüşleri dile getirdi:
"Benim izlenimim -ki dediğim gibi bu ancak ara sıra ziyaret edenin gözüne ilişenlerdir– daha çok sayda genç kadının türban kullandığıdır. Bunlar, kırsaldan gelen yaşlıca kadınlar değil, aksine giysilere uyumlu frapan başörtüleri kullanan genç ve şık kentli kadınlardı."
Independent yazarı, sokaklarda daha az kadın göründüğü izlenimi de edindiğini belirtikten sonra, "İzlenimler düzeysel. Belki yanılıyorum" diyerek "İstanbul, Türkiye'nin en ‘Avrupalı' kenti olduğuna göre bu, kaygılandırıcı olmalı mıdır?" sorusunu da sordu.
Belki Türkiye'nin geçmişini aradığını ve Brüksel tarafından reddedilmiş hissederek Avrupa'dan geri çekilme çabasının içine girmiş olabileceğini belirten Dejevsky, İstanbul'da gördüğü değişikliklerin doğrudan AKP veya eşi türbanlı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olarak seçilmesine bağlantılı olduğunu pek sanmadığı da kaydetti.
Türkiye'deki kadın gruplarının, türban yasağının kaldırılmasının, tırmandığını düşündükleri İslamlaşmayı güçlendirmesinden korktuklarını ifade eden yazar, mevcut yasağın, "çok kalifiye" türbanlı kadınların yüksek eğitime erişimini engellendiği savına da yer verdi.
Mary Dejevsky, laikliğin, Türkiye'nin AB'deki dostlarınca üyeliği savunmak için kullanan argümanlarından biri olduğuna dikkat çektikten sonra AİMH'nin türbana ilişkin kararını da anımsattı. Dejevsky, şu yorumu yaptı:
"Türkiye'nin başı açık kadınları, türban konusunu tehlikeli olarak görmekte haklılar. İstanbul sokaklarına bakarken türbanın ve kadınların itaat etmesi konusunun birbirine bağlı olduğuna inanmak kolaydı. İdeal olan, Türkiye'nin, laikliğin yasa ile uygulatıldığı bir toplum olmaktan çıkıp eşit haklar ve türbanların rahatça yan yana yaşadığı çoğulcu bir toplum dönüşmesidir" yorumunu yaptı.