NEW YORK (ANKA) – Merkez Bankası’nın açıkladığı yeni önlemlere ilişkin tartışmalar sürüyor. Wall Street Journal gazetesi, Merkez Bankası’nın geçen hafta bankalara uyguladığı faizleri fiilen bir kat artırmasının banka karlarını vuracağını belirtirken bankacı ve uzmanların, “Türkiye’nin bankaları, karanlık bir koridora girdi”, “büyük bankaların üçüncü çeyrek karında en az iki haneli düşüşler olacak”, “Politika değişikliğinden en zararlı çıkan bankalardır” gibi görüşlerine dikkat çekti.
ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal, “Türkiye’nin Attığı Adımların Banka Karlarını Vurması Bekleniyor” başlığı ile yayımladığı haberde “Türkiye’de banka kredilerini azaltmaya odaklanan para politikası ile düşen tüketim talebi, marjinleri eritirken rekor karları elde etmiş olan, sıkı düzenlemelere tabii bankaların talihi muhtemelen değişecek” yorumunu yaptı.
Merkez Bankası’nın geçen hafta bankalara uyguladığı faiz oranları fiilen bir kat arttırdığını, ekonomistlerin de, bunun banka karlarına vurması ve Türk ekonomisine güç veren tüketici harcamalarını daha çok baskılamasının beklendiğini kaydeden gazete, Morgan Stanley’in Türkiye Baş İktisatçısı Tevfik Aksoy’un bir araştırma notunda “Türkiye’nin bankaları karanlık bir koridora giriyor” dediğini aktardı.
-“BÜYÜK BANKALARIN KARLARINDA EN AZ İKİ HANELİ DÜŞÜŞ BEKLENİYOR”-
Tevfik Aksoy ayrıca, Türk bankalarının gelecek yıldaki kazançlarının olacağından yüzde 10-20 fazla tahmin edildiğini belirtirken de “birçok risk sürüyor” ifadesini de kullandı.
WSJ, “Türk bankalarının tümü hemen vurulmayacak. Devlet bankaları Halkbank ve Vakıfbank, üçüncü çeyrekte geçen yılın eş dönemine göre, sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 41 oranında kar artışlarını sağladı” derken, “Ancak analistler, Türkiye’nin daha büyük, borsada işlem gören bankalarının üçüncü çeyrek karlarında en az iki haneli düşüşleri görüyor. Gelecek yıla ilişkin tahminleri aşağı çektiler” diye yazdı.
Haberde Bank of America Merrill Lynch, geçen hafta, “artan karmaşıklık” ve Merkez Bankası’ndan “karışık mesajları” gerekçe göstererek Türk bankalarının notlarını indirdiğine dikkat çekildikten sonra J.P. Morgan ve Morgan Stanley’in de, Türkiye’deki bankalara ilişkin tavsiyelerinde olumsuz yönde bazı değişiklikler yaptıkları da kaydedildi.
-“KAYGILAR, MERKEZ’İN 26 EKİM ADIMLARINA ODAKLANIYOR”-
Yatırımcıların kaygılarının, Merkez Bankası’nın lirayı korumak ve krediyi yavaşlatmak amacıyla 26 Ekim’de attığı adımlara odaklandığı belirtilirken “yatırımcılar, kazançlara etkisinden endişe duyarken Bankalara yönelik yeni borçlanma faiz oranı, Ekim 2008’den beri Türk finansal hisselerinin en büyük satışını tetikledi” denildi.
WSJ, Oyak Menkul Değerlerin araştırma notasında “Bu politika değişikliğinden en çok kayba uğrayanlar kesinlikle bankalardır” değerlendirmesine yer verdiği haberde nottaki “Kredide daha yavaş bir büyüme ve daha düşük karları bekliyoruz, yeni önlemler her şey değişti” ifadelerini de aktardı.
-“ORTA SINIF TÜRKLERİN 4-5 KREDİ KARTI VAR”
Merkez Bankası’nın, kredideki büyümeyi yavaşlatmak amacıyla geçen yılın Kasım ayından bu yana zorunlu karşılıkları oranlarını beş defa arttırdığını, Bakanların da, “sorumsuzca” kredi verdikleri gerekçesiyle kamuoyu önünde bankaları “azarladıkları”nı yazan gazete, şöyle devam etti:
“Bankacılık düzenleyicisine göre, tüketici kredileri, geçen yıl yüzde 40 büyüdü. Finans sektörü bülteni Nilson Report, Cuma günü, Avrupa’nın, kredi kartı veren başlıca 10 bankasından üçünün Türk olduğunu bildirdi.
Ülke çapında tırmanan tüketici harcamalarının işaretleri gözler önüne seriliyor. Büyük billboardlar, konut ve arabalar, düğünler ve tatiller için tercihli kredi oranları reklamını yapıyor. Orta sınıf Türklerin dört veya beş kredi kartı olması nadir değil.”
Buna karşın gazete, “Ankara’nın kredideki artışı yüzde 25’le sınırlandırma çabaları sonuç vermezken bu büyüme, yüke dönüştü” dediği haberinde son verilere göre, kredinin Ekim üçüncü haftasında yüzde 38 arttığına dikkat çektikten sonra şunları da yazdı:
“Devam eden büyüme, Türkiye’nin kilit yapısal zayıflıklarına ilişkin kaygıları körükledi. Şişen cari işlemler açığının bu yılda gayri safi yurt için hasılanın yüzde 9’u aşacağı tahmin ediliyor.”