Yener Dönmez'e göre 2007 seçimleri öncesi Mersin'de benzeri görülen ve altından Ergenekon çıkan benzer provokasyonun 'yenisi' planlanıyor dedi.
**KAN DONDURAN PLAN SAHNEYE KONACAK**
Önümüzdeki günlerde büyük provakasyonların olabileceğini belirten Yener Dönmez, "PKK başta üstteki yöneticileri olmak üzere ateistlerden oluşan bir örgüt ancak güneydoğu halkı tam tersine dindar. Bu yüzden dindar muhafazakar kesimi yanına alabilmek için din inanç içerikli faaliyetler yapmaya başladılar. BDP ve PKK eylemlerini din ve kutsallar üzerinden ortak bir şekilde yürütecek gibi gözüküyor. Mersin'de yapılan bayrak provokasyonu gibi eylemler bu dönemde de beklenebilir" dedi. Dönmez'e göre önümüzdeki günlerde, “bayrak provokasyonları” bekleniyor. Güneydoğu'da küçük bir ilçede, Türk bayrağı indirilecek, ayaklar altına alınacak, belki yakılacak ve yerine PKK bayrağı çekilecek.
**İşte Dönmez'in çarpıcı iddiası:**
Amerikan Büyükelçisi Francis J. Ricciardone’nin CHP ile yakın teması dikkatinizi çekiyor mu?
Ankara’da herkes Riccardione’nin CHP’lilerle sessiz sedasız gerçekleştirdiği görüşmeleri konuşuyor.
İzmir Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk baskınından sonra Belediye’yi ziyaret edenlerden biriydi büyükelçi.
Yanlış anlaşılmalar umurunda değildi Büyükelçinin belli ki...
CHP temaslarının bizim ilgimizi çeken kısmı ise “enformasyon” yüklü olması. Üstelik bu enformasyon Wikileaks Belgeleri’ndeki gibi CHP’lilerden ABD Elçisi’ne değil.
Bu kez tersi yönde.
ABD Elçisi’nin seçim öncesi AK Parti’yi zora sokacak “kıymetli enformasyon” kategorisindeki bilgileri CHP’lilere verdiğini öğreniyoruz.
Artık herkes kabul etmeli ki; Başbakan ve AK Parti, hedef...
Üstelik aynı anda pek çok kesimin...
PKK, Vesayet Rejimi ve Uluslararası güçlerin...
Duyduklarıma ve tabloya bakınca “Ne kadar koruma önlemi alınsa az” diyorum.
PKK’ya yönelik “noktasal” operasyonlar yapılıyor.
Son dönemde 30 PKK’lı öldürüldü.
Ancak örgütün hedefi ordu değil Erdoğan...
Bu ilginç bir durum.
PKK, bir maşa halinde Başbakan Erdoğan’a ve AK Parti’ye yönelik hedeflemelere başladı.
Üstelik bu hedeflemelerde BDP’nin kazancının olup olmayacağının da çok önemi yok.
Derin PKK ve içerideki Derin Yapı, Erdoğan’a yönelik işbirliği halinde.
Organizasyon ise bir İsrail yapımı...
Kastamonu saldırısı sonrası, kamuoyundan yükselen tepki üzerine PKK, hedefin Erdoğan değil polis olduğunu söyledi.
Sanki Türkiye’de PKK’nın hedef alacağı başka polis kalmamış, Erdoğan’ın konvoyundaki eskort polisler hedef alınmış gibi.
Polisin de hedef olduğu doğrudur.
Çünkü polis PKK’yı “beyninden” vuruyor.
Yani KCK’dan...
Ama polis ancak Erdoğan’ın yanında bir hedeftir.
Asıl hedefin Erdoğan olduğu açık.
Saldırıdan sonra PKK’nın Hakkâri’de düzenlediği mitingde açılan büyük posterlerdeki her şeyin itirafıydı: “Katil Erdoğan, Kastamonu eylemine selam olsun”...
Hedefin Erdoğan olduğunu bundan daha iyi ne anlatabilir ki...
Başbakan Erdoğan’ın ortadan kaldırılmak istendiğinde şüphe yok.
Bunun için elbette ki bir taşeron kullanılacak.
Menderes bir şeyler yaptı asıldı ve ortadan kaldırıldı.
Erbakan’ı diri diri toprağa gömüp, üzerine nasıl beton döktüklerini bir hatırlayın...
Ellerine fırsat geçse Erdoğan’ı affetmezler...
Emin olun...
Mesele bu fırsatı vermemekte.
Yok etme operasyonu hem Erdoğan’ın şahsına hem de partisine ve fikirlerine yönelik...
**Açık yazıyorum:**
Önümüzdeki günlerde, “bayrak provokasyonları” bekleniyor.
**Güneydoğu’da küçük bir ilçede, Türk bayrağı indirilecek, ayaklar altına alınacak, belki yakılacak ve yerine
PKK bayrağı çekilecek...**
Bu provokasyonun benzerini Mersin’de görmüştük 2007 seçimleri öncesi.
Altından Ergenekon çıkmıştı.
ABD elçisinin CHP’ye lojistik desteğinden PKK’nın Erdoğan’ın varlığını ortadan kaldırma hedefine kadar, seçim boyunca ateş gibi günler yaşayacağız.
PKK’nın saldırısına da, CHP’nin açıkladığı-açıklayacağı belgelere de “yerel” düzeyde bakarsak, oyunu anlayamayız.
Çünkü Erdoğan artık pek çok güç için uluslararası problem...
Türkiye içindeki operasyonlar gözümüzdeki perdeyi açtı.
Şimdi uluslararası boyuttaki operasyonlara gözümüzü açma vakti.