Yusuf BAŞTUĞ/ADANA, 2 uzman, yaklaşık 1 yıl boyunca Doğu Akdeniz'de yaşayan dil balıklarında parazit taraması yaptı. Binin üzerinde dil balığında araştırma yapan öğretim görevlileri, 'balık kenesi' olarak başka ülkelerde görülen ancak Türkiye'de henüz bildirimi yapılmayan 'Caligus Bricaudatus' ve 'Caligus Apodus' adlı parazitlerin Doğu Akdeniz'de de görüldüğünü ortaya çıkardı. Araştırmayı derinleştiren öğretim görevlileri, daha önce görmedikleri yeni bir parazit türünü de incelemeye aldı. Mikroskobik ortamda bu parazit türünün anatomik yapısını inceleyen Uzman Dr. İbrahim Demirkale ve Dr. Argun Akif Özak, bunun daha önce dünyada hiç görülmeyen bir parazit olduğunu belirledi. Saptadıkları türe, dil balığının Latince isminden esinlenerek 'Caligus Solea' adını veren öğretim görevlileri, yaptıkları çalışmayı uluslararası bilim dergilerinde de yayınlayarak dünyaya duyurdu.
'DÜNYADA İLK'
Araştırmalarında daha önce dünyada bilinen ancak Türkiye'de bildirimi yapılmayan 2 parazit türünü ortaya koyduklarını anlatan Uzman Dr. İbrahim Demirkale, bugüne dek literatüre hiç girmeyen yeni bir parazit türü keşfettikleri için de mutlu olduklarını kaydetti. Keşfettikleri yeni türün balıklar kadar insan ve çevre sağlığını da etkilediğini vurgulayan Uzman Dr. Demirkale, şöyle konuştu:
"Bulduğumuz parazit türü, daha önce görülen parazit türüyle aynı familyaya sahip. Dil balıkları üzerinde diğer parazitlere oranla daha fazla görülüyor. İlerleyen aşamalarda, yetiştiricilik çalışmalarında sıkıntı yaratabilecek bir tür. Dil balığının derisi ve solungaçları gibi yerlerine yerleşerek ölüme neden olabilen enfeksiyonlara açıyor. Bu parazitle mücadelede bazı kimyasallar kullanılmakta ama bunlar balıklardan insanlara geçişi söz konusu. Toksik maddeler olduğu için çevre açısından da önem taşıyor. Bu parazit balıklar kadar insan ve çevre sağlığına da etki ediyor. Mücadele için yeni bir çalışma planlıyoruz. Etkisi daha az bir kimyasal madde ile parazitlere etkisini araştırıyoruz."
DOĞA VE TARİH MÜZESİ İSTEDİ
Türkiye'de keşfedilen yeni parazit türlerinin bilimsel araştırmalar için depolanmak veya saklanmak üzere İngiltere veya ABD'deki 'Doğa ve Tarih Müzesi'ne gönderildiğini de anımsatan Dr. İbrahim Demirkale, "Türkiye'deki keşfedilen türler böyle yerlere gönderiliyor. Çünkü eğer gönderilmezse yaptığınız çalışmanın çok bir önemi de kalmıyor gibi. Türkiye'de böyle bir müze kurulması çok önem taşıyor. En azından kendi çalışmalarımızı bu tür müzelerde korur ve bilimsel çalışmalar için daha iyi değerlendiririz" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz