"türk Ceza Adalet Sisteminin Etkinliğinin Geliştirilmesi Ortak Projesi"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye’nin bugün demokrasisinin standardını geliştirmek için insan haklarını güçlendirmek için evrensel standartları daha da güçlü şekilde egemen kılmak için önemli bir gayret ve mücadele içerisinde olduğunu belirterek, “Ama bu mücadeleyi sabote eden terör örgütü ve bir miktar buna destek çıkan unsunlar var. Bunlar bu süreci sabote etmeye, engellemeye gayret ediyorlar” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, JW Marriott Otel’de gerçekleştirilen “Türk Ceza Adalet Sisteminin Etkinliğinin Geliştirilmesi Ortak Projesi”nin açılış törenine katıldı. Açılış töreninde bir konuşma yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye’nin AİHM’den aldığı kararların tamamının masaya yatırıldığını ve alınan kararların ortadan nasıl kaldırılacağı yönünde bir rapor hazırlandığını söyledi. Hazırlanan rapor doğrultusunda AİHM’den alınan ihlal kararlarının yenilenmemesi ve yeni ihlaller çıkmaması adına, çıkmış ihlallerin sonuçlarını ortadan kaldırmak adına çalışmalar yaptıklarını belirten Ergin, bu çalışmaların dördüncü yargı paketi adı altında TBMM’nin tatile girmeden önce Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü ifade etti. Bakanlar Kurulu’nun hazırlanan paket kapsamında birkaç ekleme yaparak yeniden çalışma yapılmasını istediğinin altını çizen Ergin, çalışmaların bitmek üzere olduğunu ve çalışmaların tamamlandığında Bakanlar Kurulu’nda tekrar görüşülüp yasalaşmak üzere parlamentoya geleceğine inandığını belirtti.

“AVRUPA KONSEYİ VE AB’Yİ TÜRKİYE’NİN TERÖRLE MÜCADELESİNE KATKI VERMEYE DAVET EDİYORUM”

Türkiye’nin 2002’den 2012 yılına kadar adalet sisteminde yaptığı değişikliklere de dikkat çeken Ergin, konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye bu çalışmaları bir yandan terör saldırıları altında ve terörle mücadele ederken, diğer yandan da demokrasisini güçlendirip kesintisiz olarak geleceğe doğru güven veren bir yürüyüşle gidebilmesi için yaptığı çalışmalarla birlikte yürütüyor. Bunun altını çiziyorum. Bir yandan hergün maruz kaldığınız terör saldırıları, insanlar hayatını kaybediyor, diğer yandan insan haklarının geliştirilmesi hakların güçlendirilmesi noktasında taleplerin karşılanmaları… Özgürlük ve güvenlik denklemi tarihin eski dönemlerinden beri hep tartışma konusu ola gelmiştir. Burada optimum noktayı yakalamak zorundayız. En temel insan hakkı yaşama hakkıdır. İnsanın yaşama hakkına kast edildiği bir zeminde bu hakların geliştirilmeleri çalışmalarının ne kadar zor şartlarda yürütüleceğini takdirlerinize sunuyorum. Türkiye bugün demokrasisinin standardını geliştirmek için insan haklarını güçlendirmek için evrensel standartları daha da güçlü şekilde egemen kılmak için önemli bir gayret ve mücadele içerisindedir. Ama bu mücadeleyi sabote eden terör örgütü ve bir miktar buna destek çıkan unsunlar bu süreci sabote etmeye, engellemeye gayret ediyorlar. Ben gerek Avrupa Konseyi’nin gerekse Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilişkilerinde yaklaşımları için teşekkür ediyorum. Türkiye’de insan hakları ve demokrasinin gelişimi konusunda gayretleri sabote etmeye çalışan insanların yaşam haklarına saldıran terörle mücadele konusunda da hem Avrupa Konseyi’nin hem de dünyadaki etkin unsurların Türkiye’nin bu mücadelesine katkı vermesinde daha etkin bir rol oynamaya da onları davet ediyorum.”

“TÜRKİYE HAK ETMEDİĞİ MUAMELELERLE KARŞILAŞIYOR”

Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde hak etmediği muamelelerle karşılaştığı yönünde sitemde bulunan Bakan Ergin, “Bugüne kadar Avrupa Konseyi ve AB ile çok sayıda projelerimiz gerçekleşti ve gerçekleşmeye devam ediyor. Biz son birkaç yıl içerisinde 16 proje yaptık. Bunlar uygulandı ve bitti. 12 tanesi şuanda devam ediyor. Yeni projelerin açılışlarını yapıyoruz. Sürekli devam eden bir sürecin içerisindeyiz ve bizim bu mücadelemiz devam eder iken, maruz kaldığımız sıkıntılar gözetilerek bize diğer aday ülkelerden farklı muamele yapılmamasını da isteme hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Tarama süreci biteli çok oldu. 2006 yılında bu süreç tamamlandı ve aradan 6 yıl geçti. Adalet Bakanlığı’nın sorumlu olduğu 23. fasıl gayri resmi açılış kriterlerinin tamamına yakınını karşıladığımızı düşünüyorum. Eksiklilerimiz vardır. Ama; Yargı Reformu Strateji Belgesi de buna bağlı eylem programının hazırlanması en önemli açılış kriterlerinin başındaydı. Bu yapıldı, içerinin yüzde 70 hayata geçti, farklı alanlarda atmamız gereken adımlar atıldı. Ama buna rağmen tarama süreci biteli 6 yıl olmasına rağmen henüz bize tarama sonu raporu tebliğ edilmedi. Türkiye’den bu tarama süreci sonunda şu adımları atmanız, şu reformları yapmanız gerekiyor diye resmi talep namedir o… Ama biz bugüne kadar bunu görmedik. Hep ifade ediyorum, gayri resmi açılış kriterleri diye atıfta buluyorum. Türkiye bunu hak etmiyor. Bir şeyler yapıyoruz. Bu anlamda temaslarımız ortaya konulan, çalışma gruplarının oluşturduğu neticeleri hayata geçirmek için önemli çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin zor şartlarda bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan demokrasisinin kalıcı ve ayaklarının yere sağlam basarak geleceğe yürümesini sağlayacak adımları atarken, altı sene geçmiş biz tarama sonu raporlarını elde edemiyoruz. Bütün bu bürokratik engellerin aşılması noktasında ikili görüşmelerimiz de biz defalarca bunları muhataplarımızla paylaştık. Kendi içlerinde bir takım zorluklar yaşadıklarını düşünüyorum. Ama, Türkiye bundan daha fazlasını hak ediyor ve daha fazla iyilerini hak ediyorum. Bunu da talep etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Açılış törenine, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert, Avrupa Konseyi Program Direktörü Verana Taylor, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Politikaları Geliştirme Daire Başkanı Jörg Polakiewicz, Proje Uzun Dönem Uzmanı Marcel Lemonde, Ceza İşleri Genel Müdürü Metin Kıratlı katıldı.

PROJENİN AMACI

Proje kapsamında ifade özgürlüğü, makul süre içerisinde adil yargılama hakkı, etkin soruşturma ve adli kolluk ile savcılık arasındaki ilişki gibi bir çok alanda ilerleme kaydedilmesine destek verilecek. Proje aktiviteleri sadece adli kurumlara değil İçişleri Bakanlığı bünyesindeki kolluk kuvvetleri, Adli Tıp Kurumu ve telekomünikasyon idaresine yönelik olarak da yürütülecek. Avrupa Konseyi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilecek proje kapsamında, 3,4 milyon avro tutarındaki AB desteğinden de faydalanılacak.

İhtiyaç analizi ve kapsamlı bir raporun hazırlanmasının ardından, hakim, savcı kolluk kuvvetleri, avukat, adli tıp uzmanı ve telekomünikasyon idaresi çalışanlarına yönelik çalışma ziyaretleri gerçekleştirilecek. Çalışma ziyaretlerinde iletişimin takibi, arama, el koyma, yakalama gözaltı, tutuklama, adli kontrol, yüksek teknoloji suçları, organize suç ve terör suçları, özel tahkikat yöntemleri, yolsuzluk ve bilirkişi raporlarının kullanımı konularına ağırlık verilecek.

Hukuki çerçevenin iyileştirilmesi amacıyla proje kapsamında yasa değişikliği taslakları hazırlanacak. Proje ayrıca Türk uzmanları için AB ülkelerinin kurumlarından eğitim dahil olmak üzere çeşitli eğitim etkinlikleri içerecek.