Türk edebiyatının ölümsüz ismi: Yakup Kadri

Şiirden makale ve denemeye, romandan tiyatro oyununa kadar pek çok edebiyat türünde eserler veren ve "Yaban" romanıyla hafızalara kazınan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun vefatının üzerinden 45 yıl geçti - Türk basın hayatında da iz bırakan Yakup Kadri, bir dönem Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığını da yürüttü

Türk edebiyatının ölümsüz isimlerinden, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığını da yürüten Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun vefatının üzerinden 45 yıl geçti.

Şiirden makale ve denemeye, romandan tiyatro oyununa kadar pek çok edebiyat türünde önemli eserler veren Karaosmanoğlu, Türk basın hayatında da iz bıraktı.

Kahire'de 27 Mart 1889'da doğan, öğreniminin bir bölümünü Manisa ve İzmir'de, bir bölümünü Mısır'da sürdüren Karaosmanoğlu, İstanbul'da hukuk eğitimi aldı.

İsviçre'de 1916-1919'da tüberküloz tedavisi gören ve İstanbul'a döndüğünde İkdam gazetesi yazarı olarak Milli Mücadele'yi destekleyen yazılar kaleme alan Karaosmanoğlu, bu yazılarından dolayı 1921'de Ankara hükümetinin çağrısı üzerine Anadolu'ya geçti.

Reklam
Reklam

Savaştan sonra Tedkik-i Mezalim Heyeti'nde görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya civarını dolaşan Karaosmanoğlu, Mardin (1923-1931) ve Manisa (1931-1934) milletvekilliği yaptı.

Karaosmanoğlu, milletvekilliği süresince Hakimiyet-i Milliye, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleriyle imtiyaz sahipliğini yaptığı Kadro dergisinde edebi ve siyasi yazılar kaleme aldı.

Yakup Kadri 1934'ün sonlarından itibaren Tiran, Prag (1935-1939), Lahey (1939-1940), Bern (1942-1949), Tahran (1949-1951) ve tekrar Bern (1951-1954) elçilik görevlerinde bulundu.

Türkiye'ye emekli olduğu 1955'te dönen Karaosmanoğlu, 1961'de Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili seçildi. 1962'de Atatürk ilkelerinden uzaklaştığını öne sürerek partisinden ayrılan, 1965'te siyasi hayata tamamen veda eden Karaosmanoğlu'nun son resmi görevi Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı oldu.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 13 Aralık 1974'te arkasında birçok edebiyat eseri bırakarak Ankara'da yaşama veda etti.

- Toplumun ve milletin malı olan sanatı benimsedi

Reklam
Reklam

Edebi hayatı, Fecr-i Ati'ye girmesiyle başlayan Yakup Kadri'nin yayımlanan ilk eseri "Nirvana" adlı piyes oldu. Daha çok eleştirileriyle tanınan Karaosmanoğlu'nun çeşitli yazıları Çığır, Dergah, Genç Kalemler, Güzel Sanatlar Mecmuası, Hayat, İctihad, İnci, Jale, Meydan, Muhit, Musavver Muhit, Musavver Eşref, Musavver Hale, Peyam-ı Edebi, Nevsal-i Milli, Resimli İstanbul, Rübab, Servet-i Fünun, Şebab, Şiir ve Tefekkür, Tercüman, Tercüman-ı Hakikat, Türk Yurdu, Varlık, Yeni İstanbul, Yeni Mecmua, Yeni Nesil gibi gazete ile dergilerde çıktı.

Edebi hayatının başlarında ferdiyetçi sanat anlayışına sahip olan Karaosmanoğlu, işgal yıllarından sonra bağımsız sanat davası yerine, bir toplumun ve milletin malı olan sanatı benimsedi. Karaosmanoğlu, bu düşüncenin sonucu olarak özellikle romanlarında Sultan Abdülmecid devrinden 1950'lerin Türkiye'sine kadar geçen yüzyıl içindeki tarihi olayları ve sosyal değişmeleri ele aldı.

Yakup Kadri'nin mensur şiir tarzı denemeleri başta olmak üzere eserlerinde, tasavvufi hikmetler, Kitab-ı Mukaddes'ten kıssalar, Yunus Emre, Fuzuli, Karacaoğlan gibi yerli şairlerin yanında Ibsen, Maeterlinck, Proust, Nietzsche, Bergson gibi Batılı yazar ve filozofların etkileri dikkati çekiyor.

Reklam
Reklam

- Eserleri

Yakup Kadri, mensur şiir türü örneklerini "Erenlerin Bağından" ve "Okun Ucundan" kitaplarında, denemelerini "Alp Dağlarından ve Miss Chalfrin'in Albümünden" eserinde topladı.

Karaosmanoğlu'nun 1922-1956'da yayımlanan 9 romanı ise "Bir Sürgün", "Hep O Şarkı", "Kiralık Konak", "Sodom ve Gomore", "Nur Baba", "Hüküm Gecesi", "Yaban", "Ankara" ve "Panorama"dır.

Yazar, iki döneme ayrılan hikayeciliğinin ilk döneminde kaleme aldığı "Bir Serencam" ve "Rahmet"te, Edebiyıt-ı Cedide anlayışını yansıtarak, ferdi ve ailevi konuları işledi.

Sanat anlayışında köklü bir değişime yol açan siyasi ve sosyal problemlerle hikayelerinin konularını değiştiren Karaosmanoğlu, ikinci dönemde toplum meselelerine yöneldi. Bu öyküleri "Milli Savaş Hikayeleri", "İzmir'den Bursa'ya" adlı eserlerde yayımlanan Yakup Kadri'nin kitaplarına girmeyen 20 hikayesi ise Niyazi Akı tarafından 1985'te "Hikayeler" adıyla basıldı.

Karaosmanoğlu, "Nirvana", "Veda", "Sağanak" ve "Mağara" adlı piyesler ile çocukluğundan başlayarak siyasi hayatının sonuna kadarki anılarını topladığı "Anamın Kitabı", "Gençlik ve Edebiyat Hatıraları", "Vatan Yolunda", "Politikada 45 Yıl" ve "Zoraki Diplomat" adlı 5 hatırat yazdı.

Reklam
Reklam