Türk ekonomisi dünyanın yükselen yıldızı

ANKARA (İHA) - Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Türkiye'nin tarım ürünü ihracatçısı ülke konumundan artık sanayi ürünü ihracatçısı bir ülke yolunda hızla ilerlediğini belirterek, "2002 yılında toplam sanayi ürünleri ihracatı 30 milyar dolar civarındaydı. 2006 yılında Türkiye 85 milyar 700 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2006 yılında ihracatının 67 milyar dolar'ı sanayi ürünü kalemleri oluşturdu" dedi.

Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, Türkiye'nin son yıllarda geleneksel ihraç pazarında önemli bir değişim yaşadığını hatırlatarak, ülkemizin artık sanayi ürünü ihraçatçısı ülkeler arasında hızla ilerleme gösterdiğini söyledi.Türkiye'nin 2002 yılında toplam sanayi ürünleri ihracatı 30 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatan Kayalar, Türkiye'nin 2006 yılı sonu itibariyle 85 milyar 700 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiğini bunun 67 milyar dolar'ının sanayi ürünün oluşturduğunu söyledi. Kayalar, Türkiye'nin artık tarım ürünü ihracatçısından sanayi ürünü ihracatçısı ülke haline gelmeye başladığını kaytetti. Türkiye'nin 2002-2006 dönemi dış ticeret gelişmelerini gazetemize değerlediren Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar, ülkemiz ekonmisinin 2002 yılı sonrası dönemde makro ekonomik ve politik istikrarın sağlanmasıyla birlikte hem GSMH hem de dış ticaret göstergeleri açısından hızlı bir büyüme ve yapısal dönüşüm sürecine girdiğini söyledi. Türkiye ekonomisinin 19 çeyrektir süren kesintisiz bir büyüme sürecine girdiğine işaret eden Kayalar, "Bu kapsamda, 2002 yılında yüzde 7.9, 2003 yılında yüzde 5.9 oranlarında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2004 yılında yüzde 9.9 gibi yüksek bir oranda büyüyerek son 40 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşmıştır. 2005 yılında büyüme oranı 2004 yılına göre biraz yavaşlamakla beraber GSMH artış hızı yüzde 7.6 gibi hedeflenenden çok daha yüksek bir oranda gerçekleşmiştir. Türkiye 2006 yıllında yüzde 5 düzeyinde bir büyüme oranı gerçekleştirmiştir" dedi.

Reklam
Reklam

"DÜNYANIN 21 BÜYÜK EKONOMİSİ İÇİNDEYİZ" 2002-2006 döneminde Türkiye ekonomisinin performansı dünya ekonomisi ile karşılaştıran Dış Ticaret Müsteşarı Kayalar, yılda ortalama yüzde 4,8 oranında büyüyen dünya ekonomisine karşılık Türkiye ekonomisi aynı dönemde ortalama yüzde 7,1 oranında büyüyerek daha iyi bir performans gösterdiğini bildirdi. Kayalar Türykiye'nin bu gelişmeler sonucunda yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu ve bu haliyle bugün dünyanın en büyük 21 ekonomisi içerisinde yerini aldığını vurguladı. Kayalar, Türkiye ekonomisinin son derece başarılı bir performans gösterdiği bu dönemde, dış ticaret politikaları, son yıllarda elde edilen makro ekonomik istikrar ile yüksek büyüme hızında ve ülkemiz ekonomisinin küresel ticaret sistemine rekabetçi bir düzlemde entegrasyonunda hayati bir rol oynadığını ifade etti. Tuncer Kayalar, Türkiye ekonomisi, geçirmekte olduğu olumlu yapısal değişimler sonucunda, Küresel Rekabet Endeksinde, 2005 yılına göre 12 sıra yükselerek 59'uncu sıraya yükseldiğine işaret etti.

Reklam
Reklam

"DIŞ TİCARETİMİZDE KATMA DEĞERİ YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNLER ÖNEMLİ YER TUTMAYA BAŞLADI" İhracatımızın 2002-2005 yılları arasında sırasıyla yüzde 15, yüzde 31, yüzde 33.7 ve yüzde 16,3 oranlarında artış gösterdiğini ifade eden Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar sözlerini şöyle sürdürdü: "2006 yılında ise ihracattaki büyüme eğilimi devam etmiş, yüzde 15.9 oranında artış ile 85.1 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2007 yılı için 95 milyar dolar olarak tayin edilmiş olan ihracat hedefimiz 100 milyar olarak revize edilmiştir. 2002-2005 döneminde nominal olarak dünya ticareti yıllık ortalama yüzde 17 oranında artarken Türkiye'nin aynı dönemde ihracatı yıllık ortalama yüzde 27 oranında artış göstermiştir. Bunun dışında en önemlisi son yıllarda ihracatımızın sektörel yapısında kapsamlı bir dönüşüm geçirdiği göze çarpıyor. Nitekim katma değeri yüksek teknoloji-yoğun ürünlerin ağırlıkta bulunduğu "makineler ve ulaşım araçları"nın ihracatımızdaki payı, 2002 yılında yüzde 23.9 oranındayken, 2005 yılında yüzde 29.4'e ve 2006 yılında yaklaşık 30.5'e yükselmiştir. Böylece, "makineler ve ulaşım araçları" ihracatı, 2004 yılından itibaren "tekstil ve konfeksiyon ürünleri"ni geçerek ihracatımızda en büyük kalem haline gelmiştir. "Makineler ve ulaşım araçları" içinde özellikle "otomotiv sanayii ürünleri"nin bu pay artışında rol oynadığı görülmektedir."
Türkiye'nin 2002 yılında toplam sanayi ürünleri ihracatı 30 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatan Kayalar, " 2006 yılı sonu itibariyle bu değer 67 milyar dolara ulaşmıştır. Sanayi ürünleri içerisinde toplam ihracattan aldıkları pay itibariyle ilk olarak göze çarpan sektörler hazır giyim, otomotiv ve demir-çelik olmaktadır. Söz konusu sektörlerin ihracatımız içindeki payları sırasıyla 2002 yılında yüzde 22,4, 8,8 ve 7,9 iken, 2006 yılında yüzde 14,3, 13,8 ve 8,5 olmuştur. Bu bağlamda, dünya ticaretinde yüksek paya sahip, ileri teknoloji ihtiva eden ve sermaye yoğun sektörlerin ihracatımız içindeki paylarının da hızla artmaya devam ettiği gözlenildi" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"STRATEJİK PLANLARLA YENİ PAZAR GİRİŞİMLERİ OLUŞTURDUK"
Türkiye'nin geleneksel ihracat pazarlarında çok büyük bir değişme görüldüğünün altını çizen Kayalar, pazar çeşitliliğini artırmaya yönelik uygulamaya konulan stratejik planlar, yeni pazara giriş imkanları açılımımızı ve mevcut pazarlarda etkinliğimizi artırmamızı sağlayarak dış ticaretimizin bölgesel çeşitliliğini artırdığını ifade etti. Kayalar, "Bu bağlamda, geliştirilen politikalar ile Komşu ve ik 21 ekonomisi içerisinde yerini Çevre Ülkeler, Afrika Ülkeleri, Asya-Pasifik Ülkeleri ile Amerika Ülkelerine yönelik stratejiler önemli fonksiyonlar ifa etmiştir. Bu stratejiler kapsamında, birçok ülkeyle Karma Ekonomik Konsey toplantıları yapılmış ve Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalanmıştır. Ayrıca, bu ülkelere yönelik ticaret heyeti ve alım heyeti organizasyonları ile yurt dışı fuarlara milli düzeyde katılım sağlanarak yoğun bir tanıtım faaliyeti içerisine girilmiştir. Bu bağlamda, 2002 yılından bugüne kadar 70 Karma Ekonomik Konsey toplantısı 50 Ticaret Heyeti ve 176 adet Alım Heyeti programı organize edilmiştir" şeklinde konuştu. İhracatımızın en önemli finansal destek kuruluşu olan Türk Eximbank programlarıyla, 2006 yılında ihracat sektörüne 3,5 milyar dolar kredi ve 4,3 milyar dolar sigorta ve garanti desteği sağlanıldığına işaret eden Kayalar, "Bankanın 2002-2006 döneminde ihracat sektörüne sağladığı toplam destek, 14 milyar doları nakdi kredi, 15 milyar doları sigorta-garanti olmak üzere toplam 29 milyar dolara ulaşmıştır. Ayrıca, Türk Eximbank'ın KOBİ'lere kullandırdığı kısa vadeli krediler 4,6 milyar dolar olmuştur. Türk bankacılık sektörünün açtığı kredilerden KOBİ'lerin aldığı pay sadece yüzde 3-4 civarında iken Türk Eximbank kredilerinde bu oran yüzde 33 olmuştur. Aynı dönemde ihracatçımızın finansman maliyetlerinde de önemli düşüş sağlanmıştır. TL kredi faizlerinde 35 puan, döviz kredi faizlerinde ise 2.5 puan indirim yapılmıştır. Ayrıca, 176 ülkeyi kapsayan İhracat Kredi Sigortası programı son 4 yılda iyi bir noktaya ulaştı. Bugün halihazırda sigortalanan sevkiyat tutarı 15 milyar doları aşmıştır" dedi.

Reklam
Reklam

"KOMŞU VE ÇEVRE ÜLKELER STRATEJİSİYLE İHRACATIMIZ SON ÜÇ YILDA ÜÇ KAT ARTTI" Uygulamaya konulan "Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisi" sonucunda 2002 yılında 9 milyar dolar olan bölgeye yönelik ihracat rakamının 2005 yılında yaklaşık 3 kat artarak 24 milyar dolara çıktığını vurgulayan Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar sözlerini şöyle sürdürdü; "2006 yılında ise bölgeye ihracat yüzde 21,7 artışla 30 milyar dolara yükselmiştir. 2000 yılında 19,9 Milyar Dolar olan bölge ile toplam dış ticaretimiz ise 2006 yılında 76 milyar dolara ulaşmıştır. Benzer şekilde, 2003 yılında uygulamaya konulan "Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi" çerçevesinde ticaret hacmi, üç yıllık süreçte 5,5 milyar dolardan 9,6 milyar dolara çıkmıştır. 2006 yılında bu ülkelere ihracatımız yüzde 26 oranında yükselerek 4,6 milyar dolara yükselmiştir. Ayrıca dış ticaret hacmimiz de 12 milyar dolara yükselmiştir. Bu dönemde Türkiye'nin toplam ticaret hacmi yüzde 55 büyümüşken, Afrika ülkeleri ile olan ticaretimiz bu strateji sayesinde yüzde 75 artmıştır. Dış ticaret açığımızın önemli bir kısmını oluşturan Asya-Pasifik ülkelerine yönelik olarak 2005 yılında uygulamaya başladığımız "Asya-Pasifik Ülkeleriyle Ekonomik ve Ticari İlişkileri Geliştirme Stratejisi" sonucunda 2006 yılında ihracatımız 2005 yılına göre yüzde 22 oranında artarak 2,4 milyar dolardan 3 milyar dolar olmuştur. Bu bölgeye yönelik ihracatımızın gelecek üç yılda 8 milyar dolara çıkarılması hedeflenmektedir. Ayrıca bu ülke grubunda yer alan Çin Halk Cumhure21 ekonomisi içerisinde yerini iyetine olan ihracatımız yüzde 26 oranında artarak 693 milyon dolara yükselmiştir".

Reklam
Reklam

"ASYA-PASİFİK'TEN SONRA AMERİKA STRATEJİSİNİ UYGULAMAYA KOYDUK"
Asya-Pasifik Stratejisinden sonra, 2006 yılı başından itibaren eyaletleri hedef alan "Amerika Stratejisi" uygulamaya konulduğunu vurgulayan Tuncer Kayalar, "Eyalet-ürün matriksi" yaklaşımına dayanan bu strateji ile amaçlananın, Türkiye'nin dünyanın en büyük ithalat pazarından hak ettiği payı almak olduğunu ifade etti. Kayalar, Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak dış ticaret stratejilerine destek olarak Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) etkin bir pazara giriş aracı olarak kullanıldığını söyledi. Tuncer Kayalar, 2002 yılından bu yana Hırvatistan, Bosna-Hersek, Filistin Özerk Yönetimi, Tunus, Fas ve en son 1 Ocak 2007 tarihinde Suriye ile imzalanan STA'lar yürürlüğe girdiğini bildirdi. Mısır ve Arnavutluk ile imzalanan STA'ların ise önümüzdeki dönemde yürürlüğe girmesi hedeflendiğini açıklayan Kalayar, ayrıca, Lübnan, Ürdün, Faroe Adaları ve Körfez İşbirliği Konseyi ile ise müzakerelerin devam etttiğini bildirdi. Tuncer Kayalar, "Bugün Türkiye çok taraflı ekonomik platformlarda küresel sorumluluk sahibi olma yolunda hızla ilerlemektedir. DOHA kalkınma müzakerelerinde ülkemiz aktif rol almakta, tarım, sanayi, hizmetler ve diğer alanlarda uluslararası pazara giriş hedeflerimize uygun inisiyatifler geliştirmektedir. Ayrıca, İslam Konferansı Örgütü (İKÖ), D-8, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) gibi bölgesel inisiyatiflerde daha aktif rol oynamaktadır. Anılan ülkeler ile olan dış ticaret gelişmeleri incelendiğinde 2002-2006 döneminde dış ticaret hacmimiz İslam Konferansı Örgütü ülkeleri ile 10 milyar 800 milyon dolardan 34 milyar dolara, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyeleriyle 2 milyar 600 milyon dolardan 11 milyar 300 milyon dolara, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ülkeleri ile 10 milyar 200 milyon dolardan 38 milyar dolara, D-8 ülkeleriyle ise 2 milyar 900 milyon dolardan 11 milyar dolara çıkmıştır" dedi.

Reklam
Reklam