Ege Bölgesi Sanayi Odası'na (EBSO) konuk olan Washington eski Ataşesi Kadir Bal, ABD’ye ihracat rakamlarının düşüklüğüne dikkat çekerek, ihracatçı firmanın ihracat yaptığı ülkede fiilen bulunması gerektiğini söyledi.
Ekonomi Bakanlığı Washington eski Ticaret Ataşesi Kadir Bal’ın konuşmacı olarak katıldığı ABD ve Dış Ticaret konulu toplantıya EBSO üyelerinin yanı sıra TABA/AMCHAM İzmir Şube Başkanı Mehmet Güran ile yönetim kurulu üyesi Suha Kahraman da katılım gösterdi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen toplantıdaki konuşmasına ABD’nin dış ticaret potansiyeli hakkında bilgi aktarımıyla başlayan Washington eski Ataşesi Kadir Bal, Türkiye’nin Amerika’ya ihracatını başta Çin olmak üzere başka ihracatçı ülkeler ile kıyaslayarak, tabloyu ortaya serdi.
Bal, ABD’ye ihracat yapılamamasının nedeninin gümrük vergisi olmadığını belirterek, gümrük vergisi alınmayan kalemlerin yüzde 81’inde ihracat yapılmadığını söyledi, üretici firmaların ABD’de fiilen bulunması gerektiğine dikkat çekti.
ABD’nin ithalat politikasının çok şeffaf ve ithalattaki koruma oranlarının çok düşük olduğunu belirten Bal, 2010 yılında ABD’nin 18 bin 118 kalem malın yüzde 91.6’sının ithalatını yaptığını, bu kalemlerden 12 bininin Türkiye menşeili olmasının mümkün olduğunu ancak Türkiye’nin sadece 4000 kalem malın ihracatını gerçekleştirdiğini söyledi.
Bal, ABD’nin 5-6 ülkeye ihracat fazlası verdiğini, bunlardan birinin de Türkiye olduğunu vurgulaylarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "2010 yılında ABD ithalatta gümrük vergisine tabi olmadığı halde Türkiye’den ithal edilen eşya sayısı 2.309, ithalat değeri 2.5 milyar dolar, 2011 yılında bu rakam 3.1 milyar dolara çıkıyor. Gümrük vergisine tabi olmayan eşyaların sadece yüzde 19’u Türkiye menşeili. Yani gümrük vergisi alınmayan eşyaların yüzde 81’inde ihracat yapamıyoruz."
ABD'nin ithalat değerinin Türkiye'nin toplam milli geliriyle kıyaslanamayacak büyüklükte olduğunu dile getiren Bal, sözlerini şöyle noktaladı: "ABD’ye ihraç ettiğimiz toplam kalemler bazında ele alınırsa, ABD’nin ithalat değeri Türkiye’nin toplam milli geliri ile kıyaslanamayacak büyüklükte. Ancak Türkiye’nin Çin’e kıyasla daha ucuza ihraç ettiği kalemlerde Çin yüzde 75 daha fazla ihraç etmektedir. Örneğin 2008 yılında 633 kalem malı Çin’den daha ucuza satmışız. Türkiye’nin sattığı ürünlerin değeri 1.4 milyar dolar, Çin’in sattığı malların değeri 14.7 milyar dolar. Eğer Türkiye bu 633 kalem malın tamamını ihraç etmiş olsaydı ilave ihracat geliri 9.5 milyar dolar olacaktı. Ancak rakamlar kıyaslanamayacak kadar düşük. Nedeni ise talebi karşılayacak üretimimizin olmaması. Açılan siparişi tedarik etmede sıkıntı yaşıyoruz. Bu bilimsel bir tespit değil ama rakamlar onu gösteriyor. Türkiye’den ihraç edilen 4000 kalem malin yüzde 25’i her yıl değişiyor. Bu 1000 kalem mal, sürekli değişiyor demek. Firmalarımızın kendi ürününü üretmesi ve bizzat kendisinin pazarlaması gerekiyor. ABD’ye doğrudan sermaye yatırımı yok denecek kadar az. İhracatçılarımızın ihracat yaptığı ülkede fiilen bulunması gerekiyor. Çünkü rakip ülkeler böyle çalışıyor. İhracatını kendisi yapan ülke ve firmaların ihracat oranları artıyor.”
Toplantı, Bal’ın sunumunun ardından toplantı soru ve cevap şeklinde sürdü.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz