Türk halkı gribi ciddiye almıyor

Mevsimin normalleri dışında seyretmesi vatandaşların alışık olmadığı hava sıcaklıklarının oluşmasına neden olunca soğuk algınlığı ve grip şikayetlerinde artışa neden oldu. Bununla birlikte belirli bir tedavi yöntemi olmayan grip hastalığı üzerinde araştırmalar yapan bilim adaları, hastalığa neden olan virüsün yeni bir zararını daha ortaya çıkardı.

"İnfluenza" adlı virüsün bulaşması nedeniyle sık sık grip olmanın, hafıza kaybına ve zihinsel rahatsızlıklara neden olabildiği tespit edildi. ABD'de bulunan Mayo Klinik'teki bilim adamları, griple ortaya çıkan mide rahatsızlıklarına neden olan virüslerin beyinde topladığını ve bu virüslerin hafıza ve öğrenme hücrelerini yok edebildiğini duyurdu.

Gribin, A,B ve C tipi olmak üzere üç ayrı tipi biliniyor. A tipindeki ciddi nitelikli enfeksiyonlar; yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde ölümcül olabilecek akciğer enfeksiyonlarını ortaya çıkarabiliyor. Grip olan kişi eğer çocuk ya da 13-19 yaş arası ergenlik döneminde bir genç ise, Aspirin isimli ilacın bazı durumlarda Reye adı verilen bir sendrom ortaya çıkarıldığı görülebiliyor. Bu sendrom nadir olarak görülse de karaciğerde bozukluklar ve beyinde şişlikler meydana gelmesine neden olabiliyor. Merkezi sinir sistemini etkileyen bu durum ölümcül olabildiği gibi, hastalığa neden olan virüslerin vücutta birikmesi sonucu kronik mide rahatsızlıkları, hafıza ve öğrenme kayıpları gibi bir değişik birçok rahatsızlığı tetikleyebiliyor. Gibin neden olabildiği bu rahatsızlıklar tedavi edilebildiği gibi bazıları da kalıcı olabiliyor.
Bütün üst solunum yollarında enfeksiyonlara neden olan virüsler gibi, influenza yani grip etkeni olan virüsler, sadece gribal enfeksiyon tablosuyla sınırlı kalmıyor. Bu virüs; Farenjit, Larenjit, Sinüzit, orta kulak iltihabı ve karaciğer hastalıkları gibi birçok rahatsızlığa da neden olabiliyor. Depresyonun en önemli ortaya çıkartıcı sebeplerinden birisi olan gribin, salgınlara dönüşmesi kronik akciğer hastalıkları ve astım alevlenmeleri ortaya çıkardığı görülüyor.

Reklam
Reklam

Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), uzun yıllardır dünya çapında laboratuarlar ve izlem ağları kurarak seyrini ve hastalığa neden olan aktif virüsleri izlemek ve önlem almak yoluyla başa çıkmaya çalıştığı grip hastalığını Türk halkı ciddiye almıyor.

Yayılım hızının yüksek olması nedeniyle doğal afet olarak kabul edilen grip salgınıyla mücadele ve kontrol için "ulusal acil durum uygulama planları" bulunuyor. Dünyanın 80 ülkesinde WHO ile işbirliği yapan 115 ulusal laboratuar her grip mevsiminde aktif olan influenza virüsleri rutin olarak izleniyor. Türkiye, görülen vaka sayıları, hastalığa bağlı ölüm oranları, aktif olan grip virüsleri gibi resmi ve düzenli datalar hazırlamayan ülkeler arasında yer alıyor. Sağlık Bakanlığı, ülkemizde 4 kişinin hayatını kaybettiği "Kuş Gribi" vakalarından sonra, dünyada ortaya çıkabilecek olası bir grip salgınına karşı önlem olarak 2005 yılında başlattığı uygulamayla 14 ildeki grip vakalarını takip ediyor. "Ulusal Grip Sürveyansı" adı verilen uygulamayla bu illerde grip virüsünün dolaşımda olup olmadığını izlemeye alan Bakanlık yetkilileri, bu yıl havaların iyi gitmesinden dolayı şu an ülkemizde influenza virüsünün aktif hale gelmediğini belirttiler. Yapılan araştırmalar göre tüm dünyada çalışanların işe devamsızlık nedenlerinin yüzde 12'sinin grip rahatsızlığından kaynaklandığını ortaya çıkardı. ABD'de yapılan bir çalışma sonucunda bir yılda 75 milyon günden fazla iş gücü kaybına neden olduğu tespit edildi. Grip daha önceden de bilinmesine rağmen aslında 1918 yılında yol açtığı büyük salgınla gündeme oturmuş. İspanyol gribi nedeniyle 1918 yılında yaklaşık 20 milyon kişi ölmüş. 1957 yılında 'Asya Gribi', 1968 yılında 'Hong Kong Gribi' diye bilinen grip salgınları oldukça büyük sayıda insan topluluklarını etkilemiş. 1957-1985 yılları arasında ortaya çıkan 16 salgının her birinde ABD'de 10 bin-40 bin arasında ölüm vakası kaydedildi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: